27 Şubat 2017 Pazartesi

Yeni Nokia 3310'un Türkiye fiyatı belli oldu

Nokia 2000 yılında 126 milyon satan 3310'un 2017 versiyonunu Barcelona'da yapılan MWC 2017'de duyurdu. Telefon yılan oyununun yanı sıra 1 aylık bekleme süresiyle de geliyor. En dikkat çeken nokta ise sürpriz fiyatı.

Yılan oyunuyla milyonları fetheden telefonu Nokia markasının haklarını alan HMD üretti.
Yeni 3310 2.4 inç QVGA ekran, 2 megapiksel kamera ve microSD slotuyla geldi.
Üstelik Yılan yani Snake oyunu da yenilenmiş versiyonuyla telefonun içinde yer alıyor.
22 saat konuşma süresine sahip telefon, 1 ay da bekleme süresine sahip. Nokia'nın popüler zili de telefonda mevcut.

16 megabayt hafızaya sahip yeni 3310, microSD yuvası sayesinde hafızası 32 GB'a kadar genişletilebilir. Telefonda interneti kullanabilmek için Opera Mini tarayıcısı bulunuyor.
Türkiye'de çıkacak mı?

Telefon satış fiyatı 52 dolar. Bugünün kurundan hesaplarsak 186 liraya denk geliyor. Vergilerin de eklenmesiyle bu fiyatın 220 ila 250 lira arasında olması bekleniyor. Ancak resmi fiyat henüz belli değil. CNNTurk.com'un elde ettiği bilgiye göre 3310 da dahil tanıtılan tüm telefonlar Türkiye'ye gelecek.

Nokia 3310'un yanı sıra Nokia 3, Nokia 5 ve Nokia 6'yı da duyurdu.
Nokia 6
5,5 inç tam HD ekran özellikleriyle Nokia 6, birinci sınıf bir akıllı telefon deneyimi yaşatıyor. Nokia 6 monokok gövdesi, tek bir 6000 serisi alüminyum bloktan üretildi. Çift hoparlörlü akıllı ses amplifikatörü, kullanıcıların daha derin bir bas ve eşsiz netlik deneyimi yaşamalarını sağlarken, Dolby Atmos® ilginç bir eğlence deneyimi sunuyor. Mat Siyah, Gümüş, Mavi ve Bakır olmak üzere dört renk seçeneği bulunan Nokia 6, bu yılın ikinci çeyreğinde kullanıcılarla buluşacak.
Nokia 6 Arte Black Limited Edition - Dünya çapındaki Nokia 6 portföyünü taçlandırıyor. 64 GB depolama alanı ve 4 GB RAM ile bu sınırlı üretim telefonlar, Nokia 6 ailesinin en iyi özelliklerine sahip olarak siyah, çarpıcı ve parlak bir pakette geliyor.

Nokia 5
Nokia 5, Corning® Gorilla® Glass ile lamine edilmiş 5.2 inç IPS HD ekranla sorunsuz uyum sağlayacak, 6000 serisi alüminyum tek bir bloktan hassas bir şekilde tasarlanmış olan mükemmel bir gövdeye sahip. Qualcomm® Adreno 505 grafik işlemcisi ve Qualcomm® SnapdragonTM 430 mobil platformdan gücünü alan Nokia 5, dayanıklı yapısal bütünlük, detaylarda gizli özen ve üst düzey amiral gemisi telefon kalitesi gibi özellikleri herkes için erişilebilir kılıyor. Mat Siyah, Gümüş, Mavi ve Bakır olmak üzere dört renk seçeneği bulunan Nokia 5, bu yılın ikinci çeyreğinde kullanıcılarla buluşacak.

Nokia 3
Yüksek hassasiyetle tek parça alüminyumdan üretilmiş çerçeve, Corning® Gorilla® Glass ile güçlendirilen 5 inç ekran ve özenle entegre edilmiş 8 MP geniş açılı ön ve arka kamera ile Nokia 3, kompakt ve zarif formu içinde birinci sınıf, kaliteli bir akıllı telefon deneyimi sunuyor. Nokia 3’ün Gümüş Beyaz, Mat Siyah, Mavi ve Bakır Beyaz olmak üzere dört farklı renk seçeneği bulunuyor.
Tüm telefonlar tek ve çift SIM kart seçenekleriyle piyasaya sunulacak.
Tüm cihazlar 2017’nin ikinci çeyreğinde Hindistan, Orta Doğu, Afrika, Avrupa ve Asya Pasifik ülkelerinde temin edilebilecek. /cnntürk)

26 Şubat 2017 Pazar

Huawei P10 görseli sızdırıldı!

Huawei’nin önümüzdeki Pazar resmi olarak tanıtacağı yeni amiral gemisi modeli P10’un basın görseli sızdırıldı. İşte tüm hatlarıyla Huawei P10!

Çin’in en önemli telefon geliştiricilerinden biri olan Huawei, Mobil Dünya Kongresi için geri sayıma geçmiş durumda. MWC’nin hemen öncesinde düzenleyeceği basın konferansıyla Huawei P10 ve Huawei P10 Plus modellerini tanıtması beklenilen Çinli üretici, şu aralar global pazarda da iyi işler çıkarıyor.
2016’yı Samsung ve Apple’ın hemen ardından 3. sırada bitiren Huawei, 2017’de de hedef büyütmüş durumda. Yeni modelleriyle daha fazla kullanıcıya hitap etmek isteyen Çinli akıllı telefon üreticisi, bu sebeple Huawei P10 üzerinde titizlikle duruyor.
Pazar günü tanıtılması beklenen Huawei P10 ile ilgili şimdiye kadar pek çok sızıntı ve haberle karşılaştık. Fakat hiç birisi geçtiğimiz saatlerde ortaya çıkan bir görsel kadar açık ve net değildi. Dilerseniz bu görsele aşağıdan göz atabilirsiniz.
Sızdırılan görsele bakarak Huawei P10’un gerçekten şık bir telefon olduğunu söylemek mümkün. Son derece zarif bir tasarım, çift arka kamera, yan kısımdan üste ve alta doğru kıvrılan anten çizgileri… Çinli üreticinin bu sefer gerçekten iyi bir iş yaptığını söylemek mümkün.
Yine de ön panelin alt kısmında bulunan home tuşunun gerekliliği sorgulanabilir. Zira bu sene satışa sunulacak olan pek çok modelde home tuşu kalkmış ve çerçeveler biraz daha inceltilmiş durumda. Huawei’nin bu trendi kaçırmış olması biraz üzücü.

24 Şubat 2017 Cuma

WhatsApp'ın ölüm tarihi: 24 Şubat 2017 / Yeni güncelleme çıldırttı

Anlık mesajlaşma uygulaması WhatsApp'in yeni güncellemesi büyük tepkilere neden oldu. Sosyal medyada binlerce kişi tweet atarak WhatsApp'a tepki gösterdi. Tepkilerin merkezinde kaldırılan kişiler sekmesi ve 24 saatte silinen durum var.

Dün geceden beri WhatsApp'a tepki yağıyor. Nedeniyse yeni güncelleme.
İşte Whatsapp'ın merakla beklenen yeni özelliği 
Güncellemeyle Uygulamada "kişiler" sekmesi ortadan kaldırılırken bu simge yerine hikaye özelliğinin bulunduğu "durum" geldi.
Kişiler sekmesi ise daha önceden grup oluşturmak için kullanılan sohbet simgesine taşındı. Ancak Kişiler simgesini bulamayanlar sosyal medyada büyük tepki gösterdi.
Sosyal medyada dakikalarca "Kişilerim nerede" sorusuna cevap arayan kullanıcılar için Whatsapp'ta bir açıklama metni yer alıyor.
Açıklama şöyle:

WhatsApp Durum güncellendi. Favoriler/Kişiler sekmesi artık Durum Sekmesi oldu.
WhatsApp kolaylıkla telefonunuzun adres defterindeki kişilerden hangilerinin WhatsApp kullandığını belirleyebilmektedir.
Yeni sohbet yaratmak için simgeye bastığınızda kişilerinizin bir listesini göreceksiniz. Favoriler/Kişiler sekmesini geri getirmek mümkün değildir.
Ayrıca kullanıclıarın durum güncellemelerinin 24 saat kalıp silinmesi de tepkilere neden oldu.

22 Şubat 2017 Çarşamba

Görüntüler 24 saat içinde yok olacak

Artık Whatsapp'ta paylaştığınız görüntüler 24 saat içinde yok olacak. İşte Whatsapp'ın tüm kullanıcılarına sunmaya başladığı o özellik...

Instagram'ın ardından şimdi de WhatsApp'a da Snapchat benzeri bir hikayeler modu ekleniyor.
Güncelleme ile birlikte artık eskiden yalnızca düz yazı veya emoticon'lar kullanılabilen Status yani Durum bölümü, fotoğraflar ve yazılarla hikayenizi paylaşabileceğiniz süreli bir alana dönüşüyor.
WhatsApp Status'ün güzel tarafı ise istemediğinizde kapatabiliyor olmanız. Bunun dışında WhatsApp uygulamasına gelecek bir güncelleme ile tüm kullanıcılara dağıtılacağını da hatırlatmamız gerek. Yani bugün WhatsApp güncellendikten sonra ayarlar bölümüne bir göz atmak isteyebilirsiniz.
Tahmin edebileceğiniz üzere durumlarınıza fotoğraf, video ya da GIF görselleri ekleyebilir, çeşitli emojiler ve çizimlerle bu görselleri kişiselleştirebilirsiniz. Bir durum güncellemesi yayımladığınızda ise 24 saat boyunca profilinizde izlenebilir olacak. Ardından da yok olup gidecek.
Whatsapp'ta kullanıcılara sunulan bir diğer yeni özellik, iki adımlı doğrulama imkanını sunuyor. Kullanıcılar önce Ayarlar>Hesap>İki adımlı doğrulama>Aktive et seçeneğine girmesi gerekiyor. (Bu ayarı göremiyorsanız, henüz güncelleme telefonunuza gelmemiş demektir, daha sonra tekrar deneyin!)
Daha sonra uygulama sizden bir e-posta adresi ve 6 haneli rakamlardan oluşan şifre talep edecek. E-posta adresinizi vermek zorunda değilsiniz; ancak oluşturduğunuz şifreyi unutmanız halinde kurtarma işlemi daha zor...
Ayarı yaptığınızda artık hiç kimse Whatsapp hesabınıza şifrenizi bilmeden giremeyecek ve başka bir telefonda Whatsapp hesabınızı kullanamayacak.
Durun daha bitmedi! 1 milyarı aşkın abonesi bulunan Whatsapp'a kimsenin beklemediği bir özellik daha geliyor. Artık mesajları attığınız zaman hemen sonrasında bakın ne olacak?
Söz konusu özellik sayesinde WhatsApp, kullanıcıların konumlarının mesajlaştığı kişiler tarafından görülmesine imkan sağlayacak. Yani artık karşınızdaki kişi izin verdiği sürece o an nerede olduğunu görebileceksiniz.
Whatsapp'ta mesajlar geri alınabilecek! 
Whatsapp'ın Android ve iOS için geliştirilen, sırasıyla 2.16.399 ve 2.17.3.28 nolu beta sürümlerinde karşılaşılan bu özelliklerden ilkinin adı, “Mesajı Geri Alma”.
Whatsapp'ın Android ve iOS için geliştirilen, sırasıyla 2.16.399 ve 2.17.3.28 nolu beta sürümlerinde karşılaşılan bu özelliklerden ilkinin adı, “Mesajı Geri Alma”.
WhatsApp’ın bu yeni sürümüyle beraber eğer gönderdiğimiz mesaj karşı taraftaki kişiye ulaşmadıysa (çift tik olmadıysa), geri almamız artık mümkün olabilecek.
Whatsapp'a gelmesi beklenen bir diğer özellik ise eğer mesajlaştığınız ekranın görüntüsünü almaya çalışırsanız yakın gelecekte bu durum bildirim olarak karşı tarafa iletilecek!

