31 Aralık 2014 Çarşamba

Google 2015'e girerken yılın trendlerini doodle'laştırdı

Arama motoru Google 2014’ün son gününü animasyonlu özel bir animasyon Doodle ile uğurluyor. Google yeni yılın son Doodle'nı en çok aranan kelimelerinden yaptı. Bütün dünyada ve Türkiye'de, Doodle'da en çok aranan diziler,filmler,yemekler ve diğerleri neler?

Yepyeni doodlelar hazırlayarak internet kullanıcılarını şaşırtmaya ve zaman zamanda ters köşeye yatıran Google yine yaptı yapacağını. 2014'e elveda demeye hazırlandığımız bugün ise tam bir sürpriz yaptı ve dünyadaki bütün ülkelerde en çok ne arandı gözler önüne serdi. Üstelik bunu animasyon şeklinde sunan Google yine kullanıcıların gönüllerini fethetmeyi başardı.

Google’dan 2014 Türkiye Doodle’ı... 2014 yılının en çok aranan dizileri,tv programları,yemekler,nasıl yapılırları,filmleri,kişileri bu listede yer aldı. İşte Google tarafından hazırlanan güncel liste:

 2014 YILINDA EN ÇOK ARANAN DİZİLER;
Kiraz Mevsimi,Güneşi Beklerken,Kaçak Gelinler,Kardeş Payı,Medcezir,Ulan İstanbul,Güllerin Savaşı,Küçük Ağa,Kara Para Aşk,Reaksiyon dizileri yer aldı.

 2014 YILININ EN ÇOK ARANAN FİLMLERİ
Recep İvedik,Düğün Dernek,Eyvah Eyvah 3,Nymphomaniac,Hükümet Kadın 2,İncir Reçeli 2,Interstellar,Mandıra Filozofu,Çılgın Dersane 3 ve Unutursam Fısılda filmleri oldu.

 2014 YILININ EN ÇOK ARANAN KİŞİLERİ
 Nejat İşler,Berkin Elvan,Ekmeleddin İhsanoğlu,İrem Derici,Kenan Işık,Nur Bozar,Robin Williams,Mehmet Pişkin,Murat Göğebakan ve Deniz Seki oldu.

 2014 YILININ EN ÇOK ARANAN NASIL YAPILIRLARI
 Baklava Nasıl Yapılır,Squat Nasıl Yapılır,Ombre Nasıl Yapılır,Makaron Nasıl Yapılır,Kürdan Nasıl Yapılır,Vals Nasıl Yapılır,Kolye Nasıl Yapılır,Patchwork Nasıl Yapılır,Lolaz Nasıl Yapılır,Mıhlama nasıl yapılır oldu.

 2014 YILININ EN ÇOK YÜKSELEN ARAMALARI
Seçim Sonuçları,,Dünya Kupası 2014,Soma,Flappy Bird,Kobani,Işid,Als Hastalığı,Selfie,Torba Yasa ve Gazze oldu.

 2014 YILININ EN ÇOK ARANAN ŞARKILARI
Kalbimin Tek Sahibine- İrem Derici
Vaziyetler- Sıla
Yeniden- Yalın
Naber- Hande Yener
Koltuk- demet akalın
Kanatlarım Var Ruhumda- Nil Karaibrahimgil
Nerdesin Aşkım- Hadise
Ayy- Oğuzhan Koç
Hop De- Tarkan
Saki- Sıla

2014 YILININ EN ÇOK ARANAN YEMEKLERİ
Mercimek Köftesi
Çıtırbörek
Yalancı Baklava
Helva
Cordon Bleu
Osmanlı Şerbeti
Saç Kavurma
Firilk Pilavı
Pırasa Yemeği
Ağlayan Pasta

2014 YILININ EN ÇOK ARANAN TV PROGRAMLARI
Arkadaşım Hoşgeldin
Bu Tarz Benim
Survivor 2014
Canım Kardeşim
Güldür Güldür
Niloya
X Factor
Ütopya
O Ses Çocuklar
Peppe

GOOGLE'IN 2014 YILININ SON DOODLE OLARAK YAPTIĞI DOODLE

Dünyanın en çok kullanılan arama motoru Google, özel günler için özel Doodle'lar hazırlamaya devam ediyor.

PEKİ DOODLE NEDİR?
Arama motoru Google bazı özel günlerde, ülkelere göre değişiklik gösterebilen farklı Google logosu tasarımları yapar. İşte bu özel günlerde tasarlanan Google logolarına "Doodle" denir.

Ülkelere göre değişik doodle’lar tasarlayan Google, bütün dünyayı ilgilendiren logolar da yayınlayabiliyor. Tıpkı en son kardan adam temalı ve hareketli 'Kış Gündönümü' doodle’ı gibi.

1999’dan beri Google'ın kurucuları Larry Page ve Sergey Brin tarafından ana sayfayı renklendirmek ve ilgi çekmek için kullanılan doodle’lar tüm dünya ülkeleri için önemli gün ve tatillere, kültürel olaylara ve tarihte yer alan önemli kişilere yer verilmektedir. 11 Kasım 2014 Salı günü de Google Yeşilçam’ın ünlü komedyeni Kemal Sunal için jest yamış ve hazırladığı doodle ile dikkat çekmişti.

Doodle: (Kelime anlamı)
Karalama, gelişigüzel yazma veya çizme
Karalamak doodlebug maden damarlarını aramakta kullanılan herhangi bir cihaz
Uçan bomba.
Karalamak, dalgın dalgın şekiller çizmek; gayda çalmak
Kuruluşundan, şu ana kadar Google tarafından hazırlanan bütün doodle’ları görmek için http://www.google.com/doodles adresini ziyaret edebilirisiniz.

Çin'de Gmail tamamen engellendi!

Çin, uzun zamandır Google, Facebook, Twitter gibi sitelere erişimi engelliyor, bu nedenle kullanıcılar kaçak yollarla bu sitelere girmekte. 

Bugün yapılan açıklamaya göre Çin’de Gmail erişimi tamamen durdu.

Gmail Asya ofisinin açıklamasına göre Gmail açısından teknik bir durum söz konusu değil. Çin yetkilileri ise engelin kaynağı konusunda açıklama yapmaktan çekindi. Google, Çin’deki ofislerini ülkenin sansürcü tutumundan dolayı 2010’dan beri kapalı tutuyor.

Bu e-postayı açarsanız yanarsınız!

Yeni yıla sayılı günler kala alışveriş çılgınlığı tüm hızıyla devam ediyor. Özellikle e-posta yoluyla gelen sipariş sayfaları tehlike saçıyor. Peki bu dönemde internet üzerinden alışveriş yaparken nelere dikkat etmeli?

Güvenlik yazılımı firması Trend Micro’nun yaptığı araştırmaya göre online alışverişte en çok satın alınan ürünlerin başında bilgisayar, tüketici elektroniği, oyuncak ve kıyafet geliyor. Kullanıcıların bu ürünlere ilgisinin farkında olan bilgisayar korsanları sahte sipariş siteleri ve kimlik avı saldırıları gibi birçok yöntemle kredi kartı bilgilerimizi çalmaya çalışıyorlar. İnternet üzerinde herhangi bir sorun yaşamadan güvenli bir şekilde sevdiklerine hediye almak isteyen herkesin dikkat etmesi gereken noktalar ise şu şekilde:

E-postalarla gelen sahte sipariş sayfalarına dikkat edin!

Siber suçlular kullanıcılara gönderdikleri e-postalarda özellikle herkesin ilgi gösterdiği ürünler için sahte kampanyalar içeren e-postalar yolluyorlar. Bu e-postalardaki bağlantılara tıklayıp alışverişini oradan yapan kişilerin kredi kartı bilgileri bilgisayar korsanları tarafından çalınıyor.

Ne yapılmalı? Kullanıcılar gelen e postaları güvenlik yazılımıyla taramalı ve eğer şüpheli bir kaynaktan geldiğini düşünüyorsa itibar etmemeli.

İyi fiyata bir ürün almak için arama motorlarını kullanmayın

Web tehditleri arama motorlarında sıkça ilk sıralarda yer alabiliyor. Kötü niyetli kişiler tarafından düzenlenen popüler alışveriş sitelerinin sahte versiyonları, arama motorlarının ilk sonuçları arasında yer alabiliyor. Bu sitelerden alışveriş yapan kişiler ise kredi kartı bilgilerini doğrudan bilgisayar korsanlarına vermiş oluyorlar.

Ne yapılmalı? Güvendiğiniz ve daha önceden alışveriş yaptığınız online alışveriş sitelerinin adreslerini internet tarayıcınıza kendi elinizle yazarak giriş yapın. Bu sayede arama sitelerinden yönlendirilerek değil, kendi yazdığınız doğru site adresiyle erişim sağlayabilirsiniz.

İndirim olasılıkların üzerindeyse inanmayın

Yarı yarıya promosyonlar ve aşırı indirimler görüldüğünde bir kez daha düşünmekte fayda var. Çünkü saldırganlar bu tür mesajları kullanmayı oldukça seviyor.

Ne yapılmalı? İnternet üzerinde karşılaştığınız gerçekçi olmayan indirimler hakkında ilgili marka ile iletişime geçerek böyle bir şeyin gerçekten olup olmadığını araştırın.

Mobil cihazlardan online alışveriş yaparken dikkat edin

Eğer çok fazla çevrimiçi alışveriş yapıyorsanız ve bu alışverişlerinizi mobil cihazlar üzerinden gerçekleştiriyorsanız, mutlaka güvenilir mecraların uygulamalarını kullanın. Çünkü mobil görünüme sahip web sitelerinin sahtelerini üretmek saldırganlar için çok daha kolayken, kullanıcılar için anlaşılması bir o kadar zor oluyor.

Ne yapılmalı? Mobil tarayıcı üzerinden alışveriş yapmak yerine büyük markalara ve güvenilir uygulama üreticilerine ait online alışveriş uygulamalarını kullanın. Mobil cihazınızı mutlaka kapsamlı bir güvenlik programıyla güvenlik altına alın.

Bir güvenlik çözümü kullanın

Gerçek zamanlı olarak güncellenen bir güvenlik yazılımı, kullanıcıların sahte web sitelerine girmesine engel olacak ve tehditlerden koruyacaktır. Mobil cihazları da koruyan güvenlik yazılımlarının tercih edilmesi kullanıcıların her platformda güvenli bir internet deneyimi yaşamasını sağlayacaktır.

30 Aralık 2014 Salı

Internet Explorer tarih oluyor!

2015’te satışa sunulacak Windows 10’un Internet Explorer’ın kullanımına son vereceği öne sürülüyor. İddiaya göre, Microsoft’un yeni tarayıcısının adı Spartan olacak.

Geçtiğimiz aylarda tanıtılan ve bir süredir deneme sürümü kullanımda olan Windows 10’un yeni bir internet tarayıcısıyla beraber satışa çıkacağı iddia ediliyor.

ZDNet'in haberine göre, Internet Explorer‘ın güncellemesini yayınlamayan Microsoft, bunun yerine tüm enerjisini yeni bir tarayıcı üretmeye ayırmış durumda.

1990’lı yıllardan beri kullanımada olan ve günümüzde 95 farklı dil seçeneği ile hizmet veren Internet Explorer’ın yerini alacak tarayıcının adının ise ‘Spartan’ olacağı iddia ediliyor.

ABD merkezli Microsoft’a yakın kişilere dayandırılan habere göre, şirket Spartan’ı ilk defa 21 Ocak 2015’te görücüye çıkaracak ve 2015 Sonbahar'ında raflardaki yerini alacak.

2000’li yılların başında geniş bir kullanıcı ağına sahip olan Internet Explorer, 2002-2003 yılları arasında kullanıcıların yüzde 95’ine hizmet sağlıyordu.

Geçtiğimiz yıllarda kullanıma sunulan Windows 8 ile kullanıcılarını memnun edemeyen Microsoft, önümüzdeki yıl satışa sunacağı Windows 10 için işini şansa bırakmak istemiyor. Şirketin bu  yüzden Windows 10’da yer alacak Spartan’ı geliştirmek için düğmeye bastığı iddia ediliyor.

Mars'ta tabut bulunduğu iddia edildi!

Curiosity aracının Mars'ta çektiği bir fotoğraftaki ilginç obje, tartışma yarattı.


NASA’da çalışan bilim insanları Curiosity yoluyla Marsyüzeyini araştırmaya devam ederken, bazıları da uzay aracının gönderdiği fotoğraflarda hayata dair işaretler aramayı sürdürüyor. Bugüne dek antik bir göl yatağından top şeklindeki kayalara dek pek çok ilginç bulguyla karşılaşan Curiosity’nin bu kez yolladığı fotoğrafta, daha öncekilerden çok farklı bir obje görülüyor.


Curiosity’nin çektiği aşağıdaki fotoğrafta ilk bakışta hiçbir şey göze çarpmıyor.

Ancak fotoğrafın renklerini değiştirip biraz da yaklaştırınca, bugüne dek Mars’ta hiç görülmemiş bir obje dikkati çekiyor.



Huffington Post’ta Thomas Tamblyn imzasıyla yer alan haberde bunun sadece bir kaya olabileceği, ancak dikdörtgen prizma şeklindeki bir kayanın da öyle kolay kolay oluşamayacağına dikkat çekiliyor. UFO Sightings Daily adlı internet sitesi ise bunun bir tabut olduğu konusunda ısrarlı. kayanın bir metre uzunluğa sahip gibi göründüğünü söyleyen sitenin yazarları, NASA’nın aracı geri döndürmesini ve bu kutu şeklindeki kayayı incelemesini istediler. NASA’nın bu talebi ciddiye alıp almayacağı bilinmiyor.

Çeviri: Eda Utku / Radikal

Samsung S6 bu özelliği ile iPhonu vurmaya hazırlanıyor!

Samsung S6, iPhone 6 ve 6 Plus’ı üç koldan vurmaya hazırlanıyor.

Akıllı telefonların son gözdesi iPhone 6 ve 6 Plus’ın piyasaya yeni çıkmasına rağmen Samsung’un rakibini yarış dışı bırakması beklenen yeni özelliklerle donatılmış S6’yı teknoloji severlerin kullanımına sunmaya hazırlanıyor.

iPhone’nun son modellerindeki geliştirilmiş modem sayesinde kullanıcılara saniyede 150 megabitlik indirme hızı, saniyede 50 megabitlik de gönderme hızı sunuyor. iPhone’nun son gözdeleri bu özelliğiyle daha önceki modellerinden daha hızlı olsa da Samsung’un en son modeli Note 4’un indirme hızının Iphone 6 ve 6 Plus’ın indirme hızından iki kat daha hızlı.
Samsung’un piyasaya sürmeye hazırlandığı Galaxy S6’da saniyede 450 megabitlik indirme hızına ve 50 megabitlik gönderme hızına sahip olan Qualcomm modeminin Snapdragon 810 işlemcisinin kullanıldığı ifade ediliyor. Bu özellik sayesinde S6’nın daha bilinçli kullanıcılar tarafından satın alınacağı öngörülüyor.


DAHA HIZLI KABLOSUZ AĞ BAĞLANTISI
iPhone 6 ve 6 Plus yüksek Wi-Fi bağlantı hızı sağlayan 802.11ac özelliğini destekleyen ilk iPhone modelleri olarak biliniyor. Bu özellik, 433 megabitlik bir bağlantı hızı anlamına geliyor. Oysa Samsung’un Note 4 modeli 2x2 802.11ac özelliğini destekleyerek 650 megabitlik kablosuz bağlantı hızına ulaşabiliyor. Galaxy S6’nın da Note 4 ile aynı bağlantı hızına sahip olması bekleniyor.


DAHA FAZLA HIZ, DAHA AZ GÜÇ TÜKETİMİ
iPhone 6 ve 6 Plus’ın 1 Gigabaytlık hafızasına karşın Samsung’un piyasada olan S5 modeli 2 Gigabayt, Note 4 ise 3 Gigabaytlık hafıza ile teknoloji devi Iphone’u şimdiden gerilerde bıraktı. Samsung Galaxy S6’nın işletim sisteminde Qualcomm Snapdragon 810’u kullanması durumunda telefon 4 Gigabayt hafızaya sahip olabilecek. Bu da daha iyi prformans ve daha az güç tüketimi anlamına geliyor.

iPhone 7 geliyor

iPhone 6 ve iPhone 6 Plus’un birkaç ay önce piyasaya çıkmasına karşın uzmanlar Apple’ın yeni yılda iPhone 6s’i ve iPhone7’yi satışa sunacağını iddia etti.

Apple’ın her yıl bir ya da 2 ürünü piyasaya sürdüğünü iddia eden yetkililer son günlerde ortaya atılan söylentilerin gerçeğe dönüşme ihtimalinin yüksek olduğunu açıkladı. Apple’ın 2015’te akıllı telefonlarda birçok güncellemeye gideceğini kaydeden uzmanlar, bu nedenle Apple hayranlarının 2015’te çıkacak yeni ürünlerle şoka girebileceğini ifade etti.Yayınlanan birçok raporun bu yönde verilebilecek bir kararı desteklediğini kaydeden uzmanlar, 2015’in ilk yarısında iPhone 6s’in ikinci yarısında da iPhone 7’nin satışa sunulabileceğini iddia etti.

Tayvanlı yetkililer ise teknoloji sitesi Techno Buffallo’ya yaptığı açıklamada Apple’ın yeni telefonlarında çift RAM kullanacağını ifade etti. Yetkililer böylelikle yeni telefonlarda 2 GB RAM, tabletlerde ise 4 GB RAM olacağını kaydetti.

Yetkililerin ortaya attığı bir başka iddia ise Apple’ın mini bir iPhone yapabileceği yönünde oldu. Bu ürünün de 2015’te piyasada yer alabileceğini ifade eden yetkililer telefonun 4 inç olabileceğini belirtti.

29 Aralık 2014 Pazartesi

Twitter Android'de çöktü

Sosyal medya devi Twitter'ı telefonlarına yükleyen Android kullanıcılarının bağlantıları koptu, kullanıcılar isyan etti.

Twitter'da bir süredir devam eden uygulama bağlantı sorunu kullanıcıları canından bezdirdi. Android telefonlara yüklü olan Twitter uygulaması kendi kendine kullanıcıları uygulamadan atarken, saatlerce sorun düzelmedi.

Tüm gün süren sorun bu sabah saatlerinde düzelirken, Twitter'dan Chris Welch, sorunun düzeldiğini ve artık kullanıcıların uygulamaya rahatça girebildiğini kaydetti.

Sorun sadece Android telefonları vururken, iOS platformunu kullanan cihazlarda ise herhangi bir problem gözlenmedi.

Facebook'ta Türklerin kaç arkadaşı var?

Ipsos'un yaptığı “Sosyal Medyada Arkadaşlık” araştırması çarpıcı sonuçlar ortaya çıkardı.


Ipsos’un Nescafe için gerçekleştirdiği üç büyük kentte yapılan ve en çok kullanıcısı olan Facebook sosyal paylaşım platformunu temel alan “Sosyal Medyada Arkadaşlık” araştırması, Facebook’un sosyalleşmenin takip, haber alma, eğlence, tanışma ve itibar yönetimi gibi boyutlarına çok iyi hizmet etmesi nedeniyle arkadaş sayılarının giderek çoğaldığını ortaya koydu.

Facebook’un imkânsız tanışıklıkları erişilebilir kıldığını, Facebook listelerindeki arkadaş sayısı çoğalırken, yüz yüze iletişimin ise aynı oranda artmadığını belirten İstanbul Bilgi Üniversitesi, İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Kaan Varnalı, bulguların “kalabalık Facebook arkadaş listelerindeki herkes ile ‘bildiğimiz anlamda’ arkadaşlık yapılmıyor olabileceğine işaret ettiğini” söyledi.

Sosyal medya, sağladığı iletişim imkânlarıyla daha fazla insanı birbirine bağlayarak olumlu bir etki yaratırken, “sosyal medya hesaplarımızda sayıları çeşitlenerek artan arkadaşlarla ne kadar yakın olduğumuz” konusu dünyada merak edilen konular arasında yer alıyor. Ipsos araştırma şirketi ‘nin gerçekleştirdiği “Sosyal Medyada Arkadaşlık” araştırması bu sorunun yanıtını arıyor.

Facebook sosyal paylaşım platformunu temel alan “Sosyal Medyada Arkadaşlık” araştırması, 15-24 yaş aralığında bulunan kadın ve erkek toplam 200 kişiyle, 27 Kasım – 1 Aralık 2014 tarihleri arasında online görüşmeler yöntemiyle, İstanbul, Ankara ve İzmir’de gerçekleştirildi. Tüm dünyada ve Türkiye’de kitleleri buluşturan önemli bir sosyal paylaşım platformu olması nedeniyle araştırma ortamı olarak Facebook seçildi. Küresel dijital istatistiklere göre en çok tercih edilen sosyal paylaşım sitesi Facebook’un dünya çapında aylık aktif 1,35 milyar, Türkiye’de ise aylık aktif 36 milyon kullanıcısı bulunuyor.

Araştırma sonuçlarına göre, gençlerin ortalama 337 Facebook arkadaşı var; bu sayı 15-17 yaş aralığında 270, 18-24 yaş arasında ise 370′e ulaşıyor. Amerikalı ortalama bir Facebook kullanıcısının 338 Facebook arkadaşı bulunuyor; 15-24 yaş grubunda bu sayı 600 civarına kadar yükseliyor.

[İstanbul Bilgi Üniversitesi, İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Kaan Varnalı] Araştırmanın ortaya çıkardığı bulguları yorumlayan İstanbul Bilgi Üniversitesi, İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Kaan Varnalı, İngiliz Antropolog Robin Dunbar’ın insan beyninin bilişsel kapasitesinin 100 ile 250 düzenli sosyal ilişkiyi kaldırabileceğini, ortalama bir insan için bu sayının 150 olduğu görüşüne atıfta bulunarak “Evrimsel psikoloji, antropoloji ve sosyal ağlar alanlarında daha sonra gerçekleştirilen birçok araştırma bu sayıyı doğrulamıştır. Dunbar’ın sayısı olarak bilinen bu limitin Facebook sayesinde genişleyip genişlemediği uzun süredir tartışılıyor” dedi. Varnalı, Ipsos’un araştırmasının bu konuda bazı içgörüler sağlarken, gençlerin arkadaş listelerinin biraz fazla kalabalık olduğunu ve bu listedeki herkes ile aslında bildiğimiz anlamda “arkadaşlık” yapılmıyor olabileceğine işaret ettiğini belirterek, bu arkadaşlıkların samimi paylaşımları ne kadar desteklediği konusunda biraz daha fazla araştırma yapılması gerektiğini söyledi.

Doç. Dr. Kaan Varnalı, ortaya çıkan bulguların esasen Facebook’un değer vaadi ile uyumlu olduğunu belirterek, şu saptamayı yaptı: “Facebook normal şartlar altında düzenli bir ilişki sürdürülmesinin imkânsız olduğu tanışıklıkları ihtiyaç anında erişilebilir kılarken, bir taraftan da mecra olarak gençlerin sürekli ilgi odağı olması sebebiyle yakın ve güçlü ilişkiler arasındaki iletişimin de frekansını arttırıyor”.

Yüz yüze iletişim aynı oranda artmıyor

Araştırmaya göre 15-17 yaş grubunda olanlar daha yakın görüştükleri (arkadaş, aile, yakın akraba) ile Facebook’ta da arkadaş. Yani liseli gençlik için sıcak temas daha önemli. Bu nedenle Facebook arkadaşları ile daha yakın ilişki içindeler. 18-24 yaş grubu ise yüz yüze görüşmediği arkadaşlarla listesini kabartıyor. 18-24 yaş grubunda sosyal çevrenin genişlemesi ile birlikte Facebook arkadaşlığı daha yüzeysel kalıyor. 15-17 yaş grubu gençlerin yüzde 54′ü 18-24 yaş grubu gençlerin ise yüzde 71′i Facebook arkadaşlarını “birebir tanıdığını” beyan ediyor. Facebook arkadaşlarıyla 1 defadan fazla iletişim kuranların oranı ise araştırmaya konu olan tüm yaş gruplarının yüzde 50′sini oluşturuyor. 15-17 yaş grubundaki gençlerin yüzde 43′ü Facebook üzerinden düzenli ilişki kurarken, 18-24 yaş arasında bu oran yüzde 33′e düşüyor. 15-17 yaş arası gençlerin yüzde 41′i Facebook arkadaşlarıyla dışarıda yüz yüze iletişim kurarken, 18-24 yaş arasında ise bu oran yüzde 33′e düşüyor. 15-17 yaş arası gençlerin yüzde 39′u Facebook’taki arkadaşlarının doğum günlerini yüz yüze kutlarken, 18-24 yaş grubunda bu oran yine yüzde 29′da kalıyor. Yaş gruplarından bağımsız olarak sadece Facebook üzerinden arkadaşlarının doğum gününü kutlayan gençlerin oranı ise yüzde 47.

Bulgular, yaş ilerledikçe Facebook’taki arkadaş sayısının çeşitlenip çoğaldığını, ancak yüz yüze iletişimin aynı oranda artmadığını ortaya koyuyor. Örneğin, tüm yaş gruplarında “Facebook’tan arkadaşlarımın ne yaptığını görüyor / takip ediyorum, eskisi kadar yüz yüze / telefonla görüşmüyoruz” ifadesine “kesinlikle katılıyorum” diyenlerin oranı yüzde 35, “biraz katılıyorum” diyenlerin oranı ise yüzde 39. Toplamda gençlerin yüzde 74′ünün “Facebook’tan arkadaşlarımın ne yaptığını görüyorum, eskisi kadar yüz yüze görüşmüyoruz” fikrine az ya da çok katıldığı ortaya çıkıyor.

“Arkadaşlık bildiğimiz gibi değil”

Doç. Dr. Kaan Varnalı’nın Ipsos’un araştırmayla ilgili diğer değerlendirmeleri ise şöyle: “Araştırmaya katılanların yüzde 67′si Facebook arkadaşlarının yarısından azının, yüzde 40′ı ise 5′te 1′inden azının, yani çok küçük bir kısmının doğum gününü arayarak veya yüz yüze kutladığını belirtiyor. Öte yandan Facebook arkadaşlarının en az yüzde 47′sinin Facebook üzerinden doğum günleri kutlanıyor. Doğum günü, yılbaşı, bayramlar gibi özel günlerin sıcak bir iletişim ile kutlanması ilişki samimiyetinin önemli bir ölçütüdür. Bu rakamlar bize Facebook arkadaşlarının büyük bir kısmının doğum gününün hiç kutlanmadığını, bir kısmının da Facebook üzerinden kutlandığı için yüz yüze veya aranarak kutlanmadığını gösteriyor.

“Beğenmek” duygusal paylaşım açısından yeterli değil

“Araştırma sonuçlarına göre gençlerin sadece yüzde 31′i Facebook arkadaşlarının yarısından fazlasıyla Facebook üzerinden düzenli şekilde iletişim kuruyor. Dünya’da bugüne kadar yapılan araştırmalar Facebook kullanıcılarının en az yarısının her gün en az bir içeriği ‘beğendiğini’ gösteriyor. Yüzde 30′u ise bunu her gün birden fazla defa yapıyor. Dolayısıyla basit bir ‘beğenme’ çoğu zaman iletişim kurmuş olmak şeklinde yorumlanabiliyor. Oysa “beğenmek” gibi tek tuşla gerçekleştirilen eylemler üzerinden kurulan iletişim duygusal paylaşım ve özlem giderme açısından yeterli bir iletişim türü değil.”

“Dijital nesil aradaki farkı algılamıyor”

Araştırma sonuçlarının gençlerin sosyal zamanlarının önemli bir kısmını Facebook’ta geçirdiğini gösterdiğini belirten Varnalı, “Araştırmaya katılanların yüzde 80′i günde birkaç defa Facebook’a girdiğini söylüyor. Yüzde 43′ü ailesi ve arkadaşları ile yüz yüze sohbet ederken bile aktif olarak Facebook’ta zaman geçiriyor. Ailem veya arkadaşlarımla yüz yüze sohbet ederken Facebook’la ilgilenmem diyenlerin oranı sadece yüzde 4. Dijital çağın içine doğan neslin Facebook iletişimi ile yüz yüze iletişim arasında giderek daha az fark algıladığı literatürdeki birçok araştırma tarafından ortaya konulmuş bir gerçek.” diyor.

Doç. Dr. Varnalı sosyalleşmenin insanı çok yönlü besleyen bir aktivite olduğunu belirterek, “Facebook arkadaşlığı, sosyalleşmenin takip, haber alma, eğlence, tanışma ve itibar yönetimi gibi boyutlarına çok iyi hizmet ediyor; ancak bu arkadaşlıkların samimi ve duygu yüklü paylaşımları ne kadar desteklediği konusunda biraz daha fazla araştırma yapılması gerekiyor” saptamasını yapıyor.

Gençler günde 2 saat Facebook’ta

Araştırma diğer bulgularına göre ise mobil gençlik günde ortalama 2 saatini Facebook’ta geçiriyor. Gençler Facebook’ta vakit geçirirken o sırada fiziken başka sosyal ortamlarda olmayı engel olarak görmüyor. “Ailem veya arkadaşlarımla sohbet ederken aynı zamanda Facebook’ta da zaman geçiriyorum” ifadesine “her zaman” diyerek katılanların oranı yüzde 14, “çoğunlukla” diyenlerin oranı yüzde 28, “ara sıra” diyenlerin oranı yüzde 36, “nadiren” diyenlerin oranı yüzde 18, “hiçbir zaman” diyenlerin oranı ise yüzde 4.

46 Gün Pil Ömürlü Akıllı Telefon!

Lenovo’nun yeni telefonu şarj sorununu ortadan kaldırıyor!

Akıllı telefonlar hayatımıza girdiğinden beri en büyük sorun pil ömrü. Birçok telefonun şarjının iki gün bile gitmemesi, bizleri telefonlarımızı her gün şarj etmek durumunda bırakıyor. Lenovo’nun piyasaya süreceği iddia edilen yeni telefonu ise bu soruna kökten bir çözüm getiriyor.

GizmoChina’nın haberine göre, Lenovo’nun yeni telefonu 46 gün şarj edilmeden kullanılabilecek. Ancak bu süre, telefonun bekleme süresi baz alınarak belirlenmiş. Yani telefonun normal kullanımda kaç gün şarja ihtiyaç duymadan kullanılabileceği bilinmiyor.
“P70t” adındaki telefon 46 günlük pil ömrünü 4000 mAh gücündeki batarya ile sağlayacak. Hatta Lenovo, bununla da kalmayıp telefona çeşitli güç tasarrufu özellikleri eklemiş. Bu özelliklerden biri ekran kilitli olduğunda, arka plandaki uygulamaların kapatılmasını sağlıyor.


Siyah ve beyaz olmak üzere iki rengi satışa sunulacak olan P70t, yüzeyi suni deriden yapılmış bir arka kapağa ve 720p çözünürlüğünde 5¨ ekrana sahip olacak.  Bunun yanında telefon; 42 mm genişliğe, 71.8 mm uzunluğa ve 8.9 mm kalınlığa sahip ve 149 gr ağırlığında. P70t; dört çekirdekli LTE işlemci, 1 GB RAM ve 8 GB dahili hafızayla birlikte gelecek. Telefon, 5 MP ön kamera ve 13 MP arka kameraya sahip. Ayrıca telefonun bataryası çıkarılabilir olacak.

P70t‘nin 46 günlük pil ömrüne sahip olması pek mümkün gözükmese de, piyasadaki telefonların birçoğundan çok daha fazla pil ömrü sunacağı kesin gibi görünüyor.

Facebook her üyesi için 10 bin dolar tazminat ödeyebilir

Üyelerinin mesajlarını tarayarak kullanıcıların gizliliğini ihlal ettiğini iddia eden Facebook mahkemeye verildi. Facebook'un kullanıcı başına 10 bin dolar tazminat ödemesi isteniyor.

Kullanıcılarının gizliliğini iddia ettiği gerekçesiyle son dönemlerde sıkça gündeme gelen Facebook, benzer bir iddia yüzünden mahkemeye verildi.

1.35 milyar aktif kullancısı bulunan Facebook’un yasalara aykırı olarak üyeler arasındaki mesajlaşmaları taradığı ve bu sayede hangi üyeye hangi reklamı göstereceğine karar verdiği iddia ediliyor. Facebook kullanıcısı Matthew Campbell, konuyu mahkemey taşıdı ve sosyal medya sitesinin bu uygulamasından solayı üyelerine tazminat ödemesini talep etti.

Yaklaşık 2 senedir bu uygulamaya devam eden Facebook, bu sayede kullanıcılarının profilini çıkarıyor ve onlara ilgilerini çekecek reklamları sunarak bu alandaki gelirini arttırıyor.

Bu iddianın mahkemeye taşınması üzerine Konuyla ilgili bir açıklama yapan ABD merkezli şirket, Facebook’un bu uygulama kapsamında kanunların dışında hareket etmediği belirtildi.

Şikayeti inceleyen Yargıç Phyllis Hamilton davanın açılmasına karar verdi. ABD’nin Kaliforniya eyaletinde görülecek davanın Facebook alehinde bir kararla neticelenmesi durumunda şirketin tarihi bir tazminat ödemek zorunda kalabileceği düşünülüyor.

Kaynak: NTV

Merakla Beklenen Özellik Sonunda Twitter’a Geldi!

Twitter, tweet etkinliğinin görüntülenmesini sağlayan analiz verisine erişimi, iOS uygulaması için kullanıma sundu.

Kasım ayının sonunda yer verdiğimiz bir haberde, Twitter’ın tweet içi analiz özelliğin test ettiğini duyurmuştuk. Şimdi bu özellik iOS kullanıcılarına sunuldu. Twitter’ın iOS uygulamasına gelen bu yeni özellik sayesinde kullanıcılar herhangi bir tweetin ayrıntılı görünümünde “Tweet Etkinliğini Görüntüle” yazısına tıklayarak o tweet ile alakalı veriyi görüntüleyebiliyorlar.

Twitter’ın iOS uygulamasında, bağlantı verisi web versiyonuna nazaran daha sadeleştirilmiş bir şekilde sunuluyor. Bu özellik sayesinde iOS uygulamasında kaç kişinin tweetteki bağlantıya tıkladığı, kaç kişinin genişletilmiş şekilde görüntülemek için tweete tıkladığı, kaç kişinin tweeti favorilerine eklediği, hatta kaç kişinin profil resminize ya da isminize tıkladığı görüntülenebiliyor. Ayrıca, toplam etkiler ve bağlantılar da görülebiliyor. Bununla birlikte, vurgulanan kısımlar tweettentweete farklılık gösteriyor. Yani Twitter, tweetle ilgili hangi veriler dikkate değerse onları öne çıkarıyor. Bu veriler, retweetler için görüntülenemiyor.

Twitter’ın iOS uygulamasına gelen bu yeni özellik, Twitter mühendisi IanChan‘in (@chanian) konuyla ilgili attığı tweetsayesindefarkedildi. Buna karşın Twitter, şirket blogundan ya da Twitter hesabından bu özelliği resmi olarak duyurmadı. Ayrıca IanChan, kendisine bu tweet içi analiz özelliğinin Android’e ne zaman geleceği konusunda atılan bir tweete cevap olarak “yakın zamanda Android için kullanıma sunulacağını, ancak belirli bir tarihin olmadığını” söyledi.

Twitter, zaten uzun süredir Reklamcılara ücret ödeyerek reklam yaptıkları tweetler hakkındaki verileri sunuyordu. Ancak “Analytics” servisi gelene kadar, bu özellik normal tweetler için kullanılabilir değildi.

İşte Google'da en çok aranan kelimeler!

Türkiye'deki internet kullanıcıları, son 6 ayda arama motoru Google'da en çok "Facebook", ''Youtube", "Google", "Milliyet" "Sahibinden", "Face", "Hotmail", "Mynet", "eokul", "haber" kelimelerini aradı.

AA muhabirinin Google verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye  genelinde 2014'te Google'da yapılan aramalarda, en büyük yükseliş gösteren  kelimeler, "Kiraz Mevsimi", "Medcezir", "İnstagram", "İzlesene", "outlook",  "sözcü", "çeviri", "Yandex" oldu.

Ülke genelinde "sağlık" kategorisinde "Bursa" ilk sırayı alırken, bunu  "SGK" ve "randevu" kelimeleri takip etti. Aynı kategoride en büyük çıkışı "als  hastalığı", "İbrahim Saraçoğlu", "şeker" kelimeleri gösterdi.

 "Seyahat" kategorisindeki aramalar incelendiğinde, "THY" ilk sırada  bulunurken, bunu "İstanbul", "uçak", "uçak bileti", "Pegasus", "bebek" izledi.  Söz konusu dönemde bu kategoride en büyük çıkışı gösteren aramalar ise "2014  kurban bayramı", "kamilkoç", "Atlasjet" ile "otobüs bileti" oldu.

Aynı dönemde dünya genelinde en çok "Facebook", "Youtube", "Google",  "Hotmail", "film", "video" kelimeleri aranırken, Google'da dünyada en çok  yükselen aramalar "Facebook", "Youtube", "Google", "download", "you", "Hotmail"  şeklinde gerçekleşti.

  
- En çok "Galatasaray" arandı 

   "Spor" kategorisi incelendiğinde, bu dönemde en çok aranan kelimeler  sırasıyla "lig", "Galatasaray" ve "ligtv" olurken, bu alanda en çok çıkış  gösteren aramalar "Chelsea-Galatasaray maçı", "Chelsea Galatasaray", "osm",  "Dünya Kupası 2014" oldu. Söz konusu kategoride "Fenerbahçe" 5. sırada yer  alırken, "Beşiktaş" ise 8. sırada kendine yer buldu.

  "İnternet" kategorisinde "Google", "Twitter", "Hotmail", "Vodefone" ve  "Turkcell" aramalarda ilk sırada yer alırken, "Türksat 4a", "Iphone6", "Turksat"  yükseliş gösteren aramalar oldu.

 
"Gayrimenkul" alanında ise "Sahibinden", "Milliyet" ve "emlak"  sıralaması oluştu.

 - Büyükşehirler ne aradı? 
 
İstanbul'daki internet kullanıcıları en çok "Facebook", "Youtube",  "Google"ı ararken, "Kiraz Mevsimi", "Medcezir" ve İzlesene" kelimeleri en çok  çıkış gösteren aramalarda ilk sıralara yerleşti. İzmirli internet  kullanıcılarının aramalarında "Facebook", "Youtube", "Google" sıralaması  gerçekleşirken, Ankaralı internet kullancıları "Facebook", "Youtube", "Ankara"  kelimelerini aradı.

  
 - Hangi ay ne arandı, en çok çıkışı ne yaptı? 

  
   Son dönemde Google'daki aramalar aylık periyotlar halinde ise şu  şekilde gerçekleşti: 

- 1 Ocak-1 Şubat: "Facebook", "Youtube", "Google" en çok aranan  kelimeler, "Arkadaşım Hoşgeldin", "Recep İvedik 4", "takdir teşekkür hesaplama"  en çok çıkış yapanlar.

 
- 1 Şubat-1 Mart: "Facebook", "Youtube", "Google" en çok arananlar,  "seçim sonuçları", "Survivor", "Recep İvedik 4" en çok çıkış yapanlar.

- 1 Mart-1 Nisan: "Facebook", "Youtube", "Face" en çok arananlar,  "seçim sonuçları", "Dailymotion", "İzlesene", en çok çıkış yapanlar.

- 1 Nisan-1 Mayıs: "Facebook", "Youtube", "e-okul" en çok arananlar,  "Soma", "izlesene com", "Dailymotion" en çok çıkış yapanlar.
 
- 1 Mayıs-1 Haziran: "Facebook", "Youtube", "e-okul" en çok arananlar,  "Soma", "takdir teşekkür hesaplama", "anneler günü" en çok çıkış yapanlar.

 - 1 Haziran-1 Temmuz: "Facebook", "Youtube", "Google" en çok  arananlar, "Dünya Kupası", "ÖSYM", "osym" en çok çıkış yapanlar.

- 1 Temmuz-1 Ağustos: "Facebook", "Youtube", "Google" en çok  arananlar, "Kiraz Mevsimi", "Kaçak Gelinler", "Ulan İstanbul" en çok çıkış  yapanlar.

- 1 Ağustos-1Eylül: "Facebook", "Youtube", "Google" en çok arananlar,  "Türksat", "Kiraz Mevsimi" ve "kyk" en çok çıkış yapanlar.

- 1 Eylül-1Ekim: "Facebook", "Youtube", "Google" en çok arananlar,  "Medcezir", "Kurtlar Vadisi", "aöf" en çok çıkış yapanlar.

- 1 Ekim-1 Kasım: "Facebook", "Youtube", "Google" en çok arananlar,  "Bu Tarz Benim", "e okul", "Medcezir" en çok çıkış yapanlar.

- 1 Kasım- 25 Aralık: "Facebook", "Youtube", "Ankara" en çok  arananlar, "e okul veli", "kpss tercih", eokul" en çok çıkış yapanlar.

  
  - haber, görseller ve Youtube'da neler aradık?  
 
Google'ın istatistiklerinde "haber" kategorisinde "Facebook",  "Youtube", "Galatasaray" en çok aranan kelimeler olurken, bu alanda "Kiraz  Mevsimi", "seçim sonuçları ve "Soma" en büyük çıkışı gerçekleştiren kelimeler  oldu.

 
"Görseller"de "Facebook", "tumblr" ve "bebek" aramalarda ilk sırayı  alırken, en çok çıkış gösteren aramalar; "Kiraz Mevsimi", "Soma" ve "Medcezir"...

 Türkiye'de bu dönemde "YouTube"da "2014", "Ahmet Kaya", "Medcezir" ve  "Sıla" en çok aranan kelimeler sıralamasını oluştururken, "Kardeş Payı", "Kiraz  Mevsimi" ve "tabi tabi" en çok çıkış gösterenler olarak yerini aldı.

Yılbaşı alışverişi için 5 altın uyarı!

Yeni yıla sayılı günler kala alışveriş çılgınlığı tüm hızıyla devam ediyor. Peki bu dönemde internet üzerinden alışveriş yaparken nelere dikkat etmeli?

Güvenlik yazılımı firması Trend Micro’nun yaptığı araştırmaya göre online alışverişte en çok satın alınan ürünlerin başında bilgisayar, tüketici elektroniği, oyuncak ve kıyafet geliyor. Kullanıcıların bu ürünlere ilgisinin farkında olan bilgisayar korsanları sahte sipariş siteleri ve kimlik avı saldırıları gibi birçok yöntemle kredi kartı bilgilerimizi çalmaya çalışıyorlar. İnternet üzerinde herhangi bir sorun yaşamadan güvenli bir şekilde sevdiklerine hediye almak isteyen herkesin dikkat etmesi gereken noktalar ise şu şekilde:

1.E-postalarla gelen sahte sipariş sayfalarına dikkat edin!
Siber suçlular kullanıcılara gönderdikleri e-postalarda özellikle herkesin ilgi gösterdiği ürünler için sahte kampanyalar içeren e-postalar yolluyorlar. Bu e-postalardaki bağlantılara tıklayıp alışverişini oradan yapan kişilerin kredi kartı bilgileri bilgisayar korsanları tarafından çalınıyor.

Ne yapılmalı? Kullanıcılar gelen e postaları güvenlik yazılımıyla taramalı ve eğer şüpheli bir kaynaktan geldiğini düşünüyorsa itibar etmemeli.

2.İyi fiyata bir ürün almak için arama motorlarını kullanmayın
Web tehditleri arama motorlarında sıkça ilk sıralarda yer alabiliyor. Kötü niyetli kişiler tarafından düzenlenen popüler alışveriş sitelerinin sahte versiyonları, arama motorlarının ilk sonuçları arasında yer alabiliyor. Bu sitelerden alışveriş yapan kişiler ise kredi kartı bilgilerini doğrudan bilgisayar korsanlarına vermiş oluyorlar.

Ne yapılmalı? Güvendiğiniz ve daha önceden alışveriş yaptığınız online alışveriş sitelerinin adreslerini internet tarayıcınıza kendi elinizle yazarak giriş yapın. Bu sayede arama sitelerinden yönlendirilerek değil, kendi yazdığınız doğru site adresiyle erişim sağlayabilirsiniz.

3.İndirim olasılıkların üzerindeyse inanmayın
Yarı yarıya promosyonlar ve aşırı indirimler görüldüğünde bir kez daha düşünmekte fayda var. Çünkü saldırganlar bu tür mesajları kullanmayı oldukça seviyor.

Ne yapılmalı? İnternet üzerinde karşılaştığınız gerçekçi olmayan indirimler hakkında ilgili marka ile iletişime geçerek böyle bir şeyin gerçekten olup olmadığını araştırın.

4.Mobil cihazlardan online alışveriş yaparken dikkat edin
Eğer çok fazla çevrimiçi alışveriş yapıyorsanız ve bu alışverişlerinizi mobil cihazlar üzerinden gerçekleştiriyorsanız, mutlaka güvenilir mecraların uygulamalarını kullanın. Çünkü mobil görünüme sahip web sitelerinin sahtelerini üretmek saldırganlar için çok daha kolayken, kullanıcılar için anlaşılması bir o kadar zor oluyor.

Ne yapılmalı? Mobil tarayıcı üzerinden alışveriş yapmak yerine büyük markalara ve güvenilir uygulama üreticilerine ait online alışveriş uygulamalarını kullanın. Mobil cihazınızı mutlaka kapsamlı bir güvenlik programıyla güvenlik altına alın.

5.Bir güvenlik çözümü kullanın
Gerçek zamanlı olarak güncellenen bir güvenlik yazılımı, kullanıcıların sahte web sitelerine girmesine engel olacak ve tehditlerden koruyacaktır. Mobil cihazları da koruyan güvenlik yazılımlarının tercih edilmesi kullanıcıların her platformda güvenli bir internet deneyimi yaşamasını sağlayacaktır. hürriyet.com.tr

Herkes bilgisayarına onu indiriyor...

Korsan yazılım, müzik ve filmlerin adresi Bittorrent, bu yılın en çok indirilen korsan dizilerinin listesini yayınladı. Bakın listede kimler var?

İnternet üzerinden dizi izlemek isteyenlerin tercihlerinden biri olan Bittorent araçları ile kullanıcılar yerli ve yabancı dizi ve filmleri bilgisayarına indiriyor, bölümleri bu şekilde takip ediyor.

Bittorrent kaynaklarını kullanan TorrentFreak'ın raporuna göre bu yıl en çok korsanı indirilen dizi Game of Thrones oldu. Dizi bu yıl içinde 8 milyon 100 kez bilgisayara indirildi.

İşte en çok korsanı indirilen diğer diziler:

The Walking Dead: 4 milyon 800 bin
The Big Bang Theory: 3 milyon 900 bin
How I Met Your Mother: 3 milyon 500 bin
Gotham: 3 milyon 200 bin
Arrow: 2 milyon 900 bin
Grey's Anatomy: 2 milyon 800 bin
Vikings: 2 milyon 700 bin
Suits: 2 milyon 500 bin
South Park: 2 milyon 400 bin

28 Aralık 2014 Pazar

Facebook’tan yılın özrü!

Facebook, yılın özeti hizmeti kötü anıları gözler önüne serilen bazı kullanıcıların tepkisine neden olunca özür diledi.

Facebook’un geride kalan bir yıla ait anıları fotoğraflarla bir araya getirdiği ‘bir yılın özeti’, bazı kullanıcıları hiç memnun etmedi. Yazılım için hazırlanan algoritmanın fotoğrafları rastgele seçmesi nedeniyle, kullanıcıların hatırlamak istemediği olay ve kişilere ait fotoğraflar da bir yılın özetinde yer aldı.

‘Harika bir yıl oldu, bir parçası olduğu için teşekkür ederiz’ sloganıyla sunulan içerik, bazıları için hatırlamak istemedikleri en kötü olayları akıllara getirerek trajik sonuçlara neden oldu.

Web tasarımcısı ve yazar Eric Meyer, hayatını kaybeden kızının fotoğraf albümünde karşısına çıkmasının ardından Facebook’u ‘düşüncesizca algoritma hazırlamakla’ suçladı. Meyer, blog sayfasında yaptığı açıklamada, “Tabii ki bu bilinçli bir saldırı değildi. Facebook geride kalan yılımızın ne kadar harika olduğunu hatırlatmaya çalışırken partilerde veya tekne gezilerinde çekilen selfie’leri bir araya getirmeye çalışıyor. Ancak sevdiklerini kaybeden, hastanede uzun günler geçiren, boşanan veya işini kaybeden de sayısız insan var” ifadesini kullandı.

Facebook’tan özür geldi

‘Bir yılın özeti’ albümüne tepkili olan kullanıcılar, öfkelerini Twitter’da paylaştı. @travislouie, ‘ölen iki köpeğini gösteren Facebook’un berbat bir iş yaptığını’ belirtirken, @cciccone ‘annemin arkadaşından her yıl bir kez gelen mektup kadar anlamsız’ yorumunda bulundu.

Washington Post’un haberine göre, ‘bir yılın özeti’ ürün yöneticisi Jonathan Gheller kullanıcılardan özür diledi. Gheller, “Uygulama bazıları için iyi, diğerleri içinse o kadar iyi olmadı” ifadesini kullandı. Eric Meyer’e eleştirisi için teşekkür eden Gheller, ‘daha iyisini yapacağız’ dedi.

Facebook, bir yıla ait kronolojik fotoğraf albümünü temsil eden içerik hazırlanmadan önce kullanıcıya düzenleme seçenekleri sunuyor. Ancak birçok kullanıcı bu ayarlardan haberdar değil.

27 Aralık 2014 Cumartesi

Facebook'taki fotoğraflarınız tehlikede

Facebook'un, kullanıcı mesajlarını okuyarak, mesajlarda geçen anahtar kelimelere göre kullanıcı bilgilerini reklam verenlere sattığının ortaya çıkması, ünlü sosyal medya servisinin başını büyük belaya soktu.

Facebook'a yüklediğiniz fotoğraflar hiç ummadığınız internet sitelerinde yayınlanabilir; zira bu algoritmayı bir sene kadar önce tesadüfen keşfeden Matthew Campbell ve Michael Hurley isimli iki kullanıcı, isimlerinin ve fotoğraflarının hiç haberleri olmadan bazı şirketlerin sayfalarında kullanıldığını ve bu nedenle mahremiyetlerinin ihlal edildiğini öne sürerek dava açtılar. Daha sonra davaya üçüncü bir isim olan  David Shadpour da mağdur olarak katıldı. Üçlü Facebook'tan 10'ar bin dolar tazminat talep ediyorlar. Ayrıca mahkemenin, Facebook'u bu uygulamayı yaptığı tüm kullanıcılara 10'ar bin dolar ödemeye mahkum etmesini istiyorlar.

Facebook, bu uygulamanın kullanıcı sözleşmesinde yer aldığını ve kullanıcıların sözleşmeyi kabul ederek Facebook'u kullandığını hatırlatıyor. Ayrıca bu uygulamanın iki sene önce sona erdiğini ve yeni kullanıcı sözleşmesine göre kullanıcılardan rıza almak suretiyle reklam yapıldığının da altını çiziyorlar.

Oakland'da davaya bakan mahkeme Facebook'u haklı bulsa da üst mahkeme davanın daha detaylı incelenmesi gerektiğine karar vererek suçlamaların düşmesi kararını kaldırdı. Şimdi gözler, üst mahkemenin vereceği karara çevrilmiş durumda. Eğer karar Facebook'un istediği gibi çıkmazsa, sosyal ağ devini büyük ödemeler bekliyor demektir.

Sony'e PlayStation şoku!

Sony Playstation ve Xbox Live ağları hacklenince, milyonlarca kişi oyun oynayamadı.


Sony'nin online Playstation mağazasıyla Microsoft'un Xbox Live ağı siber saldırıya uğradı.

İki ağ da offline olunca milyonlarca kullanıcı oyun oynayamaz hale geldi. Saldırının etkisinin halen sürdüğü ve iki ağın da çalışmadığı öğrenildi.
Sony bazı kullanıcıların login sorunu yaşadığını açıklarken Microsoft da benzeri bir açıklama yaptı. Saldırıyı ünlü hacker grubu Lizard Squad, üstlenirken bunun bir DDos atağı olduğu belirtildi.

26 Aralık 2014 Cuma

WhatsApp'a Sesli Arama Geldi

Popüler mesajlaşma uygulaması WhatsApp yeniliklerine devam ediyor. Tarayıcı sürümü ve görüntülü konuşma haberleriyle gündeme gelen WhatsApp, sesli arama özelliği ile karşımıza çıktı.

Dünyanın en popüler mesajlaşma servisi olan WhatsApp, hatırlayacağınız üzere 16 miyar dolara Facebook tarafından satın alınmıştı. Gerçekleştirilen bu satın alım sonrası çeşitli tasarımsal değişiklikler haricinde yenilik görememiştik.

Fakat kısa zaman önce mavi tik işaretlerini kullanıma sunan ve bu işaretler ile satın alım sonrası ilk ciddi yeniliğinini gerçekleştiren şirketin durmaya niyeti yok.

Gelen haberle göre tarayıcı sürümü üstünde çalıştığını öğrendiğimiz WhatsApp, tarayıcı sürümünü hayata geçirdiği takdirde en büyük dejavantajını da ortadan kaldıracak gibi görünüyor.

WhatsApp'ta Telefon konuşması Devri

Şirketin Facebook'a satılmasının ardından, sözü geçen en büyük yenilik ise şüphesiz sesli arama özelliğiydi. Kullanıcılarının sabırsızlıkla beklediği bu özellik ortaya çıkmış olabilir.

Sızan ekran görüntülerinde oldukça sade ve kullanışlı bir arayüz kullandığını gördüğümüz WhatsApp, kullanıcılarını memnun etmeyi başaracak gibi görünüyor. Ekran görüntülerinde gördüğümüz üzere konuşmayı Bluetooth kulaklıklara aktarma ve aramaya mesaj yoluyla cevap verme gibi özellikler de olacak.

Böylesine popüler bir servisin sesli arama özelliği sunması gelecekte GSM Operatörlerini üzmesi muhtemel. Bu yıla yetişmesi zor olan güncellemenin 2015'in başlarında kullanıma sunulmasını bekliyoruz.

25 Aralık 2014 Perşembe

Facebook YouTube’a rakip olmaya hazırlanıyor

Youtube benzeri bir oluşuma giden Facebook, kullanıcılarının haber videolarını kendi sitesi üzerinden takip etmelerini hedefliyor.


