25 Aralık 2014 Perşembe

Akıllı telefonların özel ve iş hayatına etkileri

"Cihaz bağımlılığı, öncelikle kişisel sınırların ortadan kalkmasına, kendilerini sosyo-psikolojik anlamda savunmasız bırakmalarına, konsantrasyon kaybına bağlı olarak performans düşmesine neden oluyor"



Akıllı telefonların, bir yandan  bilgiye anında ulaşılabilmesi, mekana bağlı kalmadan işlerin yürütülebilmesi gibi  birçok fayda sağladığı belirtilirken, fiziksel ve psiko-sosyal sağlık sorunlarına  da neden olduğu öne sürülüyor.

Uzmanlar, akıllı telefonların, insanların özel ve iş hayatına  etkilerini AA muhabirine değerlendirdi.

Psikolog Levent Duran, teknolojinin, hayatın daha iyi kontrol  edilebilmesini sağlamak için var olduğunu belirterek, "Her nesne de olabileceği  gibi akıllı telefonlarda da farkında olmadan kötüye kullanım ortaya çıkmaktadır.  Farklı nedenlerden dolayı cihazlara bağımlılık geliştirmemiz kolaylaşır. Bu  nedenlerin farkında olmak tüm bu sorunların yeni bir çerçevede ele alınmasını  sağlayacaktır" dedi.

Cihaz bağımlılığının, öncelikle kişisel sınırların ortadan kalkmasına,  özel ihtiyaçlarını görmezden gelmelerine, kendilerini sosyo-psikolojik anlamda  savunmasız bırakmalarına, konsantrasyon kaybına bağlı olarak performans  düşmesine, dolayısıyla iş kaybına neden olduğunu iddia eden Duran, sınırları  olmayan hiçbir sistemin kendisini koruyamayacağını ifade etti.

Bu sorunların iş yerinde koyulacak Radikal yasaklarla ya da internete  ulaşım engellemeleriyle çözümlenemeyeceğini dile getiren Duran, "İş yerlerinde  düzenlenecek psiko-sosyal eğitimlerle ve kişisel farkındalık kazandırılarak  sağlanabilir" diye konuştu.

"Mekanikleşen bir insan modeli oluşturuyor"
İş sağlığı uzmanı doktor Derya Fidancı da akıllı telefonların fiziksel  ve zihinsel sağlığını önemli ölçüde etkilediğini belirtti.

Sürekli ekrana bakmanın baş ağrısı ve göz problemlerine, sürekli elde  taşıyarak yapılan kavrama hareketinin de zamanla baş parmakta eklem  rahatsızlıklarına yol açabildiğini anlatan Fidancı, "Akıllı telefonlarla gün  içinde sürekli e-postaları ve sosyal medyayı takip etmek, birçok kişi için bilinç  dışı bir davranış, bir bağımlılık haline geliyor. Bu durum ise insanlarla birebir  ilişki kurma becerisini zayıflatarak asosyal, içe dönük, mekanikleşen bir insan  modeli oluşturuyor" dedi.

"İnsan hafızası zayıflıyor" 
Fidancı, akıllı telefon teknolojisiyle insan hafızasının zayıfladığı  öne sürerek, şunları kaydetti:
"İstediği bilgiye büyük bir hızla ulaşan kişi aynı hızla unutuyor.  Sürekli bir ulaşılabilirlik ve her şeyden haberdar olma isteği insanda stres  yaratıyor. Uyku düzeni bozukluğu, depresyon ve daha birçok psikolojik problemlere  zemin hazırlıyor."

"Zamanın daha verimli kullanmasına imkan veriyor"
Cep telefonu operatörü Avea'dan yapılan açıklamada ise her iki  abonelerinden birinin akıllı telefon kullandığını bildirildi. Günümüzde, mobilleşen hayata ve hayatlara erişebilmek için teknoloji kullanımının lüksten  öte adeta bir zorunluluk haline geldiği vurgulanan açıklamada, akıllı  telefonların da aslında bu mobil yaşam trendinin baş rol oyuncularını olduğunu  belirtildi.

Akıllı telefonlarla birlikte mesai saati veya iş yükünün artmadığı  ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "İş, zamandan ve mekandan bağımsız kılındı. Böylece, iletişim ve takip  kolaylaştığı için bir nevi zaman yönetimi daha etkin bir hal aldı. Akıllı  telefonların iş süreçlerine entegrasyonuyla birlikte işi ofis dışından da takip  etmek, yurtdışı ile daha sürekli ve pratik bir iletişim kurmak mümkün.  Dolayısıyla günümüzün en kıymetli aracı olan zamanı daha verimli kullanma fırsatı  yakaladık."

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun verilerine göre Türkiye'de  3G abone sayısı 51 milyona ulaştı. GFK Türkiye'nin Perakende Paneli verilerine  göre 2013'te 9 milyon,  bu yılın ilk yarısında ise 5 milyon akıllı telefon  satıldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder