2016'nın en çok konuşulan konularından biri internette güvenlikti. Apple-FBI savaşları hükümetlerin durmadan teknoloji şirketlerinden bilgi talep etmesi 'Güvende miyiz?' sorusunu gündeme taşıdı.
Webrazzi bu soru üzerine popüler mesajlaşma uygulamalarının ne kadar güvenli olduğunu test etti.
Whatsapp
WhatsApp, bu yıl baştan uca şifrelemeyi mesajlarda varsayılan özellik haline getirdi. Yani WhatsApp uygulaması üzerinden gönderilen mesajların içeriği gerek Facebook sunucuları, gerek hükümetler gibi diğer taraflarca okunamaz hale geldi.
Gizlilik skoru: 5 üzerinden 2,5
Buna karşın WhatsApp mesajların kimler arasında ve ne zaman gönderildiği bilgilerini şifrelemiyor. Halihazırda rehber bilgilerinize erişme yetkisi verdiğiniz WhatsApp, depoladığı metadata’yı üçüncü taraflarla paylaşabiliyor. Diğer taraftan bir diğer gizlilik açığı da, WhatsApp uygulamasındaki mesajları yedekleme özelliği. Mesajlarınız iCloud ya da Google hesabınızda yedeklendiğinde artık WhatsApp’ın uçtan uca şifreleme özelliğinden faydalanamıyor. Mesaj içeriğinin kaderini Google ya da Apple belirliyor. Bunlara ek olarak şirketin bu yıl bilgilerinizi Facebook ile paylaşacak şekilde kullanım koşullarını güncellemesi, gizlilik ve güvenlik yönünden büyük bir tavizdi. WhatsApp, şifrelemeyi sesli ve görüntülü görüşmelere eklese de,gizlilik duyarlı kullanıcılar için tam olarak yeterli bir uygulama değil.
Facebook Messenger
Facebook Messenger’da şifreleme özelliği opsiyonel olarak sunuluyor.
Gizlilik skoru: 5 üzerinden 1,5
Facebook hesabınızla bağlantılı olması, bu nedenle gerçek isminizi kullanmaya zorlaması, halihazırda tüm kontak listenizi elinde tutması, konum paylaşımı yapabilmesi gibi sebeplerle gizlilik duyarlı kullanıcıların “geyik yapmaktan” öteye gidemeyeceği bir uygulama Facebook Messenger.
Telegram
Güvenlik ve gizlilik özellikleriyle Facebook mesajlaşma uygulamalarının akla ilk gelen alternatifi Telegram, gizli sohbet özelliği ve kendi kendini yok eden ve sunucularda depolanmadığı iddia edilen mesajlar gibi özellikleriyle kullanıcılarını hassas konularda konuşmaya cesaretlendiriyor.
Gizlilik skoru: 5 üzerinden 3,5
Telegram, client’larını, API’ını ve protolünü açık kaynak kodlu hale getirmesine karşın backend’i hala kapalı tutuluyor. Bunun anlamı şirketin deşifre edebilen birine 300 bin dolar ödül vereceğini söylediği şifreleme sisteminin tam anlamıyla şeffaf olmaması. Telegram’ın bir diğer sorunu da şifrelemeyi varsayılan özellik olarak sunmaması. Zamanında Edward Snowden’in de dikkat çektiği sorun, uygulamada ayarlarınızı değiştirmediyseniz, mesajlarınızın Telegram sunucularında tutulduğu anlamına geliyor.
Signal
Mesajlaşma uygulamaları arasında en şeffafı Signal, tamamen açık kaynak kodlu. Bu sayede gizlilik ve güvenlik açıklıkları tüm uzmanlar tarafından sürekli iyileştirilebiliyor. Hatta, WhatsApp, uygulamasına eklediği şifreleme özelliği için Signal protokolünü kullanıyor. Open Whisper Systems tarafından, tamamen kar amacı gütmeden geliştirilen Signal, tüm mesajlarınızı baştan uca şifreliyor ve bu, uygulamada varsayılan özellik olarak sunuluyor. Sunucularından metadata kaydı tutmayan Signal’ın, en fazla, kullanıcıların sunucusuna en son ne zaman bağlandığı bilgisini kaydettiği belirtiliyor. Bu da saat/dakika/saniye formatında değil, yalnızca gün bilgisi olarak giriliyor.
Gizlilik skoru: 5 üzerinden 4
Signal uygulamasıyla rehber bilgilerinizi paylaşmanız opsiyonel ancak bağlantılarınızı bulmanız için gerekli. Buna karşın uygulama, tüm kontaklarınızın telefon numaralarını sunucularında saklamıyor. Sunuculara telefon numaralarını gizleyerek/şifreleyerek gönderen Signal, halihazırda sistemindeki kayıtlı kullanıcıları tespit ettiğinde size iletiyor. Signal mesaj içeriklerini yedeklemenize de izin vermiyor bunun yerine Android cihazlarınız arasında mesaj geçmişlerinizi taşıyabiliyorsunuz. iOS için bu özellik, mevcut değil. Signal, Snowden’in favori mesajlaşma uygulaması olarak tanınıyor.
iMessage
Apple’ın gizlilik öncelikli politikası iMessage’ı piyasaki güvenilir uygulamalardan biri yapıyor. iMessage’da şifreleme varsayılan özellik olarak sunuluyor ancak WhatsApp gibi mesaj içerikleri iCloud’da yedekleniyor. Bununla birlikte iMessage’ın şifreleme özelliği yalnızca Apple cihazları arasındaki mesajlaşmalarda açık hale geliyor.
Gizlilik skoru: 5 üzerinden 2
Diğer mesajları metin mesajı olarak ileten mesajlaşma uygulamasının, tek başına, kullanıcıları tatmin etmesi zor.
Dikkat bunu unutmayın
Webrazzi gizlilik skorlarını belirtirken bir konuya da dikkat çekiyor: Mesajlaşma uygulamaları için popülerlik ve gizlilik önceliği, bir arada bulunması imkansız iki özellik gibi görünüyor. Popüler mesajlaşma uygulamaları, kullanımı kolaylaştıracak özellikleri eklemek konusunda gizlilik öncelikli mesajlaşma uygulamalarından daha iyiler. Ve herkes bu mesajlaşma uygulamalarını kullanıyor. Yani bir arkadaşınızı Facebook Messenger’da bulma şansınız Signal’de bulma şansınızdan çok daha yüksek. Kullanıcılar olarak bir süre daha popüler mesajlaşma uygulamalarını zorunlu olarak kullanırken, elimizin altında güvendiğimiz bir diğer mesajlaşma uygulamasını tutacağız büyük olasılıkla. Ancak artan sayıda kullanıcı bu konuda daha bilinçli hale geliyor. 2017, gizlilik öncelikli mesajlaşma uygulamalarının biraz daha popüler hale geldiği bir yıl olabilir.
30 Aralık 2016 Cuma
İnternet’in en yaramaz çocukları
Yapılan bir araştırmaya göre en fazla riskli davranışı sergileyen çocuklar incelenerek hangi ülkenin çocuklarının en yaramaz olduğunu ortaya koyuldu.
Aile Kontrolü modülünün küresel çapta istatistiklerini temel alan araştırmaya göre; yasal sorumluluk yaşının altındaki bir çocuğun tehlikeli sitelere girme girişimlerinin en yoğun olduğu ülke olan İsrail’i (775); Birleşik Krallık (460), ABD (352), İsveç (345) ve Kanada (302) takip ederken, Türkiye (81) ise birçok ülkenin ardından 31. sırada yer alıyor.
Aralık 2015 ve Kasım 2016 arasındaki dönemi kapsayan en yaramaz çocukların hangi ülkede yaşadığını gösteren araştırma; Kaspersky Lab’ın Windows ve Mac OS X için sunduğu ve Aile Kontrolü modülü aktif olan güvenlik çözümlerinden toplanan verileri içeriyor. İstatistikler; Kaspersky Lab uzmanlarınca çocuklar için en tehlikeli olarak belirlenmiş yedi kategorideki sitelere girme girişimlerini temel alıyor ve bir yıl içerisinde kullanıcı başına düşen girişimlerin sayısını temsil ediyor.
Araştırmanın sonuçlarına göre; “erişkinlere yönelik içerik” (39 girişim) ve lisanssız ürünleri içeren “Yazılım, ses ve video” (104) kategorisindeki sitelere; en çok Japonya’daki en yaramaz çocuklar girmeye çalışıyor. Genç İtalyanlar en çok kumar ile ilgilenirken (3.6 girişim); Portekiz’deki çocukların ise en çok sakıncalı dil içeren siteleri ziyaret ettiği (60) ortaya çıkıyor. Alkol, tütün ve/veya narkotiklere (687) ve silahlara/patlayıcılara (3.8) en çok ilgiyi İsrailli çocuklar gösterirken, şiddet içeren sitelere ise en çok ABD’deki çocukların girmeye teşebbüs ettiği görülüyor. Türkiye’deki çocuklar ise silahlar/patlayıcılar kategorisindeki sitelere en az ilgi gösteren çocuklar olarak göze çarpıyor (0.6).
Söz konusu girişimlerin hepsinin kasıtlı olmadığını; örneğin çocukların bu sitelere yanlışlıkla bir reklama veya bir başkası tarafından paylaşılmış olan bir linke tıklayarak gitmiş olabileceği ihtimalini de unutmamak gerekiyor. Diğer yandan, Kaspersky Lab tarafından 2016’da yürütülmüş olan ve 7 ülkede 3780 aileyi kapsayan bir diğer araştırmaya göre; Rus ve ABD’li gençler, diğer ülkelerdeki yaşıtlarına kıyasla potansiyel tehlikeli online aktivitelerini ebeveynlerinden saklayabiliyor ve çocuklar için uygunsuz olan içerikleri tüketiyorlar.
Kaspersky Lab Türkiye Genel Müdürü Sertan Selçuk, “Meşhur deyişe göre ‘bilgi güçtür’; bu günümüzde özellikle de çocuklarını gerçek ve sanal dünyada uygunsuz ve kimi zaman da tehlikeli bilgilerden korumak zorunda olan anne ve babalar için geçerli.” diyor ve devam ediyor; “Anne-babalar; çocuklarının örneğin pornografik veya uyuşturucu kullanımını teşvik eden sitelerle karşılaşmasını engellemek için her an yanlarında olamazlar. Bu yüzden, özel BT çözümleri ebeveynleri uyarmak ve çocukların bu tarz içeriğe ulaşmasını engellemek için çok önemlidir.”
Aile Kontrolü modülünün küresel çapta istatistiklerini temel alan araştırmaya göre; yasal sorumluluk yaşının altındaki bir çocuğun tehlikeli sitelere girme girişimlerinin en yoğun olduğu ülke olan İsrail’i (775); Birleşik Krallık (460), ABD (352), İsveç (345) ve Kanada (302) takip ederken, Türkiye (81) ise birçok ülkenin ardından 31. sırada yer alıyor.
Aralık 2015 ve Kasım 2016 arasındaki dönemi kapsayan en yaramaz çocukların hangi ülkede yaşadığını gösteren araştırma; Kaspersky Lab’ın Windows ve Mac OS X için sunduğu ve Aile Kontrolü modülü aktif olan güvenlik çözümlerinden toplanan verileri içeriyor. İstatistikler; Kaspersky Lab uzmanlarınca çocuklar için en tehlikeli olarak belirlenmiş yedi kategorideki sitelere girme girişimlerini temel alıyor ve bir yıl içerisinde kullanıcı başına düşen girişimlerin sayısını temsil ediyor.
Araştırmanın sonuçlarına göre; “erişkinlere yönelik içerik” (39 girişim) ve lisanssız ürünleri içeren “Yazılım, ses ve video” (104) kategorisindeki sitelere; en çok Japonya’daki en yaramaz çocuklar girmeye çalışıyor. Genç İtalyanlar en çok kumar ile ilgilenirken (3.6 girişim); Portekiz’deki çocukların ise en çok sakıncalı dil içeren siteleri ziyaret ettiği (60) ortaya çıkıyor. Alkol, tütün ve/veya narkotiklere (687) ve silahlara/patlayıcılara (3.8) en çok ilgiyi İsrailli çocuklar gösterirken, şiddet içeren sitelere ise en çok ABD’deki çocukların girmeye teşebbüs ettiği görülüyor. Türkiye’deki çocuklar ise silahlar/patlayıcılar kategorisindeki sitelere en az ilgi gösteren çocuklar olarak göze çarpıyor (0.6).
Söz konusu girişimlerin hepsinin kasıtlı olmadığını; örneğin çocukların bu sitelere yanlışlıkla bir reklama veya bir başkası tarafından paylaşılmış olan bir linke tıklayarak gitmiş olabileceği ihtimalini de unutmamak gerekiyor. Diğer yandan, Kaspersky Lab tarafından 2016’da yürütülmüş olan ve 7 ülkede 3780 aileyi kapsayan bir diğer araştırmaya göre; Rus ve ABD’li gençler, diğer ülkelerdeki yaşıtlarına kıyasla potansiyel tehlikeli online aktivitelerini ebeveynlerinden saklayabiliyor ve çocuklar için uygunsuz olan içerikleri tüketiyorlar.
Kaspersky Lab Türkiye Genel Müdürü Sertan Selçuk, “Meşhur deyişe göre ‘bilgi güçtür’; bu günümüzde özellikle de çocuklarını gerçek ve sanal dünyada uygunsuz ve kimi zaman da tehlikeli bilgilerden korumak zorunda olan anne ve babalar için geçerli.” diyor ve devam ediyor; “Anne-babalar; çocuklarının örneğin pornografik veya uyuşturucu kullanımını teşvik eden sitelerle karşılaşmasını engellemek için her an yanlarında olamazlar. Bu yüzden, özel BT çözümleri ebeveynleri uyarmak ve çocukların bu tarz içeriğe ulaşmasını engellemek için çok önemlidir.”
29 Aralık 2016 Perşembe
Twitter'dan 360 derece canlı yayın özelliği
Sosyal medya platformu Twitter, 360 derece canlı yayın özelliğini kullanıma açtı. Şimdilik tüm kullanıcılar tarafından izlenebilen ancak yayın yapma özelliğinden sınırlı sayıda kişinin yaralandığı servis, 2017'de herkese açık olacak
Canlı yayın hizmetini Periscope uygulamasının altyapısı üzerinden kısa süre önce başlatan Twitter, 360 derece canlı yayın özelliğini kullanıma açtığını duyurdu. Twitter Sanal Gerçeklik (VR) Direktörü Alessandro Sabatelli, yazılı açıklamasında, kullanıcıların Twitter ve Periscope üzerinden 360 derece canlı yayınları izleyebileceklerini bildirdi.
Sabatelli, "LIVE 360" etiketiyle sunulan 360 derece canlı yayın servisinin popüler kullanıcıları takip ve özel etkinlikleri yakından izlemede yeni bir imkan sunduğunu belirtti.
"LIVE 360" etiketi bulunan paylaşımlarda kullanıcıların interaktif olarak görüntü açısını yönlendirebileceklerini aktaran Sabatelli, bunun için telefonu hareket ettirmenin ya da ekrana dokunmanın yeterli olacağını ifade etti.
Kullanımı şimdilik sınırlı
Twitter, 360 derecelik videoların izleme hakkını tüm kullanıcılara açtı ancak yayın yapma imkanını şimdilik sınırlı tutuyor. Yeni yılda tüm kullanıcıların Twitter ve Periscope'tan 360 derece canlı yayın yapabileceklerini duyuran sosyal medya platformunun ilk canlı yayını ise aktif Periscope kullanıcısı Alex Pettitt tarafından Florida'dan yapıldı.
Uzmanlar zor bir yıl geçiren ve 2016'da şirketin üst düzey yönetici ve yenilikçi beyin kadrosunu büyük ölçüde kaybeden Twitter'ın, YouTube ve Facebook'un ardından panoramik canlı yayın özellikli platformlar arasına girerek kullanıcıların beklentilerini karşılamaya çalıştığı ve yeni stratejiler geliştirdiği değerlendirmesinde bulunuyor.
Canlı yayın hizmetini Periscope uygulamasının altyapısı üzerinden kısa süre önce başlatan Twitter, 360 derece canlı yayın özelliğini kullanıma açtığını duyurdu. Twitter Sanal Gerçeklik (VR) Direktörü Alessandro Sabatelli, yazılı açıklamasında, kullanıcıların Twitter ve Periscope üzerinden 360 derece canlı yayınları izleyebileceklerini bildirdi.
Sabatelli, "LIVE 360" etiketiyle sunulan 360 derece canlı yayın servisinin popüler kullanıcıları takip ve özel etkinlikleri yakından izlemede yeni bir imkan sunduğunu belirtti.
"LIVE 360" etiketi bulunan paylaşımlarda kullanıcıların interaktif olarak görüntü açısını yönlendirebileceklerini aktaran Sabatelli, bunun için telefonu hareket ettirmenin ya da ekrana dokunmanın yeterli olacağını ifade etti.
Kullanımı şimdilik sınırlı
Twitter, 360 derecelik videoların izleme hakkını tüm kullanıcılara açtı ancak yayın yapma imkanını şimdilik sınırlı tutuyor. Yeni yılda tüm kullanıcıların Twitter ve Periscope'tan 360 derece canlı yayın yapabileceklerini duyuran sosyal medya platformunun ilk canlı yayını ise aktif Periscope kullanıcısı Alex Pettitt tarafından Florida'dan yapıldı.
Uzmanlar zor bir yıl geçiren ve 2016'da şirketin üst düzey yönetici ve yenilikçi beyin kadrosunu büyük ölçüde kaybeden Twitter'ın, YouTube ve Facebook'un ardından panoramik canlı yayın özellikli platformlar arasına girerek kullanıcıların beklentilerini karşılamaya çalıştığı ve yeni stratejiler geliştirdiği değerlendirmesinde bulunuyor.
Twitter yüzünden nükleer savaş çıkıyordu
Sahte haberler internetin en büyük problemi haline dönüştü. Facebook'ta yer alan sahte haberler nedeniyle ABD Başkanlık seçiminde sonuçların değiştiğine dair tartışmalar henüz sona ermemişken, şimdi de Twitter'daki sahte haber nedeniyle nükleer savaş felaketin eşiğinden döndü.
Twitter yüzünden nükleer savaş çıkıyordu. Twitter'da paylaşılan bir makalede İsrail Savunma Bakanlı'ğının, Pakistan'a nükleer saldırı yapacağını yazması dikkatlerden kaçmadı. Pakistan'ın Suriye'ye asker göndermesi halinde İsrail'in Pakistan'ı nükleer silahlarla vuracağını açıklaması; Pakistan hükumetini de çileden çıkardı ve Pakistan yönetimi, İsrail'i nükleer silahla vurmaktan bahseden açıklamalar yapmaya başladı.
Ancak kısa sürede, tartışmanın kaynağı olan makalenin sahte olduğu, İsrail hükumetinin böyle bir açıklama yapmadığı anlaşıldı ve tansiyon düştü.
Yine de, sosyal medyadaki sahte haberlerin ne kadar etkili olabildiği ve herkesi nasıl yanıltabildiği konusunda çok ilginç bir örnek ortaya çıkmış oldu. cnntürk
Twitter yüzünden nükleer savaş çıkıyordu. Twitter'da paylaşılan bir makalede İsrail Savunma Bakanlı'ğının, Pakistan'a nükleer saldırı yapacağını yazması dikkatlerden kaçmadı. Pakistan'ın Suriye'ye asker göndermesi halinde İsrail'in Pakistan'ı nükleer silahlarla vuracağını açıklaması; Pakistan hükumetini de çileden çıkardı ve Pakistan yönetimi, İsrail'i nükleer silahla vurmaktan bahseden açıklamalar yapmaya başladı.
Ancak kısa sürede, tartışmanın kaynağı olan makalenin sahte olduğu, İsrail hükumetinin böyle bir açıklama yapmadığı anlaşıldı ve tansiyon düştü.
Yine de, sosyal medyadaki sahte haberlerin ne kadar etkili olabildiği ve herkesi nasıl yanıltabildiği konusunda çok ilginç bir örnek ortaya çıkmış oldu. cnntürk
WhatsApp’ta ''mavi tik'' sorununa çözüm!
WhatsApp'ta gelen mesajları okuduğunuzu belli etmeden de mesajları okumanız mümkün. Peki çevrimiçi olmadan WhatsApp mesajları nasıl okunur? İşte cevabı...
Dünyanın en popüler mesajlaşma platformu WhatsApp’ın özellikleri saymakla bitmiyor. Bu özelliklerden en fazla dikkat çekeni ve en fazla çektireni de ‘mavi tik’ özelliği olsa gerek.
Kimi zaman cevap vermek istemediğiniz mesajlar geliyor ancak okuduğunuzda bu karşı tarafa iletildiği için mesajları açamıyorsunuz. Ancak karşı tarafa mavi tik çıkmadan bu mesajları okumanın bir yolu var. Peki çevrimiçi olmadan nasıl mesajları okursunuz?
Bu sorunun çözümü uçak modunda saklı. Çevrimiçi olmadan gelen mesajı okumak için telefonunuzu uçak moduna alın. Ardından mesajı açtığınızda karşı taraf mesajı okuduğunuzda bunu göremeyecek.
Eğer mesajı okuduktan sonra WhatsApp’ı kapatıp ardından uçak modunu kapatırsanız internetinizi açtığınızda da karşı tarafta mavi tik çıkmayacaktır.
Dünyanın en popüler mesajlaşma platformu WhatsApp’ın özellikleri saymakla bitmiyor. Bu özelliklerden en fazla dikkat çekeni ve en fazla çektireni de ‘mavi tik’ özelliği olsa gerek.
Kimi zaman cevap vermek istemediğiniz mesajlar geliyor ancak okuduğunuzda bu karşı tarafa iletildiği için mesajları açamıyorsunuz. Ancak karşı tarafa mavi tik çıkmadan bu mesajları okumanın bir yolu var. Peki çevrimiçi olmadan nasıl mesajları okursunuz?
Bu sorunun çözümü uçak modunda saklı. Çevrimiçi olmadan gelen mesajı okumak için telefonunuzu uçak moduna alın. Ardından mesajı açtığınızda karşı taraf mesajı okuduğunuzda bunu göremeyecek.
Eğer mesajı okuduktan sonra WhatsApp’ı kapatıp ardından uçak modunu kapatırsanız internetinizi açtığınızda da karşı tarafta mavi tik çıkmayacaktır.
25 Aralık 2016 Pazar
Dişlerini döken dinozor keşfedildi
Bilim insanları trepod familyasından Limusaurus inextricabilis adı verilen bir dinozor türünün yetişkinliğe geçerken dişlerini döktüğünü keşfetti.
Çin'in Sincan Özerk Bölgesinde, geçmişte çamur bataklığı olan bir alanda, bozulmadan kalmış farklı yaşlardaki 19 Limusaurus fosili üzerinde yapılan incelemelerde, türün yetişkinliğe geçerken tüm dişlerini kaybettiği tespit edildi. Yavru dinozorlar küçük keskin dişlere sahipken, yetişkin dinozorların tamamının dişsiz olduğu görüldü.
ABD'nin George Washington Üniversitesinden araştırmacıların keşfinin, bugün trepodların devamı olduğu düşünülen kuşların neden dişleri değil de gagaları olduğunu açıklayabileceği belirtildi.
"Keşif iki bakımdan çok önemli" diyen araştırmanın yazarlarından biyoloji profesörü James Clark, "İlki, aynı türe mensup dinozor fosillerinin, yavrusundan yetişkinine kadar bir arada korunmuş olarak bulunması ender görülen bir durum. İkincisi hayvanların anatomisinde görülen sıra dışı farklılaşma. Limusaurusların beslenme biçimlerinde yaşa bağlı radikal bir değişim olduğunu gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Araştırmacılar Limusaurusların yavruyken etobur olduğu, yetişkinlikte ise otobura dönüştüğü varsayımını ortaya attı. Fosillerin kimyasal analizi yavrular ile yetişkinler arasındaki beslenme farklılığı olduğunu doğruladı.
Araştırmanın sonuçları "Current Biology" dergisinde yayınlandı.
Çin'in Sincan Özerk Bölgesinde, geçmişte çamur bataklığı olan bir alanda, bozulmadan kalmış farklı yaşlardaki 19 Limusaurus fosili üzerinde yapılan incelemelerde, türün yetişkinliğe geçerken tüm dişlerini kaybettiği tespit edildi. Yavru dinozorlar küçük keskin dişlere sahipken, yetişkin dinozorların tamamının dişsiz olduğu görüldü.
ABD'nin George Washington Üniversitesinden araştırmacıların keşfinin, bugün trepodların devamı olduğu düşünülen kuşların neden dişleri değil de gagaları olduğunu açıklayabileceği belirtildi.
"Keşif iki bakımdan çok önemli" diyen araştırmanın yazarlarından biyoloji profesörü James Clark, "İlki, aynı türe mensup dinozor fosillerinin, yavrusundan yetişkinine kadar bir arada korunmuş olarak bulunması ender görülen bir durum. İkincisi hayvanların anatomisinde görülen sıra dışı farklılaşma. Limusaurusların beslenme biçimlerinde yaşa bağlı radikal bir değişim olduğunu gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Araştırmacılar Limusaurusların yavruyken etobur olduğu, yetişkinlikte ise otobura dönüştüğü varsayımını ortaya attı. Fosillerin kimyasal analizi yavrular ile yetişkinler arasındaki beslenme farklılığı olduğunu doğruladı.
Araştırmanın sonuçları "Current Biology" dergisinde yayınlandı.
Zuckerberg Jarvis ile hayallerini gerçeğe dönüştürüyor
Facebook kurucularından Mark Zuckerberg Jarvis hayaline bir adım daha yaklaşarak eğlenceli bir video yayınladı.
Yakın zamandır bu projeyi geliştirmek için uğraşan Mark Zuckerberg kendisi, misafirleri ve ailesi için uğraştığı ve adını “Jarvis” olarak koyduğu yapay zeka projesini kişisel hesabından yayınladığı bir hayli eğlenceli bir video ile tanıttı. Zuckerberg Jarvis için ne zamandır çalışıyor bilemeyiz fakat bundan yaklaşık 1 yıl önce hesabında böyle bir projeye başladığına dair bir gönderi yayınlamıştı. Bu yayınladığı gönderinin ardından büyük ilgi toplayan Zuckerberg’den bu projesi hakkında takipçilerinden haber de beklenmiyor değildi.
Jarvis’in amacı aslında esin kaynağı olduğu yapay zeka projesiyle neredeyse aynı özellikleri taşıyor. Tanımayan olursa Jarvis …
Jarvis kimdir?
Jarvis, Marvel’in Iron Man (Demir Adam) filmindeki bir tür yapay zekaydı. Kahramanımız olan fazla zeki ve şımarık Tony Stark’a hizmet eden Jarvis, sahibinin adeta eli ayağı konumundaydı. Tony ışıkları kapat derse kapatıyor, kostümünü isteyince inanılmaz bir hızla yetişiyor ve birçok gündelik ve önemli konularda yadımcı oluyordu. Buna heveslenen Zuckberg de hayalini az çok gerçekleştirmiş gibi duruyor.
Tabii filmi hatırlayanlar ya da bilmeyip bunları okuyanlar hemen heyecan yapmamalı. Hali hazırda müzik çalma ve ışıkları kontrol etmenin yanı sıra bu tür yapay zeka projelerinde karşımıza çıkmamış özellikleri içerisinde barındırsa da Filmdeki Jarvis kadar etkili değil. Jarvis’in öne çıkan özelliklerine bakacak olursak; misafirlerin yüzleri tanıyıp ev sahibini bilgilendirme, farklı dil seçeneklerinin aynı anda kullanılabilme gibi birçok yeniliği içinde barındırıyor.
Yakın zamandır bu projeyi geliştirmek için uğraşan Mark Zuckerberg kendisi, misafirleri ve ailesi için uğraştığı ve adını “Jarvis” olarak koyduğu yapay zeka projesini kişisel hesabından yayınladığı bir hayli eğlenceli bir video ile tanıttı. Zuckerberg Jarvis için ne zamandır çalışıyor bilemeyiz fakat bundan yaklaşık 1 yıl önce hesabında böyle bir projeye başladığına dair bir gönderi yayınlamıştı. Bu yayınladığı gönderinin ardından büyük ilgi toplayan Zuckerberg’den bu projesi hakkında takipçilerinden haber de beklenmiyor değildi.
Jarvis’in amacı aslında esin kaynağı olduğu yapay zeka projesiyle neredeyse aynı özellikleri taşıyor. Tanımayan olursa Jarvis …
Jarvis kimdir?
Jarvis, Marvel’in Iron Man (Demir Adam) filmindeki bir tür yapay zekaydı. Kahramanımız olan fazla zeki ve şımarık Tony Stark’a hizmet eden Jarvis, sahibinin adeta eli ayağı konumundaydı. Tony ışıkları kapat derse kapatıyor, kostümünü isteyince inanılmaz bir hızla yetişiyor ve birçok gündelik ve önemli konularda yadımcı oluyordu. Buna heveslenen Zuckberg de hayalini az çok gerçekleştirmiş gibi duruyor.
Tabii filmi hatırlayanlar ya da bilmeyip bunları okuyanlar hemen heyecan yapmamalı. Hali hazırda müzik çalma ve ışıkları kontrol etmenin yanı sıra bu tür yapay zeka projelerinde karşımıza çıkmamış özellikleri içerisinde barındırsa da Filmdeki Jarvis kadar etkili değil. Jarvis’in öne çıkan özelliklerine bakacak olursak; misafirlerin yüzleri tanıyıp ev sahibini bilgilendirme, farklı dil seçeneklerinin aynı anda kullanılabilme gibi birçok yeniliği içinde barındırıyor.
24 Aralık 2016 Cumartesi
Mobilde de sabitte en hızlı o
Türkiye’de en güçlü 4.5G şebekesini kullanıma sunan Turkcell, dünya çapında internet bağlantı hızını ölçümleyen Speedtest uygulamasını kullananlar tarafından gerçekleştirilen testlerde; Türkiye’nin en hızlısı olduğunu bir kez daha kanıtladı. Ookla’nın raporuna göre Türkiye’nin mobil internet bağlantı hızı 4.5G ile %206 oranında artarken, Turkcell’lilerin ortalama hızı Türkiye ortalamasının yaklaşık %50 yukarısında. Sabit internet tarafında ise en yüksek hız ortalaması Turkcell Superonline’a ait.
1 Nisan’da dünyanın en güçlü 4.5G altyapılarından birisini Türkiye’de hizmete sunan Turkcell, Türkiye’nin mobil internet hız ortalamasını yukarılara taşımayı başardı. Dünyada internet bağlantı hızını test eden ve milyonlarca kullanıcısı olan Speedtest’in geliştiricisi Ookla tarafından yayınlanan Türkiye Raporu; 4.5G ile Türkiye’nin mobil internet indirme hızının bir önceki yıla göre %206 arttığını ortaya koyarken, Turkcell’in hızının en yakın rakibinden yaklaşık %30 daha yüksek olduğunu gösteriyor. Turkcell’in mobil internet hız ortalaması üçüncü sıradaki operatörün ise yaklaşık 2 katı. Rapora göre Türkiye’nin yükleme hız ortalamaları ise yine bir önceki yıla göre %580 oranında yükselmiş durumda.
Ookla’nın geliştirdiği Speedtest uygulamasına ait web sitesinde yayınlanan Türkiye Pazarı Raporu’na göre, Turkcell’in mobil internet kullanıcılarının ortalama indirme hızı 38.8 Mbps, yükleme hızı ise 16.9 Mbps’ye ulaştı. İkinci sıradaki operatörün indirme ortalaması 30.18 Mbps olurken, son sıradaki operatörün hız ortalaması ise 19.13 Mbps olarak açıklandı. Bu sonuçlarla Turkcell, mobil internet hız ortalaması bakımından açık ara birinci operatör oldu
Sezgin: Amacımız hız ortalamasında da Türkiye’yi birinci yapmak
Hem mobil hem de sabit internette Türkiye’nin en yüksek hız ortalamalarına ulaşmış olmanın kendileri için sürpriz olmadığını belirten Turkcell Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Grup Başkanı Gediz Sezgin “1 Nisan’dan beri dünyanın en güçlü 4.5G altyapılarından birisini Türkiye’ye kurduğumuzu söylüyoruz. Şimdi bu altyapının sadece 6 ayda Türkiye’deki hız ortalamalarını ne kadar yukarı taşıdığını bu bağımsız rapor ile görmüş olduk. Bu rapor hem mobilde hem de fiberde Turkcell’in farkını çok net gösteriyor. Bundan sonra da altyapı tarafındaki çalışmalarımıza durmaksızın devam edeceğiz. İnanıyorum ki 4.5G’de aktif kullanıcı sayısı arttıkça, fiberde daha fazla eve ulaştıkça Turkcel’in ve Türkiye’nin hız ortalamaları da yükselmeye devam edecek. Ülkemizin dünyanın mobil internet hız ortalaması en yüksek ülke olması için Turkcell olarak üzerimize düşeni bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Raporun sonuçları Türkiye’nin her köşesinde 3 milyon 220 binden fazla kullanıcının; 4.5G uyumlu cihazlarından hem 4.5G hem de 3G şebekelerine bağlı oldukları sırada yaptıkları hız testlerinin sonuçları analiz edilerek hazırlandı. Rapora göre 4.5G’nin getirdiği ivme ile Türkiye, genel hız ortalaması şimdiden İsveç ve ABD gibi birçok ülkeyi de geçerek indirme hızında dünyada 16. sıraya, yükleme hızında ise 9. sıraya yükselmiş durumda.
En büyük 5 ile Turkcell damgası
Rapora göre 2016 yılının ikinci ve üçüncü çeyrek sonuçları değerlendirildiğinde Turkcell; Türkiye’nin en büyük 5 ili İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Adana’da da en hızlı operatör oldu. Bu 5 il arasında Turkcell’in en yüksek mobil indirme ortalaması bakımından Bursa 41.46 Mbps ile ilk sırada yer alırken, yükleme hızı ortalamasında ise Ankara 18.09 Mbps’lik ortalamayla birinci oldu.
Sabitte de en hızlı Turkcell
Rapor ayrıca sabit internet bağlantı hızları ile ilgili sonuçlarına da yer veriyor. Sabit internet kullanımındaki hızlara bakıldığında da en hızlı servis sağlayıcı olan Turkcell Superonline’ın indirme hız ortalaması 48.01 Mbps olurken; yükleme hız ortalaması ise saniyede 8.40 Mbps ile en yakın rakibinin iki katından daha yüksek durumda. Sabit internet hızı istatistiklerinin 4 milyon 200 binden fazla kullanıcı tarafından yapılan hız testleri baz alınarak ortaya çıkartıldığı raporda; ayrıca Turkcell Superonline’ın Türkiye’de eve kadar 1000 Mbps hız sağlayan ilk şirket olduğu da vurgulanıyor. cnntürk
1 Nisan’da dünyanın en güçlü 4.5G altyapılarından birisini Türkiye’de hizmete sunan Turkcell, Türkiye’nin mobil internet hız ortalamasını yukarılara taşımayı başardı. Dünyada internet bağlantı hızını test eden ve milyonlarca kullanıcısı olan Speedtest’in geliştiricisi Ookla tarafından yayınlanan Türkiye Raporu; 4.5G ile Türkiye’nin mobil internet indirme hızının bir önceki yıla göre %206 arttığını ortaya koyarken, Turkcell’in hızının en yakın rakibinden yaklaşık %30 daha yüksek olduğunu gösteriyor. Turkcell’in mobil internet hız ortalaması üçüncü sıradaki operatörün ise yaklaşık 2 katı. Rapora göre Türkiye’nin yükleme hız ortalamaları ise yine bir önceki yıla göre %580 oranında yükselmiş durumda.
Ookla’nın geliştirdiği Speedtest uygulamasına ait web sitesinde yayınlanan Türkiye Pazarı Raporu’na göre, Turkcell’in mobil internet kullanıcılarının ortalama indirme hızı 38.8 Mbps, yükleme hızı ise 16.9 Mbps’ye ulaştı. İkinci sıradaki operatörün indirme ortalaması 30.18 Mbps olurken, son sıradaki operatörün hız ortalaması ise 19.13 Mbps olarak açıklandı. Bu sonuçlarla Turkcell, mobil internet hız ortalaması bakımından açık ara birinci operatör oldu
Sezgin: Amacımız hız ortalamasında da Türkiye’yi birinci yapmak
Hem mobil hem de sabit internette Türkiye’nin en yüksek hız ortalamalarına ulaşmış olmanın kendileri için sürpriz olmadığını belirten Turkcell Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Grup Başkanı Gediz Sezgin “1 Nisan’dan beri dünyanın en güçlü 4.5G altyapılarından birisini Türkiye’ye kurduğumuzu söylüyoruz. Şimdi bu altyapının sadece 6 ayda Türkiye’deki hız ortalamalarını ne kadar yukarı taşıdığını bu bağımsız rapor ile görmüş olduk. Bu rapor hem mobilde hem de fiberde Turkcell’in farkını çok net gösteriyor. Bundan sonra da altyapı tarafındaki çalışmalarımıza durmaksızın devam edeceğiz. İnanıyorum ki 4.5G’de aktif kullanıcı sayısı arttıkça, fiberde daha fazla eve ulaştıkça Turkcel’in ve Türkiye’nin hız ortalamaları da yükselmeye devam edecek. Ülkemizin dünyanın mobil internet hız ortalaması en yüksek ülke olması için Turkcell olarak üzerimize düşeni bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Raporun sonuçları Türkiye’nin her köşesinde 3 milyon 220 binden fazla kullanıcının; 4.5G uyumlu cihazlarından hem 4.5G hem de 3G şebekelerine bağlı oldukları sırada yaptıkları hız testlerinin sonuçları analiz edilerek hazırlandı. Rapora göre 4.5G’nin getirdiği ivme ile Türkiye, genel hız ortalaması şimdiden İsveç ve ABD gibi birçok ülkeyi de geçerek indirme hızında dünyada 16. sıraya, yükleme hızında ise 9. sıraya yükselmiş durumda.
En büyük 5 ile Turkcell damgası
Rapora göre 2016 yılının ikinci ve üçüncü çeyrek sonuçları değerlendirildiğinde Turkcell; Türkiye’nin en büyük 5 ili İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Adana’da da en hızlı operatör oldu. Bu 5 il arasında Turkcell’in en yüksek mobil indirme ortalaması bakımından Bursa 41.46 Mbps ile ilk sırada yer alırken, yükleme hızı ortalamasında ise Ankara 18.09 Mbps’lik ortalamayla birinci oldu.
Sabitte de en hızlı Turkcell
Rapor ayrıca sabit internet bağlantı hızları ile ilgili sonuçlarına da yer veriyor. Sabit internet kullanımındaki hızlara bakıldığında da en hızlı servis sağlayıcı olan Turkcell Superonline’ın indirme hız ortalaması 48.01 Mbps olurken; yükleme hız ortalaması ise saniyede 8.40 Mbps ile en yakın rakibinin iki katından daha yüksek durumda. Sabit internet hızı istatistiklerinin 4 milyon 200 binden fazla kullanıcı tarafından yapılan hız testleri baz alınarak ortaya çıkartıldığı raporda; ayrıca Turkcell Superonline’ın Türkiye’de eve kadar 1000 Mbps hız sağlayan ilk şirket olduğu da vurgulanıyor. cnntürk
22 Aralık 2016 Perşembe
Tüm telefonlara casus yazılım yüklemişler
Güvenlik firmaları, 700 milyondan fazla Android cihazın içinde casus yazılım yüklü olduğunu tespit ettiler. Peki bu yazılımları kim niye yükledi? Android kullanıcılarından ne istiyorlar?
Kısa süre önce tespit edilen ve birkaç küçük Çinli telefon üreticisinin marifeti sanılan bir casus yazılımın, aslında Çin'de üretilen tüm telefonlarda kullanıldığı ortaya çıktı.
Ucuz Android telefonlara fabrika çıkışı yüklendiği tespit edilen Adup isimli casus yazılımın, kullanıcı verilerini Çin'deki bir sunucuya gönderdiği tespit edilmişti.
Adup'un sadece birkaç küçük Çinli üreticinin telefonlarında değil, Çin'de üretilen her telefonda bulunduğu anlaşıldı.
Yaklaşık 700 milyon Android kullanıcısının telefonlarında yüklü olan casus yazılımın, Çin'in dünyayı dinleme çabasının bir sonucu olduğu düşünülüyor. Adup yazılımı telefondaki mesajları, arama kayıtlarını, kullanıcı verilerini kayıt ederek, internet bağlantısı bulduğu anda Çin'deki bir sunucuya gönderiyor.
Daha önce bu yazılımın yüklü olduğu tespit edilen Blu markası, telefonlarını piyasadan toplatıp bir yama yayınlamak zorunda kalmıştı.
Kısa süre önce tespit edilen ve birkaç küçük Çinli telefon üreticisinin marifeti sanılan bir casus yazılımın, aslında Çin'de üretilen tüm telefonlarda kullanıldığı ortaya çıktı.
Ucuz Android telefonlara fabrika çıkışı yüklendiği tespit edilen Adup isimli casus yazılımın, kullanıcı verilerini Çin'deki bir sunucuya gönderdiği tespit edilmişti.
Adup'un sadece birkaç küçük Çinli üreticinin telefonlarında değil, Çin'de üretilen her telefonda bulunduğu anlaşıldı.
Yaklaşık 700 milyon Android kullanıcısının telefonlarında yüklü olan casus yazılımın, Çin'in dünyayı dinleme çabasının bir sonucu olduğu düşünülüyor. Adup yazılımı telefondaki mesajları, arama kayıtlarını, kullanıcı verilerini kayıt ederek, internet bağlantısı bulduğu anda Çin'deki bir sunucuya gönderiyor.
Daha önce bu yazılımın yüklü olduğu tespit edilen Blu markası, telefonlarını piyasadan toplatıp bir yama yayınlamak zorunda kalmıştı.
Mars'a gidiş artık 70 gün
NASA Açıkladı: Star Trek Elektromanyetik sürüş itki sistemi çalışıyor. Kısaca Star Trek filmlerinde gördüğümüz itki sistemi sayesinde Mars’a gidiş artık 70 gün.
Star Trek Elektromanyetik İtki sistemi bir zamanlar bizlere hayal olarak geliyordu. Aylardır süren sıcak tartışmalar ve sızdırılan belgeler sonrasında NASA’nın uzun süredir beklenilen Elektromanyetik Sürüş makalesi nihayet, bilim insanları tarafından incelendi ve yayınlandı. Gözüken o ki bu ‘imkansız’ itki sistemi çalışıyor. Hem NASA’nın hem de bağımsız araştırmacıların yaptığı testler, sürüşün bizi Ay’a dört saatte, Mars’a 70 günde Plüto’ya ise sadece 18 ayda eriştirebilecek bir gücü boşlukta oluşturabildiğini onayladı.
NASA ekibinin yaptığı incelemeler, elektromanyetik sürüşün, bu itkiyi sağlayabileceği hipotezini açıklıyor ve bu şuanki fizik kurallarıyla imkansız görünen bir şey. Bu çok büyük bir dönüm noktası. Her ne kadar doğruluğu kesin olmasa da bu sonuca varılırken alınan tedbirlerin sağlam bulunduğu gösteriliyor.
Bu elektromanyetik sürüş ilk kez 1999’da Roger Shaywer tarafından ortaya atılan bir itki sistemiydi.
Newton’un Etki-Tepki Yasası’na göre herhangi bir iticinin bir yöne momentum kazanabilmesi için itici gücün, zıt yönde olması gereklidir. Fakat bu yeni sistem kapalı bir sistem. Shawyer, ağır ve verimsiz roket yakıtları yerine bir koninin içerisinde mikrodalgaları ileri geri sektirerek, Mars’a 70 günde ulaşılabilecek güç üretilebileceğini iddia ediyordu.
Bu itki sisteminin üzerinde araştırma yapan ekip, ileride yapılan testlerle daha da verimli olabileceğini belirtiyor.
NASA Ekibinin aksine dünyadaki bilimsel çevreler bu konuya son derece şüpheci yaklaşıyor. Çünkü elektromanyetik sürüşü bilime aykırı görüyorlar. Bir sonraki adım bu sistemin uzayda test edilmesi olacak. Ve Eylül ayında yapılmış olan elektromanteyik sürüşün önümüzdeki aylarda uzayda gerekleştirilmesi planlanıyor. cnntürk
Star Trek Elektromanyetik İtki sistemi bir zamanlar bizlere hayal olarak geliyordu. Aylardır süren sıcak tartışmalar ve sızdırılan belgeler sonrasında NASA’nın uzun süredir beklenilen Elektromanyetik Sürüş makalesi nihayet, bilim insanları tarafından incelendi ve yayınlandı. Gözüken o ki bu ‘imkansız’ itki sistemi çalışıyor. Hem NASA’nın hem de bağımsız araştırmacıların yaptığı testler, sürüşün bizi Ay’a dört saatte, Mars’a 70 günde Plüto’ya ise sadece 18 ayda eriştirebilecek bir gücü boşlukta oluşturabildiğini onayladı.
NASA ekibinin yaptığı incelemeler, elektromanyetik sürüşün, bu itkiyi sağlayabileceği hipotezini açıklıyor ve bu şuanki fizik kurallarıyla imkansız görünen bir şey. Bu çok büyük bir dönüm noktası. Her ne kadar doğruluğu kesin olmasa da bu sonuca varılırken alınan tedbirlerin sağlam bulunduğu gösteriliyor.
Bu elektromanyetik sürüş ilk kez 1999’da Roger Shaywer tarafından ortaya atılan bir itki sistemiydi.
Newton’un Etki-Tepki Yasası’na göre herhangi bir iticinin bir yöne momentum kazanabilmesi için itici gücün, zıt yönde olması gereklidir. Fakat bu yeni sistem kapalı bir sistem. Shawyer, ağır ve verimsiz roket yakıtları yerine bir koninin içerisinde mikrodalgaları ileri geri sektirerek, Mars’a 70 günde ulaşılabilecek güç üretilebileceğini iddia ediyordu.
Bu itki sisteminin üzerinde araştırma yapan ekip, ileride yapılan testlerle daha da verimli olabileceğini belirtiyor.
NASA Ekibinin aksine dünyadaki bilimsel çevreler bu konuya son derece şüpheci yaklaşıyor. Çünkü elektromanyetik sürüşü bilime aykırı görüyorlar. Bir sonraki adım bu sistemin uzayda test edilmesi olacak. Ve Eylül ayında yapılmış olan elektromanteyik sürüşün önümüzdeki aylarda uzayda gerekleştirilmesi planlanıyor. cnntürk
21 Aralık 2016 Çarşamba
Facebook’a yeni yıl kartları geldi
Sosyal medya devi Facebook yılbaşını unutmadı. Kullanıcıların sevdiklerinin yeni yıllarını kutlamaları için yeni yıl kartlarını kullanıma sundu.
Facebook, yeni yıl yaklaşırken özel yılbaşı kartlarını kullanıma sundu. Kartlar, Haber Kaynağı'nın en üstünde yer alacak ve insanlar beğendikleri kartı seçip, arkadaşları ve aileleriyle paylaşabilecek.
Facebook, yılbaşı kartları ile bu dönemde insanların moralini yükseltmeyi ve gülümsemelerini sağlamayı hedefliyor. Dokunaklı, eğlenceli ve çeşitli seçeneklerin yer aldığı kartlardan dilediklerini seçenler, isterlerse özel bir mesaj yazıp aile ve arkadaşlarını etiketleyerek kartı Haber Kaynağı'nda paylaşabiliyor.
Facebook, yeni yıl yaklaşırken özel yılbaşı kartlarını kullanıma sundu. Kartlar, Haber Kaynağı'nın en üstünde yer alacak ve insanlar beğendikleri kartı seçip, arkadaşları ve aileleriyle paylaşabilecek.
Facebook, yılbaşı kartları ile bu dönemde insanların moralini yükseltmeyi ve gülümsemelerini sağlamayı hedefliyor. Dokunaklı, eğlenceli ve çeşitli seçeneklerin yer aldığı kartlardan dilediklerini seçenler, isterlerse özel bir mesaj yazıp aile ve arkadaşlarını etiketleyerek kartı Haber Kaynağı'nda paylaşabiliyor.
Vine ne olacak?
Vine ne olacak sorusunun cevabı Twitter’dan geldi. Kapatılma kararı alınan Vine hayatına bir kamera uygulaması olarak devam edecek.
Twitter geçtiğimiz Ekim ayında tahminlerin gerisinde kalan finansal sonuçlar ortaya koyması nedeniyle Vine’ı kapatacağını duyurmuştu. Bu duyurudan sonra Vine ne olacak diye merak ediliyordu. Uygulamanın satılacağı söylentileri dolaşırken, Twitter bu söylentilere son verdi.
Yapılan açıklamaya göre Vine, önümüzdeki Ocak ayından itibaren Vine Camera adında bir kamara uygulaması olarak hayatına devam edecek. Bu uygulama ile kullanıcılar 6 saniyelik videolar çekip Twitter’da paylaşabilecek.
Vine’ın kapatılma kararından sonra Twitter, kullanıcıların Vine’daki takipçilerinin Twitter’da da takip etmelerini kolaylaştıracaklarını belirtmişti. Ayrıca tüm kullanıcılar videolarını indirebilecekler. Vine.co adresi de açık kalacak ve eski videolar izlenebilecek.
Twitter geçtiğimiz Ekim ayında tahminlerin gerisinde kalan finansal sonuçlar ortaya koyması nedeniyle Vine’ı kapatacağını duyurmuştu. Bu duyurudan sonra Vine ne olacak diye merak ediliyordu. Uygulamanın satılacağı söylentileri dolaşırken, Twitter bu söylentilere son verdi.
Yapılan açıklamaya göre Vine, önümüzdeki Ocak ayından itibaren Vine Camera adında bir kamara uygulaması olarak hayatına devam edecek. Bu uygulama ile kullanıcılar 6 saniyelik videolar çekip Twitter’da paylaşabilecek.
Vine’ın kapatılma kararından sonra Twitter, kullanıcıların Vine’daki takipçilerinin Twitter’da da takip etmelerini kolaylaştıracaklarını belirtmişti. Ayrıca tüm kullanıcılar videolarını indirebilecekler. Vine.co adresi de açık kalacak ve eski videolar izlenebilecek.
20 Aralık 2016 Salı
Android auto ile arabalara sesli asistan geliyor
Google’ın arabalar için geliştirdiği eğlence ve bilgi yönetim sistemi Android Auto sesli asistan desteğine kavuşuyor. Bu destek sayesinde işletim sistemine uzaktan pek çok komut verilebiliyor.
Tesla ile birlikte günlük hayatta karşılaşır olduğumuz kendi kendine giden otomobiller bir yana gelişimini sürdürürken bir yandan da araç içi eğlence sistemleri gelişmeye devam ediyor. Amerikan teknoloji devleri Google ve Apple’ın da girdiği bu sektörde iki firmada kendi ürünleriyle bulunuyor. Google tarafından geliştirilen Android Auto işletim sistemi Android temelli yapısı ve sunduğu üstün multimedya özellikleri ile dikkat çekiyor.
Google yeni yayınldığı güncelleme ile birlikte araç içi eğlence sistemi Android Auto’ya sesli asistan özelliğini ekledi. Sesli asistan özelliği ile birlikte araca eve gitmek istediğini söylediğiniz otomatik olarak navigasyon devreye giriyor ve evinize gitmeniz için gereken işlevleri yerine getiriyor.
‘Ok, Google’ Komutu Her Derde Deva
Google tüm platformlarda sunduğu sesli asistan sistemini ‘Ok, Google’ komutuyla devreye alıyor. Bu komut söylendiğinde asistan sistemi uyku modundan çıkıyor ve istenilen işlevleri yerine getiriyor. Cep telefonlarında da bulunan bu hizmet artık Android Auto destekli otomobillerde de kullanılacak. Ülkemizde çok az rastlanan Android Auto araçlara daha çok Avrupa ve Amerika’da rastlamak mümkün.
Mayıs ayında Google’ın düzenlediği geliştirici etkinliği olan Google I/O kapsamında tanıtılan sesli asistan özelliği artık herkese açık olarak kullanılabiliyor. Phonearena’nın haberine göre araca gelen yazılım güncelleme indirilip kurulduktan sonra sesli asistan hizmeti kullanılabiliyor.
Google’ın Türkiye’ye Verdiği Değer Tartışmalı
Apple’ın Siri asistanına göre çok daha ilkel olan Google Asistan himzeti Türkçe dil desteğini de sunmuyor. Apple yıllardır Türkçe olarak sesli asistan desteğini sunarken Google’ın halen ülkemizi bu hizmetten mahrum bırakması şaşırtıyor. Aynı zamanda firmanın Türkiye’ye verdiği değeri de gözler önüne seriyor. Google aynı zamanda akıllı saatler için geliştirdiği işletim sistemi olan Android Wear’ı da Türkçeleştirmedi. İşletim sistemi Türkçe olmadığı için de firmalar Androi d Wear işletim sistemine sahip akıllı saatlerini ülkemize getiremiyor.
Tesla ile birlikte günlük hayatta karşılaşır olduğumuz kendi kendine giden otomobiller bir yana gelişimini sürdürürken bir yandan da araç içi eğlence sistemleri gelişmeye devam ediyor. Amerikan teknoloji devleri Google ve Apple’ın da girdiği bu sektörde iki firmada kendi ürünleriyle bulunuyor. Google tarafından geliştirilen Android Auto işletim sistemi Android temelli yapısı ve sunduğu üstün multimedya özellikleri ile dikkat çekiyor.
Google yeni yayınldığı güncelleme ile birlikte araç içi eğlence sistemi Android Auto’ya sesli asistan özelliğini ekledi. Sesli asistan özelliği ile birlikte araca eve gitmek istediğini söylediğiniz otomatik olarak navigasyon devreye giriyor ve evinize gitmeniz için gereken işlevleri yerine getiriyor.
‘Ok, Google’ Komutu Her Derde Deva
Google tüm platformlarda sunduğu sesli asistan sistemini ‘Ok, Google’ komutuyla devreye alıyor. Bu komut söylendiğinde asistan sistemi uyku modundan çıkıyor ve istenilen işlevleri yerine getiriyor. Cep telefonlarında da bulunan bu hizmet artık Android Auto destekli otomobillerde de kullanılacak. Ülkemizde çok az rastlanan Android Auto araçlara daha çok Avrupa ve Amerika’da rastlamak mümkün.
Mayıs ayında Google’ın düzenlediği geliştirici etkinliği olan Google I/O kapsamında tanıtılan sesli asistan özelliği artık herkese açık olarak kullanılabiliyor. Phonearena’nın haberine göre araca gelen yazılım güncelleme indirilip kurulduktan sonra sesli asistan hizmeti kullanılabiliyor.
Google’ın Türkiye’ye Verdiği Değer Tartışmalı
Apple’ın Siri asistanına göre çok daha ilkel olan Google Asistan himzeti Türkçe dil desteğini de sunmuyor. Apple yıllardır Türkçe olarak sesli asistan desteğini sunarken Google’ın halen ülkemizi bu hizmetten mahrum bırakması şaşırtıyor. Aynı zamanda firmanın Türkiye’ye verdiği değeri de gözler önüne seriyor. Google aynı zamanda akıllı saatler için geliştirdiği işletim sistemi olan Android Wear’ı da Türkçeleştirmedi. İşletim sistemi Türkçe olmadığı için de firmalar Androi d Wear işletim sistemine sahip akıllı saatlerini ülkemize getiremiyor.