NASA açıkladı: Üçü yaşanabilir 7 yeni gezegen keşfedildi

ABD'nin Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA),Dünya’dan 40 ışık yılı uzakta 7 yeni gezegen keşfedildiğini açıkladı.

Güneş Sistemi dışında Samanyolu Galaksisi içindeki Kova takımyıldızı içindeki Trappist-1 ismi verilen yıldızın yörüngesinde keşfedilen gezegenlerin Dünya'ya benzerlik gösterdiği belirtildi.
Bilim adamları, gezegenlerden üçünün su varlığını ve canlı yaşamını destekleyebilecek yapıda olduğunu ifade etti. Yaklaşık Jüpiter büyüklüğünde sönük bir yıldız olan Trappist-1’in etrafında sıkı bir ağ oluşturan gezegenlerin karasal ve kayalık yapıda olduğu, canlı yaşamına olanak verip vermeyeceklerinin anlaşılması için atmosferlerinin daha detaylı incelenmesinin gerekeceği belirtildi.
Keşfi yapan Liege Üniversitesi Öğretim Üyesi Michael Gillon ve ekibi, yıldızın etki bölgesinde Dünya'ya benzeyen daha fazla gezegenin olabileceğini ileri sürdü. "Tüm bunlardan çıkarılacak sonuç şu ki dünya dışındaki yaşamları keşfetme yolunda tarihi bir adım attık." diyen araştırma ekibinden Cambridge Üniversitesi Öğretim Üyesi Amaury Triaud, "Samanyolu Galaksisi içinde Dünya büyüklüğünde çok sayıda başka gezegen olduğunu öğrenmek inanılmaz bir şey." dedi.
Diğer bir ekip üyesi Liege Üniversitesinden Emmanuel Jehin de "Galaksimizde 200 milyondan fazla yıldız var. Bunların her birinde 10 tane Dünya benzeri gezegen olsa artık gerisini siz hesap edin." diye konuştu. Gillon ve ekibi geçen baharda Trappist-1 ve çevresinde üç gezegen keşfettiklerini bildirmişti. Şimdiyse sayı yediye çıktı. Ekip, sayının yakın zamanda daha da artabileceğini vurguluyor.
Araştırmanın yeni bulguları “Nature” dergisinde yayınlanacak.

20 Şubat 2017 Pazartesi

Snapchat gözlükleri Spectacles satışa çıkıyor!

Snapchat'in yeni nesil akıllı gözlükleri Spectacles satışa çıkıyor. Gözlük insan gözünün görüş açısına yakın 115 derecelik bir kamera taşıyor ve 10 saniye uzunluğunda videolar çekebiliyor.

Snapchat, Spectacles adını verdiği ve kısa videolar çekebilen güneş gözlüğünü geçtiğimiz yılın eylül ayında duyurmuş, kasım'da ise satışa sunmuştu. Snapchat’in çatı şirketi Snap, gözlüğü ilk olarak 129 dolara özel otomatlarla satışa çıkarmış, daha sonra ise New York’a geçici bir mağaza kurmuştu. "Snapbot" isimli otomatlarını da bir süreliğine kullanmayacağını açıklayan Snap, şimdi ise Spectacles'ı internetten satışa sundu.
Snap, geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirdiği halka arz başvurusunda Spectacles dağıtımını kayda değer ölçüde genişletmeyi hedeflediğini belirtmişti. Bu yüzden alınan karara çok da şaşırmamak gerekiyor. Spectacles'ın internetten satışa sunulması ise firmaya daha çok gelir sağlayacak.
SPECTACLES NEDİR?
Siyah, mavi ve mercan olmak üzere üç farklı renk seçeneğine sahip Spectacles, direkt olarak Snapchat Hikayeler bölümüne çektiğiniz videoları gönderebilen "akıllı" bir güneş gözlüğü.
130 dolar fiyat etiketine sahip ürün, 115 derece lensleri ile insan gözüne oldukça benzer bir kamera deneyimi sunuyor.

Spectacles nasıl kullanılıyor?Gözlüğün sol üst köşesinde yer alan tuş yardımı sayesinde video çekmeye başlıyorsunuz ve 10 saniye sonra video otomatik olarak durduruluyor.
Dilerseniz aynı tuşa tekrar basarak çektiğiniz videonun uzunluğunu 10 saniye daha uzatmak mümkün.
Video çekmeye başladığınızda iç tarafta bir ışık yanıyor ve kayıda başladığınızı bu sayede anlayabiliyorsunuz. Gözlük ile 30 saniyeye kadar tek seferde video kaydı yapılabiliyor.
VİDEOLAR AKILLI TELEFONA NASIL AKTARILIYOR?
Eğer Android kullanıcısı iseniz, Wi-Fi üzerinden videoları transfer etmek mümkün.
iOS için ise Bluetooth bağlantısı üzerinden veya daha yüksek çözünürlük için yine Wi-Fi üzerinden aktarım mümkün. Eğer telefonunuz o an yanınızda yoksa sadece gözlük ile kayıt yapıp bu kayıtları telefonunuza ulaşana dek saklayabilmek mümkün.
BATARYA ÖMRÜ NE DURUMDA?
Snap'in açıklamasına göre bu gözlükler bir günlük kullanımı rahatlıkla çıkarıyor. Tuş yardımı ile iç taraftaki ışık yardımıyla batarya ömrünü görebilmek mümkün.
Şarj etme konusu ile gözlük ile beraber gelen şarj kılıfı ve kablosu yardımıyla yapılıyor. Snap'in açıklamasına göre kılıfı tam şarj ettiğinizde, bu kılıf gözlüğü 4 kez tam şarj edebiliyor.

500 bin TL'ye iPhone 4

Apple'ın 2010 yılında tanıttığı ve mağazalarındaki satışına son verdiği iPhone4'ün fiyatı 150 bin dolara çıktı.
Online alışveriş sitesi eBay'de yer alan bir ilan iPhone 4'ü yeniden gündeme getirdi.
Bir kullanıcı yaklaşık 7 yıl önce tanıtılan iPhone 4'ünü 150 bin dolar (yaklaşık 500 bin TL'den) satışa sundu.
Ancak bu uçuk fiyatın nedeni cihazın sunduğu özelliklerden ziyade nadir bir yapısının olması.
Resimde de görüldüğü üzere iPhone 4'ün arkasında ''Steve Jobs 1955-2011'' yazıyor ve klasik yarım elma logosunda Steve Jobs'ın yüzü yer alıyor.
'lindsayquinn1414' adlı eBay kullanıcısı bu modeli "özel olarak üretilen 56 adet iPhone 4'ten biri" açıklaması ile satışa sundu.
Ancak söz konusu modelin pek çok taklidi bulunuyor.
Başka bir deyişle cihaz 150 bin dolara satışa sunmuş olsa da, iPhone 4'ün aslında taklit olmaolasılığı hayli yüksek.






Nokia 8 ortaya çıktı!

Son günlerde Nokia 3310'un yenilenmiş versiyonu ile kullanıcının karşısına çıkmaya hazırlandığı iddia edilen Nokia'nın başka bir modeli olan Nokia 8'in özellikleri sonunda belli oldu. 

İşte Nokia 8'in fiyatı ve özellikleri...
Nokia'nın beklenen modellerinden biri olan Nokia 8 modeline ait ön sipariş satış sayfası ve teknik özellikleri ortaya çıktı.
İşte Nokia'nın Nokia 8 ile kullanıcıya sunduğu özellikler... 
Snapdragon 835 işlemci
5.7 inç boyutlu Super AMOLED ekran
2560 x 1440 ekran çözünürlüğü
24 MP arka kamera
12 MP arka kamera
64 GB ve 128 GB depolama alanı
Android 7.0 Nougat
Cihazın fiyatı ise 3188 Yuan yani 463 dolar.







18 Şubat 2017 Cumartesi

Artık kurarak şarj edilecek

Apple, akıllı saati Apple Watch için yeni patent aldı.

ABD Patent ve Ticari Marka Ofisi tarafından yayınlanan bu patente göre, Apple yeni akıllı saatlerinde Apple Watch'u şarj etmek için Digital Crown'u kullanacağız. Basit şekilde döndürülerek enerji üretebilecek olan Digital Crown, böylece Apple Watch'u şarj edebilecek. Bu kullanım şekliyle kurmalı saatlerden farkı kalmayabilecek olan Apple Watch, bu yöntemle yenilikçi ve geleneksel kullanım şeklini bir araya getirebilir.

Yeni güncelleme ile WhatsApp hikaye modu geliyor

Facebook mesaj uygulaması WhatsApp için getireceği güncelleme ile beraber WhatsApp Hikaye Modunu kullanıma sunmaya hazırlanıyor.

İnternetin yaygınlaşması ile beraber SMS’ler yavaş yavaş modasını kaybederek yerini online mesajlaşma uygulamalarına yerini bıraktı. Bu uygulamalardan dünyada en yaygını kuşkusuz Facebook‘un sahip olduğu WhatsApp uygulaması. internet kullananların olmazsa olmazı olan uygulama her güncellemede yeni özellikler alıyor, son güncelleme ile beraber büyük bir olasılıkla uygulamaya hikaye modu eklenecek.
Özellikle Snapchat uygulamasında çok sık kullanılan bu modu, Facebook ve Instagram‘a eklenmiş mevcut kullanıcılarını da oldukça memnun etmişti. Whatsapp gruplarında oldukça kullanışlı ve tercih edilebilecek bir mod olduğunu söyleyebiliriz.kullanıcılar kişisel rehberi ile hikayeler paylaşabilecek.  Tüm bu bilgiler ise iOS sürümü için geliştirilen beta sürümünde rastlanıldı, tabi testlerin ardından diğer işletim sistemli cihazlara da gelmesi bekleniyor, tam sürümünün ne zaman çıkacağı ise şu an için bilinmiyor.

17 Şubat 2017 Cuma

250 bin dolara uzay turizmi

Virgin Galactic'ten sonra uzay turizmine bir şirket daha adım attı. 2 yıl sonra başlaması planlanan uçuşlar ile 250 bin dolar ödeyenler uzaya çıkabilecek.

2 yıl sonra yani 2019'da tatil için bu dünyanın dışında bir yere gidebilirsiniz.
Zira Rus firma KosmoKurs bu tarihte uzay turizmine start vermeye hazırlanıyor.

Şirket 2 yıl sonra başlamayı planladığı uçuşların fiyatının 250 bin dolar olacağını açıkladı.
Bu fiyat geçtiğimiz yıllarda benzer bir proje üzerinde çalışmaya başlayan Virgin Galactic'in CEO'su Richard Branson'ın açıkladığı fiyat ile aynı.

Konuyla ilgili Rus basınına konuşan KosmoKurs CEO'su Pavel Pushkin 6 uzay turistine ev sahipliği yapacak aracın 15 dakika boyunca yörüngede bulunmalarına imkan vereceğini belirtti.
Bu sürenin 3'te 1'inde uzay turistleri yer çekimsiz ortamı ilk defa deneyimleyebilecek.

16 Şubat 2017 Perşembe

Artık trend FaceApp

IOS'un ardından Android kullanıcılarına da sunulan FaceApp hızla trend oldu. İşte uygulama hakkındaki detaylar.

Hızlı bir şekilde viral olma yoluna giden FaceApp uygulaması sonunda Android kullanıcıları için de indirmeye sunuldu.
Şubat ayının başında iOS kullanıcıları için sunulan FaceApp, eğlenceli yapısı ile hızla viral haline gelmişti. İki haftada 1 milyon indirmeyi geçen uygulama, şimdi de Google Play için geldi.
Uygulamanın ardındaki isim olan Yaroslav Goncharov, FaceApp'in 6 bölgede birinci olduğunu, fotoğraf uygulamaları bazında 9 bölgede lider olduğunu açıkladı.
Snapchat gibi uygulamalarda kullanılan filtrelerin aksine, FaceApp yüzünüzde inanılmaz değişimler yapıyor.
Kendinizi yaşlandırabilir, gençleştirebilir, yüzünüzdeki yapıyı tamamen değiştirebilirsiniz. Hatta bir başkasının yüzünü kolayca kendinize uyarlayabilirsiniz.




Einstein hakkında bilinmeyen gerçekler

Çoğu kişi Albert Einstein'ı dağınık saçlı, dil çıkaran bir dahi olarak tanıyor. En sarsıcı teorilerini saçma olarak nitelendirilen fikirlerden türetmiş ve ispatlamış olduğunu biliyor. Ancak Einstein'ın çorap giymekten kaçtığını, üçüncü sınıf denizci olduğunu, sosyal toplantılardan hep ret aldığını ve çapkın olduğunu da biliyor muydunuz? İşte Einstein hakkında fazla bilinmeyen 10 gerçek;

9 - 7 yaşına kadar düzgün konuşamadı
Einstein çocukluğunun geç dönemlerine kadar düzgün bir şekilde konuşamadı ve 7 yaşına kadar tutuk şekilde konuştu. Stanford’da ekonomist ve yazar olan Thomas Sowell otistik olmayan, geç konuşan üstün zekalı insanlar için “Einstein Sendromu” tanımını geliştirmiştir. Çocuk gelişim uzmanları için bu durum ise “asenkron gelişim” olarak biliniyor, bu durumda beynin belli bölgelerinin normalden çok daha hızlı diğer bazı bölgelerin ise çok yavaş gelişmesi gözleniyor.
8 - Notları başarısız değildi
15 yaşında henüz lise diplomasını almamışken Swiss Federal Institute of Technology (İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü)’ne başvuruda bulundu. Ancak okuduğu lise buradaki giriş sınavlarına yeterlilik verecek kadar Fransızca, kimya, biyoloji eğitimi vermiyordu. Fizik ve matematikten yüksek başarı göstermiş olduğu için üniversite lise eğitimi tamamlamak koşuluyla Einstein’ı okula kabul etti.

7 - Hayatı sır olan bir kızı vardı
Zürih’teki üniversite yıllarında üst sınıflardan bir fizik öğrencisine aşık oldu. Mileva Marić onun ilk karısı olacaktı. Marić o dönem üniversiteye kabul alan beş kadından biri olarak büyük bir sosyal baskıya maruz kalıyor ama direniyordu. Mezuniyetten sonra ise Einstein evlenemeyecek kadar fakirdi. Ayrıca Marić’in ailesi yaş farkından dolayı bu evliliği onaylamadı ta ki babası 1902’de ölene kadar bu tatlı çift için evlilik bir hayaldi. Bu yılın Ocak ayında ikilinin Lieserl adında bir kızı oldu, Mileva çocuğu ailesinin evinde doğurdu ve çift bu çocuktan kimseye bahsetmedi, arkadaşlarına bile..Lieserl’in hayatı bugüne kadar bir sır olarak kaldı.
6 - Çapkın bir bilimadamı
Einstein ve Marić çifti için ne kadar çok ortak yönleri olsa da ; işler iyi gitmedi çünkü bizzat Einstein’ın kendi mektupları Mileva’yı reddeder şekilde açık kaçamaklar ve ilişkiler yaşayan bir çapkın olarak gösteriyordu. Kuzeni ve metresi olan Elsa bir anda ikinci eşi oldu, ki Einstein aslında Elsa’nın kızıyla evlenmeyi düşünüyordu. Bu durum tüm aile bireylerini kafa karışıklığına itiyor ve rahatsız ediyordu. Elsa baba tarafından ikinci derece anne tarafından da birinci dereceden kuzeni oluyordu ve Einstein onu da aldattı ancak Elsa çok duyulmadığı sürece bu çapkınlıklara müsade etti.