Facebook grup video sohbetini başlattı
Facebook, Messenger kullanıcılarının uzun zamandır istediği grup video sohbet özelliğini yayına aldığını duyurdu.
Messenger’da grup video sohbeti başlatmak son derece kolay.
Kullanıcı bir grup sohbetine girdikten veya yenisini başlattıktan sonra ekrandaki kamera butonuna dokunarak video sohbeti başlatıyor. Diğer kullanıcılar da video yayını yapan kullanıcıları görebiliyorlar.
50 Kişi aynı anda konuşursa?
Sohbete video ile katılmak isteyenlerin de aynı şekilde ekrandaki kamera ikonuna dokunmaları yeterli oluyor.
Ancak grup video sohbetin kullanımı ve anlaşılması biraz “karışık” görünüyor. Sohbet grubundaki 50 kişi video sohbete katılabiliyor.
Ancak mobil cihazların 50 kişinin ses ve video dosyalarını hem alması hem de bunlara veri göndermesi kolay iş değil.
Uygulama ekranda sadece 6 kişinin videosuna izin verebiliyor.
Elbette bu 6 kişinin hepsi de aynı anda konuşmaya kalktığında, kiminin sesinin ekrana geleceği de ayrıca bir problem.
shiftdelete.net’in haberine göre uygulama bu durumda sesi daha baskın çıkan, sohbetteki dominant kişinin sesini hoparlöre veriyor. Yani mesele biraz karışık. Pratikte nasıl bir kulanım sunduğu, kullanıcıların deneyimleriyle belirlenecek.
Yeni özellik bugünden itibaren yayına alındı. Kısa sürede tüm dünyadaki iOS ve Android Messenger uygulamaları güncellenmiş olacak.
Messenger’da grup video sohbeti başlatmak son derece kolay.
Kullanıcı bir grup sohbetine girdikten veya yenisini başlattıktan sonra ekrandaki kamera butonuna dokunarak video sohbeti başlatıyor. Diğer kullanıcılar da video yayını yapan kullanıcıları görebiliyorlar.
50 Kişi aynı anda konuşursa?
Sohbete video ile katılmak isteyenlerin de aynı şekilde ekrandaki kamera ikonuna dokunmaları yeterli oluyor.
Ancak grup video sohbetin kullanımı ve anlaşılması biraz “karışık” görünüyor. Sohbet grubundaki 50 kişi video sohbete katılabiliyor.
Ancak mobil cihazların 50 kişinin ses ve video dosyalarını hem alması hem de bunlara veri göndermesi kolay iş değil.
Uygulama ekranda sadece 6 kişinin videosuna izin verebiliyor.
Elbette bu 6 kişinin hepsi de aynı anda konuşmaya kalktığında, kiminin sesinin ekrana geleceği de ayrıca bir problem.
shiftdelete.net’in haberine göre uygulama bu durumda sesi daha baskın çıkan, sohbetteki dominant kişinin sesini hoparlöre veriyor. Yani mesele biraz karışık. Pratikte nasıl bir kulanım sunduğu, kullanıcıların deneyimleriyle belirlenecek.
Yeni özellik bugünden itibaren yayına alındı. Kısa sürede tüm dünyadaki iOS ve Android Messenger uygulamaları güncellenmiş olacak.
19 Aralık 2016 Pazartesi
Apple, AB'nin vergi borcu kararını mahkemeye taşıdı
Apple, İrlanda'daki faaliyetlerinden dolayı 13 milyar avro geriye dönük vergi borcu çıkaran AB kararına karşı temyiz başvurusunda bulundu.
Apple, İrlanda'daki faaliyetlerinden dolayı 13 milyar avro geriye dönük vergi borcu çıkaran Avrupa Birliği (AB) Komisyonu kararına karşı hukuki süreç başlattı. Dünyanın en değerli şirketlerinden Apple, AB Komisyonunun geriye dönük çıkarttığı 13 milyar avroluk vergi borcuna ilişkin AB'nin sulh hukuk mahkemesi olarak faaliyet gösteren Lüksemburg'daki ilk derece mahkemesine resmi temyiz başvurusunda bulunduğunu açıkladı.
AB Komisyonu, 3 yıl süren inceleme sonucunda Apple'ın, İrlanda'da yararlandığı vergi uygulamasının yasa dışı olduğuna hükmetmiş, 2003'ten 2014'e kadarki dönem için 13 milyar avronun ve faizinin geri alınmasını kararlaştırmıştı. Bir AB üyesi ülkenin kamu desteklemelerini ne şekilde sağladığını ve sektörlerde rekabete aykırı bir durum olup olmadığını denetleme yetkisi bulunan AB Komisyonu, Apple soruşturmasında şirketin İrlanda'da faydalandığı vergi uygulamalarının AB kurallarına aykırı olduğu kararını vermişti.
Apple, AB'yi tek taraflı hareket etmekle ve geçmişe dönük olarak İrlanda'daki vergi kurallarını değiştirmekle itham ediyor. Bir hukuki uyuşmazlığa ilişkin AB kurumlarına karşı açılacak davaların öncelikle AB sulh hukuk mahkemelerinde karara bağlanmasının ardından taraflar konuyu AB Adalet Divanına götürebiliyor.
Apple, İrlanda'daki faaliyetlerinden dolayı 13 milyar avro geriye dönük vergi borcu çıkaran Avrupa Birliği (AB) Komisyonu kararına karşı hukuki süreç başlattı. Dünyanın en değerli şirketlerinden Apple, AB Komisyonunun geriye dönük çıkarttığı 13 milyar avroluk vergi borcuna ilişkin AB'nin sulh hukuk mahkemesi olarak faaliyet gösteren Lüksemburg'daki ilk derece mahkemesine resmi temyiz başvurusunda bulunduğunu açıkladı.
AB Komisyonu, 3 yıl süren inceleme sonucunda Apple'ın, İrlanda'da yararlandığı vergi uygulamasının yasa dışı olduğuna hükmetmiş, 2003'ten 2014'e kadarki dönem için 13 milyar avronun ve faizinin geri alınmasını kararlaştırmıştı. Bir AB üyesi ülkenin kamu desteklemelerini ne şekilde sağladığını ve sektörlerde rekabete aykırı bir durum olup olmadığını denetleme yetkisi bulunan AB Komisyonu, Apple soruşturmasında şirketin İrlanda'da faydalandığı vergi uygulamalarının AB kurallarına aykırı olduğu kararını vermişti.
Apple, AB'yi tek taraflı hareket etmekle ve geçmişe dönük olarak İrlanda'daki vergi kurallarını değiştirmekle itham ediyor. Bir hukuki uyuşmazlığa ilişkin AB kurumlarına karşı açılacak davaların öncelikle AB sulh hukuk mahkemelerinde karara bağlanmasının ardından taraflar konuyu AB Adalet Divanına götürebiliyor.
O oyun kotanızı tüketiyor
Süper Mario efsanesinin bu yeni versiyonu beklenildiği gibi büyük bir ilgi gördü ve listelerin de zirvesine oturdu. Ancak Super Mario Run sadece 1 saat içerisinde 60 MB miktarında internet kullanımı gerçekleştirmekte
Geçtiğimiz Eylül ayında gerçekleşen etkinlikte Apple birçok önemli duyurunun yanında Nintendo'nun efsanevi oyun karakteri Mario'nun yeni bir başlıkla iOS platforma geleceğini açıklamıştı. O gün geldi çattı ve Super Mario Run resmi olarak kullanıma sunuldu. Mario efsanesinin bu yeni versiyonu beklenildiği gibi büyük bir ilgi gördü ve listelerin de zirvesine oturdu.
Oyunun kullanıma sunulmasının ardından henüz birkaç gün geçmesine rağmen Super Mario Run, App Store'daki ücretsiz uygulama listesinde bir numaraya yerleşmekle kalmadı, aynı zamanda en yüksek gelir listesinde de ilk sıraya yükseldi.
Mobil Veri Kullanımı Oldukça Fazla
Oyunun en çok eleştirilen yanı ise aşırı internet kullanımı oldu. Zira yapılan araştırmaya göre Super Mario Run sadece 1 saat içerisinde 60 MB miktarında internet kullanımı gerçekleştirmekte. Sadece 1 saat gibi bir süre içerisinde bu kadar çok mobil veri harcanması Super Mario Run oyunun en çok eleştiri alan yanlarından da biri oldu.
Super Mario Run serisini sadece birkaç saat oynamanız durumunda bile mobil verinizi bitime tehlikenizin olması Ninendo’nun epey bir eleştirme almasına devam edeceğini de gösteriyor. Bunun için herhangi bir güncelleme gelip gelmeyeceği konusunda ise firmadan henüz bir güncelleme açıklamada yapılmadı.
Geçtiğimiz Eylül ayında gerçekleşen etkinlikte Apple birçok önemli duyurunun yanında Nintendo'nun efsanevi oyun karakteri Mario'nun yeni bir başlıkla iOS platforma geleceğini açıklamıştı. O gün geldi çattı ve Super Mario Run resmi olarak kullanıma sunuldu. Mario efsanesinin bu yeni versiyonu beklenildiği gibi büyük bir ilgi gördü ve listelerin de zirvesine oturdu.
Oyunun kullanıma sunulmasının ardından henüz birkaç gün geçmesine rağmen Super Mario Run, App Store'daki ücretsiz uygulama listesinde bir numaraya yerleşmekle kalmadı, aynı zamanda en yüksek gelir listesinde de ilk sıraya yükseldi.
Mobil Veri Kullanımı Oldukça Fazla
Oyunun en çok eleştirilen yanı ise aşırı internet kullanımı oldu. Zira yapılan araştırmaya göre Super Mario Run sadece 1 saat içerisinde 60 MB miktarında internet kullanımı gerçekleştirmekte. Sadece 1 saat gibi bir süre içerisinde bu kadar çok mobil veri harcanması Super Mario Run oyunun en çok eleştiri alan yanlarından da biri oldu.
Super Mario Run serisini sadece birkaç saat oynamanız durumunda bile mobil verinizi bitime tehlikenizin olması Ninendo’nun epey bir eleştirme almasına devam edeceğini de gösteriyor. Bunun için herhangi bir güncelleme gelip gelmeyeceği konusunda ise firmadan henüz bir güncelleme açıklamada yapılmadı.
18 Aralık 2016 Pazar
Tübitak destekli fütüristik otomobil Oasis!
Elektrikli otomobiller her geçen dönem daha fazla ön plana çıkıyor. Bu haberimizin konusu ise Tübitak destek Oasis isimli konsept araç.
CES 2017 hızla yaklaşıyor ve fuarda görücüye çıkacak yeni teknolojiler için geri sayım başladı. Bu haberimizin konusu ise Oasis isimli yeni ve fütüristik bir konsept araç. İşviçre merkezli Rinspeed otomotiv şirketine ait olan Oasis isimli konsept aracın destekçilerinden biri ise Tübitak.
Araç CES 2017’de fuar ziyaretçilerinin karşısına çıkacak. İçerisinde ise oldukça dikkat çekici teknolojiler yer alıyor. Siemens, Harman Kardon, BlackBerry, Osram gibi alanında uzman firmaların da destek verdiği bir konsept olan Oasis, akıllı şehirler ile uyumlu bir akıllı araç.
%100 elektrikli olan araç, otonom sürüş özelliğine de sahip. Yaya tanıma, klavyeye dönüşen direksiyon gibi dikkat çekici teknolojiler göze çarpıyor. Aracın içerisinde ufak bir bahçe bile bulunuyor.
CES 2017 hızla yaklaşıyor ve fuarda görücüye çıkacak yeni teknolojiler için geri sayım başladı. Bu haberimizin konusu ise Oasis isimli yeni ve fütüristik bir konsept araç. İşviçre merkezli Rinspeed otomotiv şirketine ait olan Oasis isimli konsept aracın destekçilerinden biri ise Tübitak.
Araç CES 2017’de fuar ziyaretçilerinin karşısına çıkacak. İçerisinde ise oldukça dikkat çekici teknolojiler yer alıyor. Siemens, Harman Kardon, BlackBerry, Osram gibi alanında uzman firmaların da destek verdiği bir konsept olan Oasis, akıllı şehirler ile uyumlu bir akıllı araç.
%100 elektrikli olan araç, otonom sürüş özelliğine de sahip. Yaya tanıma, klavyeye dönüşen direksiyon gibi dikkat çekici teknolojiler göze çarpıyor. Aracın içerisinde ufak bir bahçe bile bulunuyor.
Google Maps tekerlekli sandalye desteği sunmaya başladı
Google'ın başarılı harita servisi Google Maps, tekerlekli sandalye kullananlar için önemli bir güncelleme aldı.
Google, tekerlekli sandalye kullananlar için önemli bir güncelleme yayınladı. Bu güncelleme ile birlikte tekerlekli sandalye sahipleri, hayatlarını kolaylaştıracak bir özelliğe kavuştu.
Google Maps, hali hazırda uygulama verileri ile çok sayıda bilgiyi kullanıcılarına sunuyor. Çalışma saatleri, fiyat aralıkları, kalabalık oranı ve atmosfer gibi seçenekler ile uygulama üzerinden mekan bilgileri sunan Google, yeni eklentisi ile tekerlekli sandalye kullanıcılarını da memnun edecek.
Google Maps uygulamasında mekan aramaları yaparken en alt kısımdaki alanda tekerlekli sandalye kullananlar için müsait olup olmadığı bilgisi yer alıyor. Bu sayede mekanların tekerlekli sandalye kullananlara elverişli şekilde elden geçirilmesi konusunda teşvik edilmesi sağlanacaktır. Milyonlarca tekerlekli sandalye kullanan insan olduğunu düşünecek olursak, bu servisin son derece olumlu bir hamle olduğu söylenebilir.
Google, tekerlekli sandalye kullananlar için önemli bir güncelleme yayınladı. Bu güncelleme ile birlikte tekerlekli sandalye sahipleri, hayatlarını kolaylaştıracak bir özelliğe kavuştu.
Google Maps, hali hazırda uygulama verileri ile çok sayıda bilgiyi kullanıcılarına sunuyor. Çalışma saatleri, fiyat aralıkları, kalabalık oranı ve atmosfer gibi seçenekler ile uygulama üzerinden mekan bilgileri sunan Google, yeni eklentisi ile tekerlekli sandalye kullanıcılarını da memnun edecek.
Google Maps uygulamasında mekan aramaları yaparken en alt kısımdaki alanda tekerlekli sandalye kullananlar için müsait olup olmadığı bilgisi yer alıyor. Bu sayede mekanların tekerlekli sandalye kullananlara elverişli şekilde elden geçirilmesi konusunda teşvik edilmesi sağlanacaktır. Milyonlarca tekerlekli sandalye kullanan insan olduğunu düşünecek olursak, bu servisin son derece olumlu bir hamle olduğu söylenebilir.
16 Aralık 2016 Cuma
Facebook'tan 'yalan haber' butonu
Yalan haberlerin Facebook üzerinde dolaşımının engellenebilmesi için yeni bir fonksiyon geliştirildiği duyuruldu. Artık kullanıcılar yalan haberleri Facebook'a hızlıca rapor edebilecek.
Kullanıcılarının içerik akışında çıkan ve yayılan yalan haberlerle ilgili büyük eleştirilere maruz kalan Facebook, konuyla ilgili yeni bir adım atma kararı aldı. Facebook yönetimi, bundan böyle kullanıcıların yalan haberleri hızlıca işaretlemelerine ve Facebook'a bildirmelerine olanak sağlayacak bir fonksiyon geliştirdi. DW Türkçe'nin haberine göre; Facebook'un başkan yardımcısı Mosseri, yeni gelişmeyi Facebook'un blogunda yaptığı bir açıklama ile duyurdu. Mosseri, bir metindeki verilerin doğru olup olmadığını kontrol etme alanında uzmanlaşmış, güvenilir uluslararası şirketlerle çalışacaklarını açıkladı.
Henüz test aşamasında
Dün yapılan açıklamaya göre, yeni fonksiyon şu anda test etme amaçlı kullanıcıların yalnızca küçük bir kısmına sunulmuş bulunuyor. Bu kullanıcılar yalan olduğunu fark ettikleri ya da düşündükleri haberleri 'yalan haber' olarak işaretleyebilecek.
"Yeterli sayıda" kullanıcının işaretlediği içerikler, Facebook tarafından Poynter Enstitüsü'nün Uluslararası Veri Kontrol Ağı bünyesindeki çeşitli bağımsız uzman kurumlara iletilecek. Bu kurumların onayını almayı başaramayan haberler Facebook'tan silinmeyecek, bunun yerine Facebook tarafından 'şüpheli' olarak işaretlenecekler. Bu haberler, kullanıcıların içerik akışlarının alt kısımlarında 'şüpheli' uyarısıyla görünmeye devam edecek.
Eleştirilere maruz kalmıştı
ABD başkanlık seçimleri, Facebook için bu konuda bir dönüm noktası olmuştu. Kurum, seçim sürecinde sürekli dolaşıma giren ve yayılan uydurma haberlerle ilgili büyük eleştirilere maruz kalmıştı. Facebook kurucusu Mark Zuckerberg, seçim sonucunu herhangi bir şekilde etkiledikleri iddialarını inkar etmiş ve yalan haberlerle mücadele etme kararı aldıklarını belirtmişti.
Kullanıcılarının içerik akışında çıkan ve yayılan yalan haberlerle ilgili büyük eleştirilere maruz kalan Facebook, konuyla ilgili yeni bir adım atma kararı aldı. Facebook yönetimi, bundan böyle kullanıcıların yalan haberleri hızlıca işaretlemelerine ve Facebook'a bildirmelerine olanak sağlayacak bir fonksiyon geliştirdi. DW Türkçe'nin haberine göre; Facebook'un başkan yardımcısı Mosseri, yeni gelişmeyi Facebook'un blogunda yaptığı bir açıklama ile duyurdu. Mosseri, bir metindeki verilerin doğru olup olmadığını kontrol etme alanında uzmanlaşmış, güvenilir uluslararası şirketlerle çalışacaklarını açıkladı.
Henüz test aşamasında
Dün yapılan açıklamaya göre, yeni fonksiyon şu anda test etme amaçlı kullanıcıların yalnızca küçük bir kısmına sunulmuş bulunuyor. Bu kullanıcılar yalan olduğunu fark ettikleri ya da düşündükleri haberleri 'yalan haber' olarak işaretleyebilecek.
"Yeterli sayıda" kullanıcının işaretlediği içerikler, Facebook tarafından Poynter Enstitüsü'nün Uluslararası Veri Kontrol Ağı bünyesindeki çeşitli bağımsız uzman kurumlara iletilecek. Bu kurumların onayını almayı başaramayan haberler Facebook'tan silinmeyecek, bunun yerine Facebook tarafından 'şüpheli' olarak işaretlenecekler. Bu haberler, kullanıcıların içerik akışlarının alt kısımlarında 'şüpheli' uyarısıyla görünmeye devam edecek.
Eleştirilere maruz kalmıştı
ABD başkanlık seçimleri, Facebook için bu konuda bir dönüm noktası olmuştu. Kurum, seçim sürecinde sürekli dolaşıma giren ve yayılan uydurma haberlerle ilgili büyük eleştirilere maruz kalmıştı. Facebook kurucusu Mark Zuckerberg, seçim sonucunu herhangi bir şekilde etkiledikleri iddialarını inkar etmiş ve yalan haberlerle mücadele etme kararı aldıklarını belirtmişti.
Facebook Messenger'da artık şekilden şekile girebilirsiniz
Facebook Messenger, tam da yeni yıla yaklaştığımız bu günlerde yeni bir kamera fonksiyonu sunmaya başlayacağını duyurdu.
Artık insanlar aile ve arkadaşlarıyla Messenger’da konuşurken özel efektler, üç boyutlu maskeler ve özgün çizimler kullanabilecekler. Aslında bu Snapchat'ten bildiğimiz bir özellik.
Facebook Messenger, en çok kullanılan mesajlaşma uygulamaları arasında yer alıyor. Messenger üzerinden her gün 2,5 milyar emoji, fotoğraf, video ve dahası gönderiliyor.
Dünyanın gittikçe daha görsel olduğunu ve kameranın klavyenin yerini aldığını açıklayan Facebook Messenger, her geçen gün anıların daha da kolay ve hızlıca yakalanmasını sağladıklarını belirtti.
Facebook Messenger, aynı zamanda bazı ülkelerde görsel durum güncellemesini de test ettiğini duyurdu.
Facebook Messenger, en çok kullanılan mesajlaşma uygulamaları arasında yer alıyor. Messenger üzerinden her gün 2,5 milyar emoji, fotoğraf, video ve dahası gönderiliyor.
Dünyanın gittikçe daha görsel olduğunu ve kameranın klavyenin yerini aldığını açıklayan Facebook Messenger, her geçen gün anıların daha da kolay ve hızlıca yakalanmasını sağladıklarını belirtti.
Facebook Messenger, aynı zamanda bazı ülkelerde görsel durum güncellemesini de test ettiğini duyurdu.
Twitter canlı yayın özelliğini kullanıma sundu!
Popüler sosyal ağ Twitter canlı yayın özelliğini kullanıma sundu. iOS ile Twitter üzerinden canlı yayın açmak artık mümkün!
Canlı yayın uygulamaları arasında en popüler servislerden biri olan Periscope, zaten Twitter’ın bir şirketiydi. Bu alanda uzun süredir hizmet veren Periscope, artık Twitter’ın bir parçası haline geldi. Twitter, Periscope altyapısını kullanarak canlı yayın özelliği geliştirdi ve kullanıma sundu.
Twitter canlı yayın özelliği nasıl kullanılıyor?
Twitter canlı yayın özelliğini kullanmak için yapmanız gereken tek şey, mobil cihazlarınızdaki Twitter uygulamasını güncellemek. “Go Live” olarak duyurulan özellik an itibariyle ülkemizde de kullanılabiliyor. Twitter üzerinden canlı yayın yapmak için uygulama içerisinden yeni tweet paylaşma ekranına gitmek ve ardından “Canlı” butonuna dokunmanız yeterli.
Başlatılan canlı yayınlardaki dinamikler, Periscope uygulamasıyla aynı. Hatta yayın hem Periscope hemde Twitter takipçilerine bildiriliyor. Yani aslında tek bir yayını iki farklı uygulamadan başlatıyormuş gibi bir kolaylık sunulmuş.
iOS tarafında yeni özellik an itibariyle aktif ancak Android tarafına bu güncelleme önümüzdeki günlerde gelecek. Twitter yeni özelliğini #GoLive etiketiyle tanıtıyor.
Facebook Live canlı yayın servisinin giderek popülerleşmesine cevap veren Twitter bu özelliği önümüzdeki günlerde öne çıkarmaya devam edecek gibi duruyor. Bakalım canlı yayın konusunda Twitter, Facebook’u yakalayabilecek mi?
Canlı yayın uygulamaları arasında en popüler servislerden biri olan Periscope, zaten Twitter’ın bir şirketiydi. Bu alanda uzun süredir hizmet veren Periscope, artık Twitter’ın bir parçası haline geldi. Twitter, Periscope altyapısını kullanarak canlı yayın özelliği geliştirdi ve kullanıma sundu.
Twitter canlı yayın özelliği nasıl kullanılıyor?
Twitter canlı yayın özelliğini kullanmak için yapmanız gereken tek şey, mobil cihazlarınızdaki Twitter uygulamasını güncellemek. “Go Live” olarak duyurulan özellik an itibariyle ülkemizde de kullanılabiliyor. Twitter üzerinden canlı yayın yapmak için uygulama içerisinden yeni tweet paylaşma ekranına gitmek ve ardından “Canlı” butonuna dokunmanız yeterli.
Başlatılan canlı yayınlardaki dinamikler, Periscope uygulamasıyla aynı. Hatta yayın hem Periscope hemde Twitter takipçilerine bildiriliyor. Yani aslında tek bir yayını iki farklı uygulamadan başlatıyormuş gibi bir kolaylık sunulmuş.
iOS tarafında yeni özellik an itibariyle aktif ancak Android tarafına bu güncelleme önümüzdeki günlerde gelecek. Twitter yeni özelliğini #GoLive etiketiyle tanıtıyor.
Facebook Live canlı yayın servisinin giderek popülerleşmesine cevap veren Twitter bu özelliği önümüzdeki günlerde öne çıkarmaya devam edecek gibi duruyor. Bakalım canlı yayın konusunda Twitter, Facebook’u yakalayabilecek mi?
15 Aralık 2016 Perşembe
2016’da Google’da en çok bunları aradık
Google, 2016 yılı içerisinde en çok aratılan isimleri açıkladı.
Arama motoru Google, Türkiye’de en fazla aratılanları listeledi. Yılın Arama Trendleri 2016'nın Türkiye’de farklı kategorilerden oluşan trend listelerinde kişilerde Aleyna Tilki, dizilerde Kiralık Aşk, yemek tariflerinde “Trileçe” yükselen aramalarda ilk sıralarda yer aldı. Türkiye'de en 2016'da arama trendinde yükselme gösterenler ise sırasıyla “EBA – Eğitim Bilişim Ağı”, “Pokemon GO” ve “Darbe” oldu.
Google'da 2016 yılında Türkiye'de “Nedir?” sorusuyla aranan ilk üç ifade “Artık Yıl”, ”Güneş Tutulması” ve “Dünya Kadınlar Günü” olurken, “Nasıl Yapılır?” sorusu ise en çok “Slime”, “KPSS Başvurusu” ve “Tanka Nasıl Çıkılır?” konularında soruldu.
Türkiye'de Yükselen Aramalar – İsimler
1 – Aleyna Tilki
2 – Oya Aydoğan
3 – Mustafa Koç
4 – Tarık Akan
5 – Emre Mor
6 – Muhammed Ali
7 – Koray Avcı
8 – Neslihan Atagül
9 – Barış Arduç
10– Kemal Doğulu
Türkiye'de Yükselen Genel Aramalar
1 – EBA – Eğitim Bilişim Ağı
2 – Pokemon GO
3 – Darbe
4 – Altın Fiyatları
5 – Olimpiyatlar
6 – Avrupa Şampiyonası
7 – Kısmetse Olur
8 – Takdir/Teşekkür Hesaplama
9 – Dolar Kuru
10– KPSS Başvurusu
Türkiye'de Yükselen Arama – Diziler
1 – Kiralık Aşk
2 – Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz
3 – Aşk Laftan Anlamaz
4 – No: 309
5 – Kara Sevda
6 – Tatlı İntikam
7 – İçerde
8 – Hayat Şarkısı
9 – Cesur ve Güzel
10– Kırgın Çiçekler
Türkiye'de Yükselen Arama- Yemek Tarifleri
1 – Trileçe
2 – Mücver
3 – İstiridye Mantarı
4 – Magnolia
5 – Lazanya
6 – Milkshake
7 – Chia Tohumu Tatlı
8 – Farklı Kahvaltı
9 – Mozaik Pasta
10– Biber Dolması
Nedir?
-Artık Yıl
-Güneş Tutulması
-Dünya Kadınlar Günü
-OHAL
-Saat Farkı
Nasıl Yapılır?
-Slime
-KPSS Başvurusu
-Tanka Nasıl Çıkılır?
-Orkide Bakımı
-Cirit Nasıl Oynanır?
-Migren Tedavisi
Arama motoru Google, Türkiye’de en fazla aratılanları listeledi. Yılın Arama Trendleri 2016'nın Türkiye’de farklı kategorilerden oluşan trend listelerinde kişilerde Aleyna Tilki, dizilerde Kiralık Aşk, yemek tariflerinde “Trileçe” yükselen aramalarda ilk sıralarda yer aldı. Türkiye'de en 2016'da arama trendinde yükselme gösterenler ise sırasıyla “EBA – Eğitim Bilişim Ağı”, “Pokemon GO” ve “Darbe” oldu.
Google'da 2016 yılında Türkiye'de “Nedir?” sorusuyla aranan ilk üç ifade “Artık Yıl”, ”Güneş Tutulması” ve “Dünya Kadınlar Günü” olurken, “Nasıl Yapılır?” sorusu ise en çok “Slime”, “KPSS Başvurusu” ve “Tanka Nasıl Çıkılır?” konularında soruldu.
Türkiye'de Yükselen Aramalar – İsimler
1 – Aleyna Tilki
2 – Oya Aydoğan
3 – Mustafa Koç
4 – Tarık Akan
5 – Emre Mor
6 – Muhammed Ali
7 – Koray Avcı
8 – Neslihan Atagül
9 – Barış Arduç
10– Kemal Doğulu
Türkiye'de Yükselen Genel Aramalar
1 – EBA – Eğitim Bilişim Ağı
2 – Pokemon GO
3 – Darbe
4 – Altın Fiyatları
5 – Olimpiyatlar
6 – Avrupa Şampiyonası
7 – Kısmetse Olur
8 – Takdir/Teşekkür Hesaplama
9 – Dolar Kuru
10– KPSS Başvurusu
Türkiye'de Yükselen Arama – Diziler
1 – Kiralık Aşk
2 – Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz
3 – Aşk Laftan Anlamaz
4 – No: 309
5 – Kara Sevda
6 – Tatlı İntikam
7 – İçerde
8 – Hayat Şarkısı
9 – Cesur ve Güzel
10– Kırgın Çiçekler
Türkiye'de Yükselen Arama- Yemek Tarifleri
1 – Trileçe
2 – Mücver
3 – İstiridye Mantarı
4 – Magnolia
5 – Lazanya
6 – Milkshake
7 – Chia Tohumu Tatlı
8 – Farklı Kahvaltı
9 – Mozaik Pasta
10– Biber Dolması
Nedir?
-Artık Yıl
-Güneş Tutulması
-Dünya Kadınlar Günü
-OHAL
-Saat Farkı
Nasıl Yapılır?
-Slime
-KPSS Başvurusu
-Tanka Nasıl Çıkılır?
-Orkide Bakımı
-Cirit Nasıl Oynanır?
-Migren Tedavisi
Instagram ‘kaydet’ özelliği nedir?
Instagram kaydet özelliği ile birlikte kullanıcılara beğendiği postları kaydetme imkanını sunmaya başladı. Instagram üzerinden beğenilen gönderilerin kaydedilebileceği sistemin nasıl kullanıldığı detaylarıyla birlikte haberimizde…
Bir süre önce Instagram’ı satın alarak teknoloji piyasasındaki payını yükseltmeye çalışan
Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, Snapchat’in yaptığı güncellemelere karşılık Instagram’ı geliştirmeye devam ediyor.
Instagram’ın kaydet özelliğinin kullanımı
Beğenilen gönderileri sonraki dönemlerde yeniden görüntüleme imkanı veren kaydet özelliği Instagram içerisinde bulunan sekmeler altında yer alıyor. Bu sekmeye geçiş yaparak kaydet özelliğini uygulayan sosyal medya kullanıcıları mesajları sonraki dönemlerde offline olmasına rağmen görüntüleyebiliyor.
Öte yandan Instagram’ın kaydet özelliği şimdilik sadece 10.2 versiyonunda kullanılabilirken bu özelliği kullanmak isteyen Instagram tutkunlarının programın sürümünü yükseltmesi gerekiyor.
Yeni özelliğin ilk olarak ABD’de kullanılmaya başlayacağı arından da diğer ülkelere yayılacağı dile getirildi.
Önceki dönemlerde farklı uygulamalar ve masaüstü fotoğrafını alma özelliği ile kullanılan fotoğraf kaydetme yeni sistemin yayılmasının ardından direk Instagram üzerinden yapılabilecek.
Bir süre önce Instagram’ı satın alarak teknoloji piyasasındaki payını yükseltmeye çalışan
Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, Snapchat’in yaptığı güncellemelere karşılık Instagram’ı geliştirmeye devam ediyor.
Instagram’ın kaydet özelliğinin kullanımı
Beğenilen gönderileri sonraki dönemlerde yeniden görüntüleme imkanı veren kaydet özelliği Instagram içerisinde bulunan sekmeler altında yer alıyor. Bu sekmeye geçiş yaparak kaydet özelliğini uygulayan sosyal medya kullanıcıları mesajları sonraki dönemlerde offline olmasına rağmen görüntüleyebiliyor.
Öte yandan Instagram’ın kaydet özelliği şimdilik sadece 10.2 versiyonunda kullanılabilirken bu özelliği kullanmak isteyen Instagram tutkunlarının programın sürümünü yükseltmesi gerekiyor.
Yeni özelliğin ilk olarak ABD’de kullanılmaya başlayacağı arından da diğer ülkelere yayılacağı dile getirildi.
Önceki dönemlerde farklı uygulamalar ve masaüstü fotoğrafını alma özelliği ile kullanılan fotoğraf kaydetme yeni sistemin yayılmasının ardından direk Instagram üzerinden yapılabilecek.
14 Aralık 2016 Çarşamba
Arkadaşınıza ihanet etmenizi isteyen virüs
Arkadaşınıza ihanet etmenizi isteyen virüs, bunu yapmazsanız ya da gerekli parayı ödemezseniz tüm dosyalarınızı siliyor. Bir film izleme programı şeklinde gizlenip bulaşan virüs arkadaşların arasını açabilir.
Yeni ortaya çıkan bir virüs, kurbanlarını hacker’lara para ödeme veya virüsü iki arkadaşına bulaştırma tercihi arasında bırakıyor. “Popcorn Time” adı verilen ve arkadaşınıza ihanet etmenizi isteyen virüs, bulaştığı bilgisayarın sabit diskindeki tüm dosyaları şifreleyerek kullanıcının bu dosyalara erişimini tamamen engelliyor.
Virüs bulaştıktan sonra kurbanlara iki seçenek sunuyor. Ya hacker’lara bitcoin şeklinde ödeme yapacaksınız ya da virüsü iki kişiye göndereceksiniz. Bu virüsten şu ana kadar kaç kişinin etkilendiği ise bilinmiyor fakat çok sayıda kurbanın olduğu iddia ediliyor.
Virüsün kolaylıkla yayılmasının sebebi ise film indirmeye yarayan Popcorn Time adlı yazılımla aynı adı taşıması. Virüs ilk etapta gerçek Popcorn Time ile aynı kurulum görünümüne sahip.
Popcorn Time virüsünden kurtulmak için hacker’lara ödeme yapmayı tercih edenlerin de ödeme için gerekli kodu girerken dikkatli olması gerekiyor. Ödeme kodu 4 kere yanlış girilirse dosyalar silinmeye başlıyor. Hacker’lar yapılan ödemelerle ihtiyaç duyanlara yemek, ilaç ve yatacak yer sağlayacaklarını iddia ediyorlar.
Yeni ortaya çıkan bir virüs, kurbanlarını hacker’lara para ödeme veya virüsü iki arkadaşına bulaştırma tercihi arasında bırakıyor. “Popcorn Time” adı verilen ve arkadaşınıza ihanet etmenizi isteyen virüs, bulaştığı bilgisayarın sabit diskindeki tüm dosyaları şifreleyerek kullanıcının bu dosyalara erişimini tamamen engelliyor.
Virüs bulaştıktan sonra kurbanlara iki seçenek sunuyor. Ya hacker’lara bitcoin şeklinde ödeme yapacaksınız ya da virüsü iki kişiye göndereceksiniz. Bu virüsten şu ana kadar kaç kişinin etkilendiği ise bilinmiyor fakat çok sayıda kurbanın olduğu iddia ediliyor.
Virüsün kolaylıkla yayılmasının sebebi ise film indirmeye yarayan Popcorn Time adlı yazılımla aynı adı taşıması. Virüs ilk etapta gerçek Popcorn Time ile aynı kurulum görünümüne sahip.
Popcorn Time virüsünden kurtulmak için hacker’lara ödeme yapmayı tercih edenlerin de ödeme için gerekli kodu girerken dikkatli olması gerekiyor. Ödeme kodu 4 kere yanlış girilirse dosyalar silinmeye başlıyor. Hacker’lar yapılan ödemelerle ihtiyaç duyanlara yemek, ilaç ve yatacak yer sağlayacaklarını iddia ediyorlar.
Facebook’tan yeni video servisi
Dünyanın en büyük sosyal ağı Facebook yeni özelliğini devreye aldı. Servis devreye altığı özellikle ile birlikte yeni nesil pek çok videoya ev sahipliği yapabilecek. Detaylar haberimizde.
Amerikan merkezli dünyanın en büyük sosyal ağı dün itibariyle yeni video hizmetini devreye aldı. Canlı yayınlar için de gelen destek sayesinde özel yayınlar yapılabilecek. Kısa süre önce devreye giren Live Video servisinin devamı olan bu hizmet 360 derece canlı yayınların yapılmasına imkan sağlayacak.
Live 360 adını taşıyan hizmet sayesinde doğrudan sosyal ağ üzerinden sanal gerçeklik için 360 derece canlı yayınlar yapılabilecek. Dünyanın pek yerinde devreye alınan hizmet ile birlikte ilk yayınlar da gelmeye başladı.
Yeni Video Hizmetinden Üzücü Haber
Sosyal medya devinin yeni hizmete aldığı 360 derece canlı yayın servisi Live 360 henüz kısıtlı sayıda yayıncıya ev sahipliği yapacak. Sistem üzerinde yapılan yayınları herkes izleyebilecekken yayınları şimdilik belli başlı yayıncılar yapabilecek.
National Geographic gibi ünlü yayın kuruluşlarıyla anlaşan Facebook, bu yayın devlerinin ürettiği içerikleri doğruıdan kendi platformu üzerinden yayınlayacak. Serviste son kullanıcılar ise 2017 yılında yayın yapmaya başlayacak. Son kullanıcıların servisi kullanmaya 2017 yılının son aylarında başlaması düşünülüyor.
National Geographic 360 Derece Belgesel Çekiyor
Dünyanın en büyük belgesel yayıncılarından olan National Geographic Utah’ta kurduğu özel merkezle Mars ile ilgili deneyler yapıyor. Bu deneyler sırasında çekilen bazı belgeseller ise sanal gerçeklik için 360 derece olarak çekilecek.
Amerikan merkezli dünyanın en büyük sosyal ağı dün itibariyle yeni video hizmetini devreye aldı. Canlı yayınlar için de gelen destek sayesinde özel yayınlar yapılabilecek. Kısa süre önce devreye giren Live Video servisinin devamı olan bu hizmet 360 derece canlı yayınların yapılmasına imkan sağlayacak.
Live 360 adını taşıyan hizmet sayesinde doğrudan sosyal ağ üzerinden sanal gerçeklik için 360 derece canlı yayınlar yapılabilecek. Dünyanın pek yerinde devreye alınan hizmet ile birlikte ilk yayınlar da gelmeye başladı.
Yeni Video Hizmetinden Üzücü Haber
Sosyal medya devinin yeni hizmete aldığı 360 derece canlı yayın servisi Live 360 henüz kısıtlı sayıda yayıncıya ev sahipliği yapacak. Sistem üzerinde yapılan yayınları herkes izleyebilecekken yayınları şimdilik belli başlı yayıncılar yapabilecek.
National Geographic gibi ünlü yayın kuruluşlarıyla anlaşan Facebook, bu yayın devlerinin ürettiği içerikleri doğruıdan kendi platformu üzerinden yayınlayacak. Serviste son kullanıcılar ise 2017 yılında yayın yapmaya başlayacak. Son kullanıcıların servisi kullanmaya 2017 yılının son aylarında başlaması düşünülüyor.
National Geographic 360 Derece Belgesel Çekiyor
Dünyanın en büyük belgesel yayıncılarından olan National Geographic Utah’ta kurduğu özel merkezle Mars ile ilgili deneyler yapıyor. Bu deneyler sırasında çekilen bazı belgeseller ise sanal gerçeklik için 360 derece olarak çekilecek.
Panasonic’ten akıllı alışveriş torbası!
Elektronik devi Panasonic, akıllı alışveriş torbası ile karşınızda. Kasiyersiz alışveriş dönemi başlıyor mu?
Geçtiğimiz hafta Amazon tarafından duyurulan Amazon Go isimli yeni alışveriş sistemi sonrasında mağaza ve marketler için yeni teknolojiler gündeme gelmeye başladı. Geleceğin marketlerini şimdiden tasarlamaya başlayan firmalar arasına Panasonic de katıldı.
The Wall Street Journal’ın haberine göre Panasonic, marketler için yeni bir teknoloji üzerinde çalışıyor. Bu teknoloji ürünleri müşteri için otomatik olarak poşetliyor ve satın alınan ürünlerin otomatik olarak kasadan geçiriyor. Bu sayede market alışverişlerindeki “kasiyer” kavramına gerek kalmıyor.
Panasonic’in sistemi Amazon Go’ya göre biraz daha ilkel görünüyor. Panasonic iş geliştirme departmanından Yasuyuki Fukui, yeni teknolojinin hız kazandırmak için geliştirildiğinin vurgusunu yapıyor. Yani amaç tam olarak kasiyerleri işsiz bırakmak değil, işlerini kolaylaştırmak ve hızlandırmak.
Japonya Osaka’da deneysel olarak yeni teknolojinin test edilmeye başlandığı söyleniyor. Henüz geliştirme aşamasında olan akıllı alışveriş torbası teknolojisinin tam anlamıyla kullanıma sunulması için 2018 yılını beklemek gerekecek gibi duruyor. Testlerin büyük bir kısmının Şubat 2017’de sona ermesi bekleniyor.
Mağaza ve marketler için geliştirilen Amazon Go ve Panasonic akıllı alışveriş teknolojisi gibi konular 2017 yılında çok daha sık şekilde gündeme gelecek gibi duruyor. Sizce böyle bir teknoloji müşteriler tarafından tercih edilir mi? Yorumlarınızı bekliyoruz.
Geçtiğimiz hafta Amazon tarafından duyurulan Amazon Go isimli yeni alışveriş sistemi sonrasında mağaza ve marketler için yeni teknolojiler gündeme gelmeye başladı. Geleceğin marketlerini şimdiden tasarlamaya başlayan firmalar arasına Panasonic de katıldı.
The Wall Street Journal’ın haberine göre Panasonic, marketler için yeni bir teknoloji üzerinde çalışıyor. Bu teknoloji ürünleri müşteri için otomatik olarak poşetliyor ve satın alınan ürünlerin otomatik olarak kasadan geçiriyor. Bu sayede market alışverişlerindeki “kasiyer” kavramına gerek kalmıyor.
Panasonic’in sistemi Amazon Go’ya göre biraz daha ilkel görünüyor. Panasonic iş geliştirme departmanından Yasuyuki Fukui, yeni teknolojinin hız kazandırmak için geliştirildiğinin vurgusunu yapıyor. Yani amaç tam olarak kasiyerleri işsiz bırakmak değil, işlerini kolaylaştırmak ve hızlandırmak.
Japonya Osaka’da deneysel olarak yeni teknolojinin test edilmeye başlandığı söyleniyor. Henüz geliştirme aşamasında olan akıllı alışveriş torbası teknolojisinin tam anlamıyla kullanıma sunulması için 2018 yılını beklemek gerekecek gibi duruyor. Testlerin büyük bir kısmının Şubat 2017’de sona ermesi bekleniyor.
Mağaza ve marketler için geliştirilen Amazon Go ve Panasonic akıllı alışveriş teknolojisi gibi konular 2017 yılında çok daha sık şekilde gündeme gelecek gibi duruyor. Sizce böyle bir teknoloji müşteriler tarafından tercih edilir mi? Yorumlarınızı bekliyoruz.
Instagram canlı yayın özelliği test aşamasında!
Popüler sosyal mecra Instagram canlı yayın özelliği ile kullanıcılarının karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
Facebook’un en başarılı şirketlerinden biri olan Instagram, yeni bir özelliği ile kullanıcıların karşısına çıkacak. Söz konusu özellik ABD’deki bazı şanslı Instagram kullanıcıları tarafından test edilmeye başlanmıştı. Şimdi ise ABD’deki tüm kullanıcılar yeni özelliği deneyebilecek. Peki bu özellik ne?
Instagram canlı yayın özelliği ile geliyor!
Facebook Live ile canlı yayın konusunda büyük bir başarı elde eden Facebook’tan sonra aynı özellik şimdi Instagram’a geliyor. 2016 yılı içerisinde çok sayıda yeni özellik ile kullanıcıların karşısına çıkan Instagram, yeniliklere adeta doymuyor.
Meerkat ile başlayan mobil cihazlarda canlı yayın özelliği, Periscope ile adeta şaha kalkmıştı. Sonrasında gelen Facebook Live’dan sonra şimdi Instagram aynı özellik ile gelecek.
Android ve iOS kullanıcıları tarafından test edilebilecek olan Instagram canlı yayın özelliğinde, yayın bittikten sonra geriye dönüş mümkün olmayacak. Yani geçmiş yayınlar izlenemeyecek. Ancak kullanıcıların daha fazla yayına ulaşması için, dünyadaki tüm canlı yayınlar listelenecek. Benzer özellik Periscope tarafından da kullanılıyor. Söz konusu özellik ile ilgili henüz daha fazla detay bulunmuyor. Bakalım Instagram bu özelliğiyle de kullanıcıların beğenisini kazanabilecek mi? Mobil uygulamalardaki canlı yayın özelliğini beğeniyor musunuz? Yorumlarınızı bekliyoruz.
Facebook’un en başarılı şirketlerinden biri olan Instagram, yeni bir özelliği ile kullanıcıların karşısına çıkacak. Söz konusu özellik ABD’deki bazı şanslı Instagram kullanıcıları tarafından test edilmeye başlanmıştı. Şimdi ise ABD’deki tüm kullanıcılar yeni özelliği deneyebilecek. Peki bu özellik ne?
Instagram canlı yayın özelliği ile geliyor!
Facebook Live ile canlı yayın konusunda büyük bir başarı elde eden Facebook’tan sonra aynı özellik şimdi Instagram’a geliyor. 2016 yılı içerisinde çok sayıda yeni özellik ile kullanıcıların karşısına çıkan Instagram, yeniliklere adeta doymuyor.
Meerkat ile başlayan mobil cihazlarda canlı yayın özelliği, Periscope ile adeta şaha kalkmıştı. Sonrasında gelen Facebook Live’dan sonra şimdi Instagram aynı özellik ile gelecek.
Android ve iOS kullanıcıları tarafından test edilebilecek olan Instagram canlı yayın özelliğinde, yayın bittikten sonra geriye dönüş mümkün olmayacak. Yani geçmiş yayınlar izlenemeyecek. Ancak kullanıcıların daha fazla yayına ulaşması için, dünyadaki tüm canlı yayınlar listelenecek. Benzer özellik Periscope tarafından da kullanılıyor. Söz konusu özellik ile ilgili henüz daha fazla detay bulunmuyor. Bakalım Instagram bu özelliğiyle de kullanıcıların beğenisini kazanabilecek mi? Mobil uygulamalardaki canlı yayın özelliğini beğeniyor musunuz? Yorumlarınızı bekliyoruz.
13 Aralık 2016 Salı
Google’ın otonom araçlarında önemli gelişme
Teknoloji ilerledikçe geçmişte bize hayret veren fikirleri, hayata geçmiş halde görüyoruz. Otonom araç teknolojileri kesinlikle insanları hayrete düşüren teknolojiler arasında.
Google. Google’ın otonom araç projesi uzun zamandır devam eden ve ciddi aşama kaydeden bir çalışma oldu ancak Google’ın otonom araç geliştirme konusundaki politikası değişmek üzere.
Google büyük bir aşama kat etti
Uzun süredir otonom araçlar konusunda saha çalışmalarını aktif olarak sürdüren Google, bu büyük projenin ilerleyişi konusunda politika değişikliğine gidiyor. Ortaya çıkan bilgilere göre Google, bazı otomobil üreticileri ile ortak çalışmalar yürüterek daha geleneksel araçlar geliştirecek ve bu sayede önümüzdeki yıl içinde daha yaygın şekilde test edilip kullanılabilecek.
Fiat Chrysler, Pacifica minivan tasarımını baz alan prototip bir aracı Google için üretmeye hazırlanıyor. Eğer testler başarılı olursa, bu aracın daha kapsamlı üretimi başlatılacak. Google ve Fiat Chrysler geride bıraktığımız Mayıs ayı içinde ortaklıklarını duyurmuştu.
Alphabet’in CEO’su Larry Page ve CFO Ruth Porat’ın bu kararda başrol oynadıkları söyleniyor. Ortaya çıkan ortak fikir ise, direksiyonu ve pedalları olmayan bir aracın üretimini tamamen üstlenmek mantıklı olmayabilir şeklinde yorumlanıyor. Son olarak, Google’ın otonom araba projesinin Alphabet bünyesinde bağımsız bir isimle devam ettirilip bu zamana kadar yapılan çalışmaların radikal bir şekilde değişeceği söyleniyor.
Google. Google’ın otonom araç projesi uzun zamandır devam eden ve ciddi aşama kaydeden bir çalışma oldu ancak Google’ın otonom araç geliştirme konusundaki politikası değişmek üzere.
Google büyük bir aşama kat etti
Uzun süredir otonom araçlar konusunda saha çalışmalarını aktif olarak sürdüren Google, bu büyük projenin ilerleyişi konusunda politika değişikliğine gidiyor. Ortaya çıkan bilgilere göre Google, bazı otomobil üreticileri ile ortak çalışmalar yürüterek daha geleneksel araçlar geliştirecek ve bu sayede önümüzdeki yıl içinde daha yaygın şekilde test edilip kullanılabilecek.
Fiat Chrysler, Pacifica minivan tasarımını baz alan prototip bir aracı Google için üretmeye hazırlanıyor. Eğer testler başarılı olursa, bu aracın daha kapsamlı üretimi başlatılacak. Google ve Fiat Chrysler geride bıraktığımız Mayıs ayı içinde ortaklıklarını duyurmuştu.
Alphabet’in CEO’su Larry Page ve CFO Ruth Porat’ın bu kararda başrol oynadıkları söyleniyor. Ortaya çıkan ortak fikir ise, direksiyonu ve pedalları olmayan bir aracın üretimini tamamen üstlenmek mantıklı olmayabilir şeklinde yorumlanıyor. Son olarak, Google’ın otonom araba projesinin Alphabet bünyesinde bağımsız bir isimle devam ettirilip bu zamana kadar yapılan çalışmaların radikal bir şekilde değişeceği söyleniyor.
11 Aralık 2016 Pazar
iPhone 7s kırmızı renk seçeneğiyle gelecek!
Son yıllarda her modelde yeni bir renk seçeneğiyle karşımıza çıkan Apple, iPhone 7s modelinde ise kırmızı renk seçeneğine hazırlanıyor.
2017 yılına yaklaştığımız bu günlerde, beklenen amiral gemisi modeller hakkında yeni iddialar gündeme geliyor. Apple tarafında 2017 yılında iPhone 7s ve iPhone 7s Plus modelleri bekleniyor. 10. Nesil iPhone olarak beklenen iPhone 7s hakkında yeni bir renk seçeneği konuşulmaya başlandı.
iPhone 7s kırmızı renk seçeneğiyle gelebilir!
Japonya kaynaklı bir habere göre iPhone 7s kırmızı renk seçeneği ile tüketicilerin karşısına çıkacak. Bu konuda hazırlanan bir görsel bile hazır. Eğer bu iddia doğruysa, Apple oldukça geniş bir renk yelpazesine sahip olacak. Kırmızı renk eklendiğinde iPhone’un altı farklı renk seçeneği oluyor.
İddialar arasında sadece renk seçeneği yok. Kablosuz şarj özelliğinin iPhone 7s’te gelmeyeceği de paylaşılmış. Uzun zamandır beklenen OLED ekran paneli ve kablosuz şarj teknolojilerinin iPhone 8 modeline bırakılacağı söyleniyor.
Donanım tarafında ise kesin gözüyle bakılan en önemli detay yeni Apple A11 yongası. Ancak
özellikleri konusunda henüz bir detay yok. İddia edildiği gibi iPhone 7s modelinin kırmızı renk seçeneğiyle gelmesi sizce ilgi çekici olur mu? Yorumlarınızı bekliyoruz.
2017 yılına yaklaştığımız bu günlerde, beklenen amiral gemisi modeller hakkında yeni iddialar gündeme geliyor. Apple tarafında 2017 yılında iPhone 7s ve iPhone 7s Plus modelleri bekleniyor. 10. Nesil iPhone olarak beklenen iPhone 7s hakkında yeni bir renk seçeneği konuşulmaya başlandı.
iPhone 7s kırmızı renk seçeneğiyle gelebilir!
Japonya kaynaklı bir habere göre iPhone 7s kırmızı renk seçeneği ile tüketicilerin karşısına çıkacak. Bu konuda hazırlanan bir görsel bile hazır. Eğer bu iddia doğruysa, Apple oldukça geniş bir renk yelpazesine sahip olacak. Kırmızı renk eklendiğinde iPhone’un altı farklı renk seçeneği oluyor.
İddialar arasında sadece renk seçeneği yok. Kablosuz şarj özelliğinin iPhone 7s’te gelmeyeceği de paylaşılmış. Uzun zamandır beklenen OLED ekran paneli ve kablosuz şarj teknolojilerinin iPhone 8 modeline bırakılacağı söyleniyor.
Donanım tarafında ise kesin gözüyle bakılan en önemli detay yeni Apple A11 yongası. Ancak
özellikleri konusunda henüz bir detay yok. İddia edildiği gibi iPhone 7s modelinin kırmızı renk seçeneğiyle gelmesi sizce ilgi çekici olur mu? Yorumlarınızı bekliyoruz.
Dailymotion'a erişim engellendi
2004 yılında Fransa'da kurulan ve kısa sürede popüler hale gelen video barındırma dailymotion'a Türkiye'den erişim engellendi.
Kullanıcı sayısı her geçen gün artan siteye en son dün akşam saatlerinden itibaren ülkemizden erişilmek istendiğinde 'BAKIRKÖY 5. SULH CEZA HAKİMLİĞİ'nin 09-12-2016 tarih ve 2016/4465 sayılı kararı ile bu internet sitesine erişim engellenmiştir.' şeklinde bir uyarı ile karşılaşılıyor.
Engellemeye karşın Google'daki arama sonuçlarından tıklandığında sitedeki videolara ulaşılabiliyor.
Kullanıcı sayısı her geçen gün artan siteye en son dün akşam saatlerinden itibaren ülkemizden erişilmek istendiğinde 'BAKIRKÖY 5. SULH CEZA HAKİMLİĞİ'nin 09-12-2016 tarih ve 2016/4465 sayılı kararı ile bu internet sitesine erişim engellenmiştir.' şeklinde bir uyarı ile karşılaşılıyor.
Engellemeye karşın Google'daki arama sonuçlarından tıklandığında sitedeki videolara ulaşılabiliyor.
Chrome, artık çevrim dışı içerik gösterebilecek
Android uygulaması tarafında güncelleme alan Chrome, bundan sonra internet bağlantısına ihtiyaç duymadan çevrim dışı olarak içerik gösterebilecek.
Yakın zamanda masaüstü sürümleri için bir güncelleme yayımlayan Google, Flash ile arasındaki bağları kopararak HTML5 tercihinde bulunmuştu. Bunun ardından birsüre sonrada Android tarafından güncelleme aldı. Performans artışı ve hata çözümlerine olanak sağlayan güncellemenin en büyük özelliği ise çevrim dışı içerik görüntüleme seçeneği sunması oldu. Artık kullanıcılar bu özellik sayesinde artık fotoğrafları, ses dosyalarını, videoları ve web sayfalarını internet bağlantısına ihtiyaç duymadan indirebilecek. Özelliği aktif hale getirmek için yapılması gereken sadece adres satırının yanında yer alan indirme simgesi üzerine tıklamak yeterli.
Chrome tarafından indirilen tüm veriler video ve fotoğraf gibi kategoriler halinde sıralanacak ve dosya boyutları kullanıcıya gösterilerek kullanıcının daha stabil halde bir internet deneyimi sağlaması amaçlanacak.
Yakın zamanda masaüstü sürümleri için bir güncelleme yayımlayan Google, Flash ile arasındaki bağları kopararak HTML5 tercihinde bulunmuştu. Bunun ardından birsüre sonrada Android tarafından güncelleme aldı. Performans artışı ve hata çözümlerine olanak sağlayan güncellemenin en büyük özelliği ise çevrim dışı içerik görüntüleme seçeneği sunması oldu. Artık kullanıcılar bu özellik sayesinde artık fotoğrafları, ses dosyalarını, videoları ve web sayfalarını internet bağlantısına ihtiyaç duymadan indirebilecek. Özelliği aktif hale getirmek için yapılması gereken sadece adres satırının yanında yer alan indirme simgesi üzerine tıklamak yeterli.
Chrome tarafından indirilen tüm veriler video ve fotoğraf gibi kategoriler halinde sıralanacak ve dosya boyutları kullanıcıya gösterilerek kullanıcının daha stabil halde bir internet deneyimi sağlaması amaçlanacak.
iOS 10.2 Beta 6'yla neler değişti
iOS 10.2 Beta 6 sürümü yayınlandı. Apple, 10.2 sürümünün son halini kullanıma sunmadan önce halka açık beta sürümlerini çıkarmaya devam ediyor. Bir önceki beta sürümünden çok farklı olmayan bu yeni sürüm, final sürümünden önceki son adım olabilir.
Apple, iOS 10.2 Beta 6 sürümünü hem son kullanıcılar, hem de geliştiriciler için yayınladı. iOS 10.2’nin son sürümüne hazırlık olarak çıkan altıncı beta sürümü, beşincinin üzerinden sadece 3 gün sonra çıktı.
Yeni güncelleme bir önceki beta sürümüyle çok büyük benzerlikler gösteriyor. Farklılıkların çoğunun son kullanıcın doğrudan fark edemeyeceği nitelikte olduğu belirtiliyor. Göze çarpan tek yenilikler ise emojilerde yer alıyor. iOS 10.2’nin altıncı beta sürümünde avokado ve kruvasan gibi yeni simgeler göndermek mümkün.
Apple’ın Beta Software Program’ına dahilseniz iOS 10.2 Beta 6’yı cihazınızın ayarlar kısmından indirebilirsiniz. Elbette bunun yerine iOS 10.2’nin final sürümünü de bekleyebilirsiniz. Son sürümün çok yakında genel kullanıma açılması bekleniyor.
Apple, iOS 10.2 Beta 6 sürümünü hem son kullanıcılar, hem de geliştiriciler için yayınladı. iOS 10.2’nin son sürümüne hazırlık olarak çıkan altıncı beta sürümü, beşincinin üzerinden sadece 3 gün sonra çıktı.
Yeni güncelleme bir önceki beta sürümüyle çok büyük benzerlikler gösteriyor. Farklılıkların çoğunun son kullanıcın doğrudan fark edemeyeceği nitelikte olduğu belirtiliyor. Göze çarpan tek yenilikler ise emojilerde yer alıyor. iOS 10.2’nin altıncı beta sürümünde avokado ve kruvasan gibi yeni simgeler göndermek mümkün.
Apple’ın Beta Software Program’ına dahilseniz iOS 10.2 Beta 6’yı cihazınızın ayarlar kısmından indirebilirsiniz. Elbette bunun yerine iOS 10.2’nin final sürümünü de bekleyebilirsiniz. Son sürümün çok yakında genel kullanıma açılması bekleniyor.
Yeni akıllı bileklik Meizu Band duyuruldu!
Çinli Meizu bu sefer bir akıllı telefon yerine akıllı bileklik ile karşımıza çıktı. Meizu Band isimli yeni bilekliğin detayları sizlerle.
Akıllı telefonları ile zaman zaman gündeme gelen Meizu, bu sefer bir akıllı bileklik ile karşımıza. Firmanın bir süredir beklenen yeni phablet modeli Meizu M5 Note ile birlikte duyurulan Meizu Band isimli akıllı bileklik uygun fiyatı ve özellikleriyle dikkat çekiyor.
Meizu Band akıllı bileklik özellikleri
Akıllı bileklik konusunda hatırı sayılır bir yere sahip olan Xiaomi gibi şimdi Meizu da benzer bir ürünle karşımıza çıktı. OLED ekrana sahip yeni Meizu Band, 33 dolarlık fiyatıyla tüketicilerle buluşmaya hazırlanıyor.
Nabız ölçen, suya dayanıklı ve IP67 sertifikalı bileklik, Bluetooth aracılığı ile akıllı telefonlarla bağlantı kurabiliyor. Gelen aramalar, bildirimler ve mesajlar bileklik üzerinden takip edilebiliyor. Ayrıca ev ve ofis gibi ortamlarda telefonunu kaybeden kullanıcılar için telefonu bulma özelliği de dikkat çekiyor.
Yaklaşık 7 güne kadar pil ömrü sunan cihaz, kablosuz olarak şarj olabiliyor. 1 metreye kadar derinlikte 30 dakikaya kadar su geçirmeyen ürün, Uzak Doğu ve ABD pazarlarında tüketicilerle buluşacak. Cihaz ön siparişe açıldı 8 Aralık tarihinde ise tüketicilerle buluşacak.
Akıllı telefonları ile zaman zaman gündeme gelen Meizu, bu sefer bir akıllı bileklik ile karşımıza. Firmanın bir süredir beklenen yeni phablet modeli Meizu M5 Note ile birlikte duyurulan Meizu Band isimli akıllı bileklik uygun fiyatı ve özellikleriyle dikkat çekiyor.
Meizu Band akıllı bileklik özellikleri
Akıllı bileklik konusunda hatırı sayılır bir yere sahip olan Xiaomi gibi şimdi Meizu da benzer bir ürünle karşımıza çıktı. OLED ekrana sahip yeni Meizu Band, 33 dolarlık fiyatıyla tüketicilerle buluşmaya hazırlanıyor.
Nabız ölçen, suya dayanıklı ve IP67 sertifikalı bileklik, Bluetooth aracılığı ile akıllı telefonlarla bağlantı kurabiliyor. Gelen aramalar, bildirimler ve mesajlar bileklik üzerinden takip edilebiliyor. Ayrıca ev ve ofis gibi ortamlarda telefonunu kaybeden kullanıcılar için telefonu bulma özelliği de dikkat çekiyor.
Yaklaşık 7 güne kadar pil ömrü sunan cihaz, kablosuz olarak şarj olabiliyor. 1 metreye kadar derinlikte 30 dakikaya kadar su geçirmeyen ürün, Uzak Doğu ve ABD pazarlarında tüketicilerle buluşacak. Cihaz ön siparişe açıldı 8 Aralık tarihinde ise tüketicilerle buluşacak.
9 Aralık 2016 Cuma
Yapay Zeka tehlikeli mi?
Yapay zeka tehlikeli mi? İnsanoğlunun son dönemde kendisine sıkça sorduğu bir soru bu? Bu soruya bir yanıt da bu sefer Facebook’tan geldi.
Son dönemin popüler dizisi Westworld’ü seyrediyorsanız ve bilim kurgu yapımlarını takip ediyorsanız, yapay zeka tehlikeli mi, diye kendinize soruyor olabilirsiniz. Hele ki Stephen Hawking gibi bilim insanlarının yapay zeka için “insanlığın sonunu getirebilir” şeklinde açıklamaları daha da endişelenmenize neden olabilir.
Teknoloji dünyasının devleri ise yapay zeka konusunda çok daha iyimser. Google’ın yapay zeka çalışmalarına öncelik verdiği bilinirken, Elon Musk gibi isimler de yapay zeka üzerine çalışmalar başlatmış durumda. Facebook ise Facebook AI Research ya da kısa adıyla FAIR adını verdiği grupla bu alanda çalışmalar yürütüyor.
FAIR grubu yapay zeka konusu üzerinde dönen spekülasyonları dağıtmak ve insanları bu konuda eğitmek için bir program başlattı. Facebook bu programda kendi yürttüğü yapay zeka çalışmaları ve ardındaki teknoloji hakkında bilgiler veriyor.
Facebook yapay zekayı daha çok kullanıcıların hangi paylaşımları görüp görmeyeceği, sahte haberlerin tespiti gibi konular için kullanıyor. FAIR grubunun başındaki isim olan Yann LeCun, yapay zeka konusunda insanların sakin olması gerektiğini söylerken, yapay zekanın büyülü ve ulaşılmaz bir şey olmadığını belirterek esprili bir dille “Ama biz öyleymiş gibi göstermeye çalışıyoruz.” dedi.
Facebook’un yakın gelecekte çok daha fazla servisine yapay zekayı entegre etmesi bekleniyor.
Son dönemin popüler dizisi Westworld’ü seyrediyorsanız ve bilim kurgu yapımlarını takip ediyorsanız, yapay zeka tehlikeli mi, diye kendinize soruyor olabilirsiniz. Hele ki Stephen Hawking gibi bilim insanlarının yapay zeka için “insanlığın sonunu getirebilir” şeklinde açıklamaları daha da endişelenmenize neden olabilir.
Teknoloji dünyasının devleri ise yapay zeka konusunda çok daha iyimser. Google’ın yapay zeka çalışmalarına öncelik verdiği bilinirken, Elon Musk gibi isimler de yapay zeka üzerine çalışmalar başlatmış durumda. Facebook ise Facebook AI Research ya da kısa adıyla FAIR adını verdiği grupla bu alanda çalışmalar yürütüyor.
FAIR grubu yapay zeka konusu üzerinde dönen spekülasyonları dağıtmak ve insanları bu konuda eğitmek için bir program başlattı. Facebook bu programda kendi yürttüğü yapay zeka çalışmaları ve ardındaki teknoloji hakkında bilgiler veriyor.
Facebook yapay zekayı daha çok kullanıcıların hangi paylaşımları görüp görmeyeceği, sahte haberlerin tespiti gibi konular için kullanıyor. FAIR grubunun başındaki isim olan Yann LeCun, yapay zeka konusunda insanların sakin olması gerektiğini söylerken, yapay zekanın büyülü ve ulaşılmaz bir şey olmadığını belirterek esprili bir dille “Ama biz öyleymiş gibi göstermeye çalışıyoruz.” dedi.
Facebook’un yakın gelecekte çok daha fazla servisine yapay zekayı entegre etmesi bekleniyor.
iPhone 7 Plus Portre modu
Apple iPhone 7 Plus modelindeki Portre modu sonunda geldi. Şimdi ise Apple’dan bu mod için ipuçları zamanı.
iPhone 7 ve iPhone 7 Plus modelleri duyurulurken, çift kameralı iPhone 7 Plus için yeni bir özellik de duyurulmuştu. Portre modu olarak adlandırılan bu özellik, iPhone 7 Plus modelinin ikinci kamerası ile kullanılan ve alan derinliği yaratan bir özellik olarak anlatılmıştı. Söz konusu özellik iOS 10.1 güncellemesiyle kullanıma sunuldu.
“Bokeh” efektli olarak adlandırılan bu alan derinliği efektinin nasıl daha etkin kullanılacağına ilişkin Apple tarafından çeşitli ipuçları daha önce paylaşılmıştı. Şimdi ise profesyonel fotoğrafçılardan örnek fotoğraflar geldi.
Apple’ın iddiası Portre modu ile DSLR kamera kalitesinde fotoğraflar çekilebileceği yönünde. Bu son derece tartışmaya açık bir konu olsa da ortalama bir akıllı telefondan çok daha iyi kareler elde edilebileceği kesin.
Mobil fotoğrafçılığın bir hobi olarak hızla geliştiği günümüzde, Flickr gibi servisler yoğun bir şekilde kullanılıyor. Hatta 2016 yılı içerisinde Flickr servisine en çok fotoğraf yüklenen akıllı telefonun iPhone olduğu haberi gündeme gelmişti.
Aşağıda JerSean Golatt, Jeremy Cowart, Pei Ketron ve Benj Haisch gibi Apple’ın çalıştığı profesyonel fotoğrafçıların iPhone 7 Plus’ta bulunan Portre modu ile çekilen kareleri bulabilirsiniz.
Portre modunu kullanarak mükemmel aile fotoğrafları çekmek için 6 ipucu
1. Yeni Portre modunu kullanmak için Kamera’yı başlatın ve “Portre”yi seçin.
2. Portre modu, kamerayla subje arasındaki ideal uzaklığın belirlenmesi ve aydınlatmanın doğru olup olmadığı dahil olmak üzere derinlik efektinin canlı önizlemesiyle birlikte gerçek zamanlı yönlendirmeler sağlar.
3. Subjeniz arka plandan ne kadar uzaktaysa, alan derinliği o kadar vurgulu olur. Kalabalık arka planların önünde çekim yapmak da hoş bir efekt yaratır.
4. Birden fazla kişinin fotoğrafını çekiyorsanız, subjenin net kalmasını sağlamak için aynı düzlemde durmaya ve subjeleri 3 kişiden az tutmaya dikkat edin.
5. Eğer çocuk fotoğrafı çekiyorsanız, onların hareketsiz durmalarını sağlamaya çalışın.
6. Fotoğrafçının da fotoğrafa dahil olabilmesi için 3 veya 10 saniyelik zamanlayıcılar ayarlayın.
iPhone 7 Plus Portre modu ile çekilen örnek fotoğraflar
iPhone 7 ve iPhone 7 Plus modelleri duyurulurken, çift kameralı iPhone 7 Plus için yeni bir özellik de duyurulmuştu. Portre modu olarak adlandırılan bu özellik, iPhone 7 Plus modelinin ikinci kamerası ile kullanılan ve alan derinliği yaratan bir özellik olarak anlatılmıştı. Söz konusu özellik iOS 10.1 güncellemesiyle kullanıma sunuldu.
“Bokeh” efektli olarak adlandırılan bu alan derinliği efektinin nasıl daha etkin kullanılacağına ilişkin Apple tarafından çeşitli ipuçları daha önce paylaşılmıştı. Şimdi ise profesyonel fotoğrafçılardan örnek fotoğraflar geldi.
Apple’ın iddiası Portre modu ile DSLR kamera kalitesinde fotoğraflar çekilebileceği yönünde. Bu son derece tartışmaya açık bir konu olsa da ortalama bir akıllı telefondan çok daha iyi kareler elde edilebileceği kesin.
Mobil fotoğrafçılığın bir hobi olarak hızla geliştiği günümüzde, Flickr gibi servisler yoğun bir şekilde kullanılıyor. Hatta 2016 yılı içerisinde Flickr servisine en çok fotoğraf yüklenen akıllı telefonun iPhone olduğu haberi gündeme gelmişti.
Aşağıda JerSean Golatt, Jeremy Cowart, Pei Ketron ve Benj Haisch gibi Apple’ın çalıştığı profesyonel fotoğrafçıların iPhone 7 Plus’ta bulunan Portre modu ile çekilen kareleri bulabilirsiniz.
Portre modunu kullanarak mükemmel aile fotoğrafları çekmek için 6 ipucu
1. Yeni Portre modunu kullanmak için Kamera’yı başlatın ve “Portre”yi seçin.
2. Portre modu, kamerayla subje arasındaki ideal uzaklığın belirlenmesi ve aydınlatmanın doğru olup olmadığı dahil olmak üzere derinlik efektinin canlı önizlemesiyle birlikte gerçek zamanlı yönlendirmeler sağlar.
3. Subjeniz arka plandan ne kadar uzaktaysa, alan derinliği o kadar vurgulu olur. Kalabalık arka planların önünde çekim yapmak da hoş bir efekt yaratır.
4. Birden fazla kişinin fotoğrafını çekiyorsanız, subjenin net kalmasını sağlamak için aynı düzlemde durmaya ve subjeleri 3 kişiden az tutmaya dikkat edin.
5. Eğer çocuk fotoğrafı çekiyorsanız, onların hareketsiz durmalarını sağlamaya çalışın.
6. Fotoğrafçının da fotoğrafa dahil olabilmesi için 3 veya 10 saniyelik zamanlayıcılar ayarlayın.
iPhone 7 Plus Portre modu ile çekilen örnek fotoğraflar
Bitkilerin de öğrenebildiği kanıtlandı
Avustralya'da yapılan bir araştırmada bitkilerin de öğrenebildiğini ortaya koydu.
Sonuçları "Nature Scientific Reports"da yayımlanan çalışmada, Batı Avustralya Üniversitesinden biyoloji profesörü Monica Gagliano ve ekibi, bitkilerin de Pavlov'un köpekleri gibi koşullu öğrendiğini belirledi.
Deneyde bitkilere ödül olarak ışık, koşullu uyarıcı olarak da vantilatör vasıtasıyla hava verildi. Deneyde vantilatörden esen hava ile ışığın da geleceğine koşullandırılan bitkilerin ışık olmasa dahi, havanın estiği yöne doğru büyüdüğü gözlemlendi.
Bu durum, Pavlov'un köpeklere uyguladığı deney sonucunda, köpeklerin doğal uyaranlar dışında zil gibi uyaranlara da tepki vererek salgı salgılamalarına benzetildi.
Gagliano, deneye ilişkin "Sonuç oldukça şaşırtıcı. Beyne ya da sinir sistemine sahip olmayan bir canlının böyle davranması normalde beklenmez." açıklamasında bulundu.
Araştırma, bitkilerin ışığın da geleceğini tahmin ederek havaya tepki vermeleri nedeniyle düşünülenden çok daha karmaşık canlılar olduğunu göstermiş oldu.
Gagliano, daha önce küstüm çiçeği üzerinde yaptığı bir deneyde, bitkilerin de hafızası olduğunu ve "hatırlayabildiğini" ortaya koymuştu.
Sonuçları "Nature Scientific Reports"da yayımlanan çalışmada, Batı Avustralya Üniversitesinden biyoloji profesörü Monica Gagliano ve ekibi, bitkilerin de Pavlov'un köpekleri gibi koşullu öğrendiğini belirledi.
Deneyde bitkilere ödül olarak ışık, koşullu uyarıcı olarak da vantilatör vasıtasıyla hava verildi. Deneyde vantilatörden esen hava ile ışığın da geleceğine koşullandırılan bitkilerin ışık olmasa dahi, havanın estiği yöne doğru büyüdüğü gözlemlendi.