5 - Berbat bir yıl geçirdi
1905 yılında Einstein uzay, zaman , kütle ve enerji ve modern fizik ile ilgili temelleri sarsacak nitelikte toplam dört çalışma yayımladı. Bunları yaparken henüz doktora çalışmasını sürdürüyordu ve patent ofisinde üçüncü sınıf bir memur olarak çalışıyordu. Mezuniyetten sonra Einstein bir çok akademik kadro için başvuruda bulundu, ancak okullar art arda onu reddetti. Bu redlerin asıl sebebi ise Einstein’ın yanlışı olan Profesör Heinrich Weber’den referans mektubu istemesiydi.
4 - Rehin alma olayı
Einstein savaş karşıtlığını ve pasifistliğini aksiyona dökmeye çalışıyordu. 1914 yılında o ve 3 alman arkadaşı yalnız olmalarına rağmen uluslararası militarizme ve Birinci Dünya Savaşı’na girilmesini protesto eden deklarasyonu imzaladı. Bir çok arkadaşı zekasını savaşta kullanması gerektiğini öne sürerken Einstein bunu reddetti. Savaş Almanya’yı bozguna uğratmış, sosyal olarak çökmesine ve borca girmesine sebep olmuştu. Kıyamet devam ederken Berlin Üniversitesi’nden bir grup radikal öğrenci rektör ve profesörlerin çoğunu rehin aldı! Hem profesörlerin hem de öğrencilerin saygı duyduğu Einstein ve Alman kuantum mekanikçi Max Born kendi başlattıkları savaş karşıtı sürecin sonucu olan bu öğrenci hareketini durdurmaya çalıştı. Naif bir şekilde öğrencilerin de kendisine karşı tavır alacaklarını bildiği halde.

3 - Nobel görelilik ile gelmedi
Einstein “Fotoelektrik Etki Kanununun Keşfi” ile ödülü almaya hak kazandı. Fotoelektrik etki elektrik yüklü parçacıkların (iyon veya elektronlar) bir maddeden saçılması ile ışık gibi elektromanyetik radyasyonların emilmesini açıklıyor. Işığın parçacık kısmının etkilerini çözen bu araştırmaya nazaran Einstein konuşmalarının çoğunu genel görelilik üzerine yapıyordu. Ancak o dönem ve takip eden bir kaç on yıl içinde bu teorinin önemini kavranamamıştı.
2 - İsrail başbakanlığı teklif edildi
Hayatı boyunca bir pasifist olan Einstein konu Nazi karşıtlığı olunca, Nazilerin nükleer zincir reaksiyonlar ile bomba üretme çalışmalarına karşı başkan Roosevelt’e aynı alanda çalışmalarını tavsiye eden bir mektup yazdı. 1952’de İsrail başbakanı David Ben-Gurion, Einstein’a yeni kurulan İsrail devletinin başkanlığını teklif etti. Einstein bu teklifi nazikçe reddetti. Ömrü boyunca nesnel olgularla ilgilenmiş olmaktan ve ilerleyen yaşından dolayı politika yapamayacağını söyledi.
1 - Beyni ve gözlerini çaldılar
Einstein öldükten sonra yakılmak istemişti böylelikle ölüsü ve mezarı üzerinden para kazanacak fırsatçılara engel olacağını düşünüyordu. Dr. Thomas Harvey Princeton 18 Nisan 1955’de morguna girdiğinde bu isteklerin hepsi bir kenara atıldı ve bir süper-zekanın beynini hiç bir izin almadan çalışma fırsatı bulmuş oldu. Bir sinirbilimci olarak 1.2 kilogram ağırlığında Einstein’ın beyin örneğini kaçırdı. Ölü fizikçinin gözlerini de çıkaran Thomas Harvey bunları Einstein’ın göz doktoru Henry Adams’a verdi. New York’ta bir güvenlik kasasında bugüne kadar saklandı. Devam eden 43 yıl boyunca Dr. Harvey Einstein’ın beyin dilimlerini değişik yerlerde farklı zamanlarda ve şekillerde inceledi ve bu beynin çok zeki olmasının sebebini bir türlü keşfedemedi. Çok fazla yer değişikliği, fon yetersizliği ve uzmanlığın yetersizliği bunun sebebi olarak gösteriliyor. Daha sonra Dr. Harvey dahinin beynini Princeton’a geri bıraktı. (cnntürk)

15 Şubat 2017 Çarşamba

Yerçekimi olmasa ne olurdu?

Yerçekimi bir günlüğüne ortadan kalksaydı başımıza neler gelirdi?

Yerçekimi dalgası son günlerde herkesin dilinde.
Hepimiz yerçekimi kuvvetini hissediyoruz. Yukarı sıçradığımızda yere düşmemizin nedeni bu kuvvettir.
Peki yerçekimi kuvveti olmasaydı ne olurdu?
Fizik kuralları bize bunun mümkün olmadığını söylüyor. Ama insanlar bu fikri araştırmaktan geri durmuyor. BBC Türkçe'nin haberinden okuyalım.
Yerçekimsizliğin vücuda etkileri
Birçok uzmanın ortak aklına dayanarak, yerçekiminin birden ortadan kalkması halinde başımıza gelecekleri tahmin edebiliriz.
NASA’da astronotu fizikçi Jay Buckey, yerçekimsizliğin insan vücudunu nasıl etkileyeceğini animasyonla anlatmıştı.
Buckey, dünyadaki yerçekimine uyum sağlayan vücudumuzun, uzay istasyonu gibi farklı bir ortamda değişikliğe uğrayacağını belirtiyor.

Bu ortamlarda astronotların kemik yoğunluğu ve kas gücünün kayba uğradığı ve denge duyularının değiştiği tespit edildi.
Ayrıca bilinmeyen nedenlerden dolayı yerçekimsiz ortamda kandaki kırmızı kan hücrelerinin sayısında azalma olduğu, bir tür “uzay kansızlığı” oluştuğu gözleniyor.
Bağışıklık sisteminin zayıfladığı, yaraların daha uzun sürede iyileştiği belirtiliyor. Yerçekiminin farklı olduğu ortamda uyku düzeninin de bozulduğu görülüyor.
Bunlar uzaya yapılan kısa diyebileceğimiz yolculuklar sırasında gözlenen değişiklikler.
Yerçekimsiz büyümek
Peki yerçekimi olmayan bir ortamda doğup büyüdüğümüzü varsayarsak ne olur? Kaslar, kemikler, denge sistemi, kalp ve kan dolaşımı gibi yerçekimine bağlı gelişen sistemler ne hale gelir?

Böyle bir ortamda insan vücudunun farklı gelişme göstereceğini söylemek yanlış olmaz.
Buckey buna, bir kedi üzerinde yapılan deneyden örnek veriyor. Kedinin bir gözü doğumdan itibaren bantla sürekli kapatılıyor.
Bunun sonucunda kedinin o gözü kör olmuştu. Çünkü kedinin o gözünde, hiçbir görsel bilgi ulaşmadığı için beyindeki görme merkezine bağlayan bağlantılar gelişmemişti.
Vücudun diğer bölümlerinin de benzer bir tepki vereceği tahmin ediliyor. Kalp, kaslar ve kemiklerin karşı koyacağı bir yerçekimi olmaması halinde organlarımız büyük ihtimalle farklı gelişirdi.
Fakat yerçekimsiz ortamların, insan gelişimi üzerindeki uzun vadeli etkilerinden daha acil kaygı nedenleri de vardır.
Uzaya fırlamak
İngiltere’deki Portsmouth Üniversitesi’nden gökbilimci Karen Masters, yerçekimsiz ortamın dünya üzerindeki fiziksel etkilerini ise şöyle sıralıyor:
Dünya, tıpkı bir ipe bağlı olarak başınızın üzerinde çevirdiğiniz bir cisim gibi hızla dönmektedir. Yerçekimini ortadan kaldırmak, ipi bırakmakla aynı şeydir. Dünya üzerine yapışık olmayan her şey, atmosfer, okyanuslar, göller, nehirler uzaya fırlayacak, uzayda kaybolacaktır.
Yerçekimsizliğin bir süre sonra dünyayı parçalaması ve bu parçaların uzayda dağılması da söz konusu elbette.

Güneş de aynı kaderi paylaşacaktır. Onu bir arada tutacak yerçekimi olmaksızın, merkezindeki yoğun basınç büyük bir patlamayla dağılmasına yol açacaktır.
Atom çorbasına dönüşmek
Evrendeki diğer gezegenlerde de benzer gelişmeler gözlenecektir. Fakat onlar çok uzak olduğu için patlama ışıklarının bize ulaşması çok zaman alacaktır.
Sonunda evrenin hiçbir yerinde madde topakları kalmayacak, her şey bir atom ve molekül çorbasına dönecektir.
Bu senaryo, evrenin işleyişi bakımından yerçekiminin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Yerçekimi, evrende düzeni sağlayan dört temel güçten birini oluşturuyor.
Diğer üç güç de onun kadar önem taşıyor. Elektromanyetizm, güçlü ve zayıf nükleer güçler olmasa atomlar bile parçalanırdı.
Fakat yerçekimi bunlar arasında herkes tarafından en çok bilineni. Belki de bu nedenle yerçekimsizlik teorileri bu kadar fazla ilgi görüyor. Belki de bu nedenle, yerçekimi dalgalarının keşfi, hiçbirimizin yaşantısını doğrudan etkilemese de bu kadar çok heyecan yarattı. (cnntürk)

11 Şubat 2017 Cumartesi

Çocukları ekranlardan uzak tutmalı mıyız?

Çocukları ekranlardan uzak tutmalı mıyız? Her tarafımızın ekranlarla çevrili olduğu günümüzde ebeveynlerin aklını kurcalayan bir soru bu. Biz de bu sorunun cevabını uzmanların görüşleriyle vermeye çalıştık.