Bu durum, Pavlov'un köpeklere uyguladığı deney sonucunda, köpeklerin doğal uyaranlar dışında zil gibi uyaranlara da tepki vererek salgı salgılamalarına benzetildi.
Gagliano, deneye ilişkin "Sonuç oldukça şaşırtıcı. Beyne ya da sinir sistemine sahip olmayan bir canlının böyle davranması normalde beklenmez." açıklamasında bulundu.
Araştırma, bitkilerin ışığın da geleceğini tahmin ederek havaya tepki vermeleri nedeniyle düşünülenden çok daha karmaşık canlılar olduğunu göstermiş oldu.
Gagliano, daha önce küstüm çiçeği üzerinde yaptığı bir deneyde, bitkilerin de hafızası olduğunu ve "hatırlayabildiğini" ortaya koymuştu.
Google Güvenilir Kişiler isimli uygulamasını duyurdu!
Google, Android için yeni ve önemli bir uygulamayla karşımıza çıktı. “Google Güvenilir Kişiler” (Trusted Contacts) olarak adlandırılan bu uygulamanın detayları sizlerle. İnternet ve yazılım devi Google, yeni uygulaması ile dikkatleri üzerine çekti. Dün itibariyle Android işletim sistemi için Google Play Store’da yer alan uygulama Güvenilir Kişiler olarak adlandırılıyor. Peki bu uygulama ne işe yarıyor?
Uygulamanın son derece basit bir çalışma mantığı var. Ailenizi, sevdiklerinizi ve yakınlarınızı bu uygulamadaki kişi listesine ekliyorsunuz. Karşılıklı onay verildikten sonra listenizdeki kişilerin konum bilgisini anlık olarak görmeniz mümkün. Telefon kapalıysa veya şarjı bitmiş ise son bulunduğu konum bilgisi otomatik olarak paylaşılabiliyor. Güvenilir Kişiler listenizdeki bir yakınınız sizden konum bilgisi isteyebiliyor. Bu isteğe 5 dakika içerisinde yanıt vermezseniz uygulama otomatik olarak konum bilginizi karşı tarafa gönderiyor. 5 dakika içerisinde bu isteği görürseniz, geri çevirebiliyorsunuz.
Google Play Store ve App Store uygulama marketlerinde benzerleri (Life 360 gibi) bir süredir bulunan takip uygulamalarına bazen çok fazla ihtiyaç duyulabiliyor. Örneğin listenizdeki kişilerin pil seviyelerini bile görmeniz mümkün. Bu sayede merak ettiğiniz birine ulaşamıyorsanız, uygulama içerisinde pilinin bittiğini görmeniz mümkün.
Konum bilgisi haricinde telefonun etkinlik durumu da uygulamanın sağladığı bilgiler arasında yer alıyor. Örneğin birkaç gündür listenizdeki bir kişi hiç çevrimiçi olmadıysa bunu görüntülemek de mümkün. Google’ın kendi deyimi ile Güvenilir Kişiler uygulaması şu şekilde tanımlanıyor;
İnternet bağlantınız olsun veya olmasın, acil bir durumda ya da sadece içinizi rahatlatmak istediğinizde Güvenilir Kişiler uygulamasını kullanarak en çok ihtiyaç duyduğunuz anda sevdiklerinizle bağlantı kurabilirsiniz.
Uygulama ücretsiz ve an itibariyle Google Play Store üzerinden Android cihazlar için indirebilir durumda. Buradakibağlantıyı kullanarak Google Güvenilir Kişiler uygulamasına ulaşabilirsiniz. Henüz iOS sürümü bulunmuyor ancak Google’ın kısa süre içerisinde iOS sürümünü de yayınlaması bekleniyor.
Uygulamanın son derece basit bir çalışma mantığı var. Ailenizi, sevdiklerinizi ve yakınlarınızı bu uygulamadaki kişi listesine ekliyorsunuz. Karşılıklı onay verildikten sonra listenizdeki kişilerin konum bilgisini anlık olarak görmeniz mümkün. Telefon kapalıysa veya şarjı bitmiş ise son bulunduğu konum bilgisi otomatik olarak paylaşılabiliyor. Güvenilir Kişiler listenizdeki bir yakınınız sizden konum bilgisi isteyebiliyor. Bu isteğe 5 dakika içerisinde yanıt vermezseniz uygulama otomatik olarak konum bilginizi karşı tarafa gönderiyor. 5 dakika içerisinde bu isteği görürseniz, geri çevirebiliyorsunuz.
Google Play Store ve App Store uygulama marketlerinde benzerleri (Life 360 gibi) bir süredir bulunan takip uygulamalarına bazen çok fazla ihtiyaç duyulabiliyor. Örneğin listenizdeki kişilerin pil seviyelerini bile görmeniz mümkün. Bu sayede merak ettiğiniz birine ulaşamıyorsanız, uygulama içerisinde pilinin bittiğini görmeniz mümkün.
Konum bilgisi haricinde telefonun etkinlik durumu da uygulamanın sağladığı bilgiler arasında yer alıyor. Örneğin birkaç gündür listenizdeki bir kişi hiç çevrimiçi olmadıysa bunu görüntülemek de mümkün. Google’ın kendi deyimi ile Güvenilir Kişiler uygulaması şu şekilde tanımlanıyor;
İnternet bağlantınız olsun veya olmasın, acil bir durumda ya da sadece içinizi rahatlatmak istediğinizde Güvenilir Kişiler uygulamasını kullanarak en çok ihtiyaç duyduğunuz anda sevdiklerinizle bağlantı kurabilirsiniz.
Uygulama ücretsiz ve an itibariyle Google Play Store üzerinden Android cihazlar için indirebilir durumda. Buradakibağlantıyı kullanarak Google Güvenilir Kişiler uygulamasına ulaşabilirsiniz. Henüz iOS sürümü bulunmuyor ancak Google’ın kısa süre içerisinde iOS sürümünü de yayınlaması bekleniyor.
8 Aralık 2016 Perşembe
OnePlus 5 seramik gövdeyle gelebilir!
Kısa bir süre önce 3T modeliyle karşımıza çıkan OnePlus, 2016 yılını şimdiden kapattı. Firma 2017 yılına kadar yeni bir akıllı telefon duyurmayacak. Ancak 2017 yılında duyuracağı amiral gemisi hakkında dikkat çeken bir detay ortaya çıktı.
Son yıllarda mobil cihazlarda sıkça görmeye başladığımız seramik gövde, OnePlus firması tarafından da daha önce denenmişti. Yine bu yıl içerisinde sınırlı sayıda üretilen bir OnePlus X modelinde seramik gövdeyi görmüştük. OnePlus şimdi ise seri üretimde seramik gövdeyle karşımıza çıkacak.
Firma, OnePlus 4 ismini kullanmak yerine direkt olarak OnePlus 5 ismini tercih edecek. 2017 yılının amiral gemilerinden biri olarak beklenen modelin seramik gövde dışındaki teknik detayları da dikkat çekici.
Eğer iddialar doğruysa OnePlus 5 modeli, 2017 yılının ikinci çeyreğinde duyurulacak ve tüketicilerle buluşacak. Cihazda 5.5 inç büyüklükte Quad HD (1440 x 2560 piksel) çözünürlüğe sahip bir ekran bekleniyor. AMOLED panel kullanarak olan bu ekranın altında ise Qualcomm Snapdragon 835 yongası kullanılacak. Snapdragon 835 yongasına 6 GB RAM eşlik edecek. Cihazla ilgili detaylar şimdilik bu kadarla sınırlı.
Son yıllarda mobil cihazlarda sıkça görmeye başladığımız seramik gövde, OnePlus firması tarafından da daha önce denenmişti. Yine bu yıl içerisinde sınırlı sayıda üretilen bir OnePlus X modelinde seramik gövdeyi görmüştük. OnePlus şimdi ise seri üretimde seramik gövdeyle karşımıza çıkacak.
Firma, OnePlus 4 ismini kullanmak yerine direkt olarak OnePlus 5 ismini tercih edecek. 2017 yılının amiral gemilerinden biri olarak beklenen modelin seramik gövde dışındaki teknik detayları da dikkat çekici.
Eğer iddialar doğruysa OnePlus 5 modeli, 2017 yılının ikinci çeyreğinde duyurulacak ve tüketicilerle buluşacak. Cihazda 5.5 inç büyüklükte Quad HD (1440 x 2560 piksel) çözünürlüğe sahip bir ekran bekleniyor. AMOLED panel kullanarak olan bu ekranın altında ise Qualcomm Snapdragon 835 yongası kullanılacak. Snapdragon 835 yongasına 6 GB RAM eşlik edecek. Cihazla ilgili detaylar şimdilik bu kadarla sınırlı.
İnsanoğlu dünyaya 30 trilyon ton ağırlık yükledi
İngiliz bilim adamları dünya üzerindeki insan yapımı olan her şeyin toplam ağırlığını hesap etti. Sonuçlara göre metrekare başına 50 kilo çöp düşüyor.
İngiliz bilim adamları tarafından yapılan yeni bir çalışma, dünya üzerindeki insan yapımı nesnelerin toplam ağırlığının yaklaşık 30 trilyon ton olduğunu ortaya koydu.
Sonuçları Anthropocene Review dergisinde yayımlanan araştırmada, Dünyanın "teknosferi" olarak adlandırılan bütün kırsal, kentsel altyapıların, araçların, makinaların, yeryüzündeki, gökyüzündeki ve deniz üstündeki her araç ve yapının, her bir teknoloji parçasının ve atık alanlarındaki tüm çöplerin toplamda yaklaşık 30 trilyon ton ağırlığında olduğu hesap edildi.
Araştırmada, bütün teknosferin yeryüzüne eşit olarak dağıtılması durumunda her bir metrekareye 50 kilo çöp düşeceğini kaydedildi.
Araştırmacılardan Leicester Üniversitesinde görev yapan palaeobiyoloji profesörü Jan Zalasiewicz yaptığı açıklamada, insanların hayatlarını sürdürmek üzere inşa ettiği, evlerin, fabrikaların, çiftliklerin, madenlerin, yolların, havaalanlarının, limanların ve bilgisayar sistemlerinin ardında büyük miktarda atıklar bırakarak çok büyük miktarlara ulaştığını dile getirdi.
Teknosferin ortaya çıkışı ise 1950'lerden günümüze kadar gelen, Antroposen olarak adlandırılan ve insanın dünyayı şekillendirdiği dönem olarak nitelendiren yeni jeolojik çağ ile bağdaştırılıyor.
Teknosferin kendi dinamikleri ve enerji akışıyla insan yaşamı için gerekli olan bir sistem olduğunu ifade eden Zalasiewicz, "Teknosfer jeolojik olarak henüz çok yeni olabilir, ancak oldukça hızlı bir şekilde büyüyor ve şimdiden dünya üzerinde çok derin bir ayak izi bıraktı." ifadesini kullandı.
Dünyanın hayatını devam ettirmesine yarayan biyosferin tersine teknosfer, kendisini oluşturan materyallerin geri dönüşümü konusunda yetersiz kalıyor. cnntürk
İngiliz bilim adamları tarafından yapılan yeni bir çalışma, dünya üzerindeki insan yapımı nesnelerin toplam ağırlığının yaklaşık 30 trilyon ton olduğunu ortaya koydu.
Sonuçları Anthropocene Review dergisinde yayımlanan araştırmada, Dünyanın "teknosferi" olarak adlandırılan bütün kırsal, kentsel altyapıların, araçların, makinaların, yeryüzündeki, gökyüzündeki ve deniz üstündeki her araç ve yapının, her bir teknoloji parçasının ve atık alanlarındaki tüm çöplerin toplamda yaklaşık 30 trilyon ton ağırlığında olduğu hesap edildi.
Araştırmada, bütün teknosferin yeryüzüne eşit olarak dağıtılması durumunda her bir metrekareye 50 kilo çöp düşeceğini kaydedildi.
Araştırmacılardan Leicester Üniversitesinde görev yapan palaeobiyoloji profesörü Jan Zalasiewicz yaptığı açıklamada, insanların hayatlarını sürdürmek üzere inşa ettiği, evlerin, fabrikaların, çiftliklerin, madenlerin, yolların, havaalanlarının, limanların ve bilgisayar sistemlerinin ardında büyük miktarda atıklar bırakarak çok büyük miktarlara ulaştığını dile getirdi.
Teknosferin ortaya çıkışı ise 1950'lerden günümüze kadar gelen, Antroposen olarak adlandırılan ve insanın dünyayı şekillendirdiği dönem olarak nitelendiren yeni jeolojik çağ ile bağdaştırılıyor.
Teknosferin kendi dinamikleri ve enerji akışıyla insan yaşamı için gerekli olan bir sistem olduğunu ifade eden Zalasiewicz, "Teknosfer jeolojik olarak henüz çok yeni olabilir, ancak oldukça hızlı bir şekilde büyüyor ve şimdiden dünya üzerinde çok derin bir ayak izi bıraktı." ifadesini kullandı.
Dünyanın hayatını devam ettirmesine yarayan biyosferin tersine teknosfer, kendisini oluşturan materyallerin geri dönüşümü konusunda yetersiz kalıyor. cnntürk
Apple’ın otomobil planları ortaya çıktı
Apple’ın akıllı otomobil geliştirme planları, artık inkar edilemeyecek şekilde ortaya çıktı.
Titan isimli bir otonom sürüş teknolojisi projesini ve bu teknolojiyle bir otomobil üretme planı olduğuna dair tüm söylentilere karşı sessiz kalan Apple’ın planları, devlet kurumlarına yazdığı bir mektupla açığa çıktı.
Şirketin ABD’de trafik uygulamalarını düzenleyen kuruma yazdığı mektubu ele geçiren basın, mektuptaki ifadelerden, otomobil üretim planlarını ortaya çıkardı.
“Otonom sürüş teknolojisi üretmek için gerekli yatırımlarımızı tamamlamamızın ardından, test için de gerekli izinleri almayı umuyoruz. Ayrıca, bu alanda çalışan teknoloji şirketlerinin, çarpışma ve güvenlik testlerini birbirleriyle paylaşmasının, insan hayatlarını korumak için önemli olduğunu düşünüyoruz ancak bu paylaşımların bedeli şirketlerin çalışmalarının mahremiyeti olmamalı.” ifadeleri dikkat çekerken, Apple’ın otomobil üretme hazırlığı yaptığına dair tüm şüpheler de sonlanmış oldu.
Şimdi tüm teknoloji dünyası, dünyanın en zengin şirketinin nasıl bir otomobil üreteceğini ve bunu nasıl pazarlayacağını merak ediyor. Şirket, geçtiğimiz aylarda gizlice dev fabrika ve depo binaları aramaya başlamış. Emlak piyasasını hareketlendiren bu haber, aynı zamanda Apple’ın otomobil fabrikası kurmak için hazırlanması olarak yorumlanmıştı.
Titan isimli bir otonom sürüş teknolojisi projesini ve bu teknolojiyle bir otomobil üretme planı olduğuna dair tüm söylentilere karşı sessiz kalan Apple’ın planları, devlet kurumlarına yazdığı bir mektupla açığa çıktı.
Şirketin ABD’de trafik uygulamalarını düzenleyen kuruma yazdığı mektubu ele geçiren basın, mektuptaki ifadelerden, otomobil üretim planlarını ortaya çıkardı.
“Otonom sürüş teknolojisi üretmek için gerekli yatırımlarımızı tamamlamamızın ardından, test için de gerekli izinleri almayı umuyoruz. Ayrıca, bu alanda çalışan teknoloji şirketlerinin, çarpışma ve güvenlik testlerini birbirleriyle paylaşmasının, insan hayatlarını korumak için önemli olduğunu düşünüyoruz ancak bu paylaşımların bedeli şirketlerin çalışmalarının mahremiyeti olmamalı.” ifadeleri dikkat çekerken, Apple’ın otomobil üretme hazırlığı yaptığına dair tüm şüpheler de sonlanmış oldu.
Şimdi tüm teknoloji dünyası, dünyanın en zengin şirketinin nasıl bir otomobil üreteceğini ve bunu nasıl pazarlayacağını merak ediyor. Şirket, geçtiğimiz aylarda gizlice dev fabrika ve depo binaları aramaya başlamış. Emlak piyasasını hareketlendiren bu haber, aynı zamanda Apple’ın otomobil fabrikası kurmak için hazırlanması olarak yorumlanmıştı.
Samsung Galaxy A5 için kritik güncelleme
Samsung, Galaxy A5 2016 modeli için önemli bir güncelleme yayınladı. Büyük güvenlik açıklarını kapatan güncellemenin detayları haberimizde.
Samsung’un orta seviye akıllı telefonu Galaxy A5 için önemli bir güncelleme yayınlandı. Cihazın 2016 versiyonu için yayınlanan güncelleme ile birlikte önemli bir güvenlik açığı kapatılıyor. Cihazın ayarlar bölümü üzerinden ulaşılabilecek yazılım güncelleme bölümden yapılan güncellemenin mutlaka yapılması gerekiyor.
Cihaz için yayınlanan güncelleme 128 MB boyuta sahip. Güncelleme açıklamasında önemli bir güvenlik açığının giderildiği belirtiliyor. Açığın giderilmesinin yanı sıra çeşitli optimizasyonları da içeren güncelleme şu an indirilebilir durumda.
Hemen İndirin
Samsung güncelleme ile birlikte yayınladığı açıklama metninde çok fazla bilgi vermezken kritik bir güvenlik açığının giderildiğini söylemekte. Avrupa ve Afrika için yayınlanan güncellemenin kısa süre içerisinde Amerika ve Uzak Doğu’ya da gelmesi bekleniyor.
Samsung’un orta seviye akıllı telefonu Galaxy A5 için önemli bir güncelleme yayınlandı. Cihazın 2016 versiyonu için yayınlanan güncelleme ile birlikte önemli bir güvenlik açığı kapatılıyor. Cihazın ayarlar bölümü üzerinden ulaşılabilecek yazılım güncelleme bölümden yapılan güncellemenin mutlaka yapılması gerekiyor.
Cihaz için yayınlanan güncelleme 128 MB boyuta sahip. Güncelleme açıklamasında önemli bir güvenlik açığının giderildiği belirtiliyor. Açığın giderilmesinin yanı sıra çeşitli optimizasyonları da içeren güncelleme şu an indirilebilir durumda.
Hemen İndirin
Samsung güncelleme ile birlikte yayınladığı açıklama metninde çok fazla bilgi vermezken kritik bir güvenlik açığının giderildiğini söylemekte. Avrupa ve Afrika için yayınlanan güncellemenin kısa süre içerisinde Amerika ve Uzak Doğu’ya da gelmesi bekleniyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)