Yaşı 30 ve üzerinde olanların yaşadığı çocukluk ile şimdiki çocukların yaşadığı dönem arasında büyük fark var. Eskiden evdeki tek ekran televizyondu ve o da şimdiki kadar yaygın ve çok çeşitli içeriklere sahip değildi. Bu sebeple eskiden çocuklar vakitlerini daha çok ya oyuncaklarıyla ya da dışarıda arkadaşlarıyla geçirirlerdi. Şimdilerde ise sokakta oynayan çocuk görmek neredeyse imkansız hale geldi. Çocukların oyun ve eğlence anlayışları teknolojiye odaklı bir şekil aldı. Peki çocukları ekranlardan uzak tutmalı mıyız?
Bu durumun gelişimi ne kadar etkilediği konusu ise uzun süredir devam eden bir tartışma konusu. Bazı uzmanlar sürekli ekranlara bakan çocukların gelişiminin olumsuz yönde etkilendiğini belirtirken, bunun olumsuz bir etkisi olmadığını düşünenler de var.
Televizyon, bilgisayar, telefon ve tabletlerin çocuklar üzerine neredeyse sihirli bir etkisi var. Öyle ki, bazı ebeveynler çocukları uslu ve sessiz dursunlar diye hemen bir tablet veya telefon tutuşturuveriyorlar. Gerçekten de tablet ekranına bakıp uzun süreler boyunca kendi kendine oyalanan çocuklar var. Bu nedenle, bu cihazlar ebeveynler için bir çıkış yolu olarak da görülebiliyor. Ancak acaba bunu yaparak çocuklarının gelişimini olumsuz etkiliyorlar mı? Çocukları ekranlardan uzak tutmalı mıyız?
Yaş Aralıklarına Göre Farklı Değerlendirme
Çocukların ekran karşısında geçirdiği sürenin gelişime etkisi çok uzun süredir araştırılan bir konu. Amerikan Pediatri Akademisi (American Academy of Pediatrics - AAP) tarafından yapılan uzun soluklu çalışma, bu alanda yapılan en ciddi araştırmalar arasında yer alıyor.
AAP ekranlar karşısında geçirilen sürenin etkilerini çocukların yaşlarına göre iki ayrı kategoriye ayırıyor. TV, tablet ve telefon gibi ekranların 2 yaşından küçük çocuklara olan etkisiyle, 2 yaşın üzerindekilere olan etkisinin farklı olduğu belirtiliyor. Ayrıca eğitici olduğu iddia edilen program veya uygulamaların da reklamı yapıldığı kadar "eğitici" olmadığı sonucuna da ulaşılmış.
Araştırmada 2 yaşının altındaki çocuklarla, daha büyüklerinin ayrılmasının ardında ise 2 yaşından önceki beyin yapısının daha büyük çocuklara göre daha farklı olması. Yani 2 yaşından önceki çocukların çevrelerini algılama şekli diğerlerinden önemli farklılıklar içeriyor. Bu da ekranların etkisinin daha büyük olmasına neden oluyor.
2 Yaş Altı İçin Sakıncalı
Sadece AAP'nin değil birçok başka kurumun yaptığı araştırmalarda 2 yaşın altındaki çocukların ekran karşısında hiç vakit geçirmemesi gerektiği sonucuna ulaşılmış. Tüm vücutla beraber beyin gelişiminin de en hızlı olduğu dönem olan 0-2 yaş arasında çocukların ekran karşısında vakit geçirmesinin gelişimi olumsuz yönde etkileyebileceği söyleniyor.
Bunun sebeplerinden biri bu yaştaki çocukların beyinlerinin henüz ekrandaki iki boyutlu görüntüleri tam olarak canlandırıp yorumlayabilecek bir üç boyutlu nörolojik ağa sahip olmaması olduğu belirtiliyor. Bunun yanı sıra ekranlarda hızla değişen görüntülerin çocukların odaklanma ve bir şeye konsantre olma yetenekleri geliştirmesine engel olduğu söyleniyor.
İşin aslı şu ki bu yaştaki çocuklar çevrelerindeki dünyayı dolaşarak, dokunarak, tadarak, koklayarak keşfediyorlar ve bu şekilde öğreniyorlar. Bunları yapmak yerine parlak bir dikdörtgene uzun süreler boyunca bakmanın doğal gelişimi yavaşlattığı iddia ediliyor.
Teknolojiden Tamamen Uzak Kalmak mı Gerek?
Teknolojinin her yanımızı sardığı, herkesin her an akıllı telefon, bilgisayar ve tablet kullandığı, oyun konsollarında oyun oynadığı bir dünyada çocukları bunlardan tamamen uzak tutmanın da çocukların sosyolojik gelişimine olumsuz etki edeceğini tahmin etmek için uzman olmaya gerek yok. Her ne kadar olumsuz etkileri olsa da bu ekranlar hayatımızın bir gerçeği ve bundan sonra da hayatımızın her anında olmaya devam edecek.
İşte bu nedenle çocuk gelişimi uzmanları da teknolojiyle bağın tamamen koparılması yönünde tavsiyelerde bulunmuyor. Önemli olan konu ekran karşısında ne kadar vakit geçirildiği. 2 yaşın üzerindeki çocukların beyni artık iki boyutlu ekranlardaki görüntüleri yorumlayabilecek seviyeye geldiği için teknolojiyle tanışmak için uygun zaman gelmiş demek oluyor.
Yapılan bazı araştırmalar eğitim için hazırlanmış kaliteli programların veya uygulamaların 2 yaş üzerindeki çocukların yeni şeyler öğrenmesi için iyi bir destek olduğunu ortaya koyuyor. Ancak dediğimiz gibi burada bunlarla geçirilen süre ve içeriklerin kalitesi büyük önem taşıyor. Kaliteli içerikler olumlu etki yapabilirken, faydasız içeriklerle uzun süreler geçirmenin dikkat eksikliği başta olmak üzere bazı davranış bozukluklarına yol açabileceği konusunda da uyarılar yapılıyor.
Sınırları Siz Koyun
AAP tarafından yapılan araştırmada ekran başında geçirilecek süre konusunda 2 yaş altı ve 2 yaş üstü için farklı sonuçlara ulaşılmış. Araştırmada 2 yaş altındakilerin özellikle TV karşısında hiç vakit geçirmemesi gerektiği söyleniyor. Ancak burada küçük bir istisna var. Uzmanlar Skype, FaceTime gibi görüntülü görüşme uygulamalarının bu yaşlarda da kullanılabileceğini belirtiyor. Ekran karşısında geçirilen sürenin en olumsuz etkisi olarak insan etkileşimini azaltması ve sosyal iletişim yeteneklerini kısıtlaması olarak gösterildiği için insanlar arasında etkileşim sunan bu tip uygulamaların zararlı olmadığı görüşünde birleşilmiş.
2 yaşından büyük çocuklar için ise AAP'nin önerisi belli sınırlar koymak yönünde. Örneğin her gün çocuklara 1 ya da 2 saatlik TV, tablet, telefon ya da bilgisayar kullanımı izni verilmesinin, içerikler kontrol altında tutulduğunda faydalı olabileceği belirtiliyor. Çocukların yemek ve yatma saatlerinde medya cihazlarının kullanılması ise tavsiye edilmiyor. Anlayacağınız üzere çocukları ekranlardan uzak tutmalı mıyız sorusunun cevabı kesin evet ya da hayır değil. Önemli olan dozu ayarlamak.