1.35 milyar kullanıcısı bulunan Facebook, kendi platformunda kullanıcılarının haber videolarını takip etmelerine imkan veren bir proje üzerinde çalışıyor.

Bu proje kapsamında ABD merkezli ABC’nin Facebook sayfasında haber videoları yeni tasarımla yayınlanmaya başlandı. Kısa bir sürede diğer haber kanalarının da bu uygulama kapsamında Facebook üzerindeki sayfalarını güncellemeleri bekleniyor.

Haber kanalları bir süredir açtıkları YouTube kanallarıyla bu platformda video paylaşıyor ve bazı kanallar YouTube’da canlı yayınlarına da yer veriyordu. Benzer bir yapılanmaya giden Facebook’un bu proje kapsamında YouTube’un en büyük rakibi olması bekleniyor.

Sitesindeki haber kaynaklarını çeşitlendirerek kullanıcı sayısını ve sitede geçirdikleri zamanı artırmayı hedefleyen Facebook’un uzun vadede tek rakibi YouTube ile sınırlı kalmayabilir.

Haber kanallarının videolarına platform üzerinde yer vererek bu alanda da liderliği hedefleyen Facebook’un uzun vadede benzer bir hizmet sunan Google ve Yahoo gibi dişli rakiplerle kıyasıya bir rekabete gireceği tahmin ediliyor.

Dünyanın en hızlı interneti için gün sayıyorlar

Amerika Birleşik Devetleri'nin Minnesota eyaletinin Minneapolis kenti, dünyanın en hızlı internetine kavuşmak için gün sayıyor. Süper hızlı internet bağlantısının hızı, saniyede 10 gigabit'e (10.000mbps) ulaşıyor.

10 gigabit internet hızı, bir filmi bir saniyeden daha kısa bir sürede indirebileceğiniz anlamına geliyor. Ancak Minneapolis'te yaşayan herkes, bu hızdan faydalanamayacak. Bağlantının sadece 30.000 eve dağıtılacağı söyleniyor. Bağlantıyı dağıtan firma US Internet, şimdiye kadar Minneapolis'in sadece küçük bir bölümüne fiber hattı döşemiş durumda.


US Internet CEO'su Joe Caldwell, yüksek hızlı internetin "herkes için olmadığını", ev-ofislere ve küçük şirketlere göre olduğunu söylüyor. Bu hıza sahip olmanın maliyeti ise ayda 399 dolar. Bu ücret size pahalı geldiyse, firmanın 1 gigabit'lik bağlantıyı ayda sadece 65 dolara sunduğunu söyleyelim.

ABD, ülke çapında ortalama 30 megabit olan internet hızıyla tüm dünyada 40. sırada yer alıyor.

Akıllı telefonlar beynimizi değiştiriyor

İsviçre'de yapılan bir araştırmada, insan beyninin dokunmatik akıllı telefon teknolojisine adapte olduğu sonucuna varıldı.

Current Biology dergisinde yayımlanan araştırmada, beyin faaliyetlerini gözlemlemek için EEG (elektro-ensefalografi) yöntemi kullanıldı.

Araştırma sonucu, eski moda telefon kullanıcıları ile akıllı telefon kullanıcılarının beyinlerinde belirgin farklar gözlemlendi.

EEG incelemelerine göre, akıllı telefon kullananların parmakları daha uyumlu çalışıyor.

Araştırmaya katılan 37 gönüllüden 26'sı dokunmatik ekranlı akıllı telefon, 11 kişi de eski moda telefon kullanıcısıydı.

Beyin mesajları incelendi

EEG yöntemiyle ellerden sinirler yoluyla beyine gönderilen ve beyinden gelen elektronik mesajlar inceleniyor.

Gönüllülerin kafalarına yerleştirilen elektrotlarla duyulardaki değişimler kaydedildi.

Araştırmacılar böylelikle, vücudun belirli bölgeleri için ne ölçüde beyin dokusu kullanıldığına dair bir resim çıkartabildiler.

Çalışma sonuçlarına göre, akıllı telefon kullanan denekler baş, orta ve işaret parmaklarını ekrana dokundurduklarında daha yüksek EEG beyin ölçümlerine sahip oluyor.

Sonuçlar dokunmatik ekranların ne sıklıkla kullanıldığına bağlı olarak değişiyor, daha sık kullananların EEG sonuçları daha yüksek çıkıyor.
Uzmanlara göre çalışma insan beyninin kolay işlenebilir ve deneyimlerle şekillenebilir yapıda olduğunun göstergesi niteliğinde.

Örneğin, keman çalanların beyinlerinde parmakların temsil edildiği bölge, müzisyen olmayanlara göre çok daha geniş bir alan kapsıyor.

Tekrar eden davranışlar beynin yapısını şekillendirdiği için, araştırmacılar müzisyenlerde görülen durumun akıllı telefon kullanıcıları için de geçerli olabileceğini düşünüyor.

Makalenin yazarı Zürih Üniversitesi Nörobilişim Enstitüsü'nden Arko Ghosh, "Akıllı telefon kullanımının gösterdiği ölçüm değişimleri beni gerçekten çok şaşırttı" dedi.

Ghosh, araştırma sonuçlarının akıllı telefonların günlük hayatımızın bir parçası haline geldiğini gösterdiğini söyledi.

Bilgisayarlarda sahte e-fatura alarm

Siber saldırganların son dönemde bazı internet servis sağlayıcılarının e-faturalarını, içine “fidye yazılımlar (kullanıcıyı genelde para veya veri için tehdit eden, kötü amaçlı bilgisayar yazılımlar)” ekleyip taklit ettiği bildirildi.

Kuzey Kore'nin Sony'ye yaptığı siber saldırı sonrası bilgisayar sistemlerindeki güvenliğin önemi yeniden gündeme geldi.

Trend Micro Akdeniz Ülkeleri Genel Müdürü Yakup Börekcioğlu, son dönemlerde Türkiye'de sık gerçekleşen veri güvenliği saldırıları ve korunma yöntemlerine ilişkin yaptığı açıklamada, en çok veri güvenliği saldırılarının fidye yazılımlarıyla yapıldığını söyledi.

Kullanıcıların dokümanlarını şifreleyip, bu dokümanlara tekrar ulaşabilmek için kişileri ücret ödemeye zorlayan zararlı bir yazılım olarak tanımlanan fidye yazılımlarının kullanıcılara çeşitli şekillerde gönderildiğini ifade eden Börekcioğlu, şunları kaydetti: "Özellikle Türkiye'deki bazı internet servis sağlayıcılarının e-faturalarını taklit ederek kullanıcıları kandırmaya çalışan siber saldırganlar, bu faturaların içine fidye yazılımları ekleyerek kendileri için de maddi kazanç elde etmeyi hedefliyor. Fidye yazılımları kullanan siber suçlular, kişilerin ya da kurumların cihazlarını kullanamaz hale getirebildikleri gibi çoğu zaman da verileri şifreleyerek veri içeriğine erişilemez hale getiriyorlar. Sonrasında ise genellikle fidye yazılım kurbanları ile iletişime geçip bu zararı ortadan kaldırmak için belirli miktarlarda para talep ediyorlar."

"Rusya'da görüldü, Avrupa'ya yayıldı"

Börekcioğlu, ilk zamanlarda genellikle Rusya'da görülen fidye yazılımlarının zamanla Avrupa ülkelerine yayılmaya başladığını vurguladı.

Geçen yıl ortaya çıkan yeni fidye yazılımı "Cryptolocker"in ise tüm cihazı kilitlemenin yanında cihazın içindeki dosyaları da ayrı ayrı kilitleyip, okunamaz, kullanılamaz hale getirdiğini aktaran Börekcioğlu, şöyle devam etti: "Sistem ve dosyaların şifrelerinin kaldırılması için de kullanıcılar para ödemek zorunda bırakılıyor. Özellikle polis veya resmi bir kurum tarafından bilgisayarınızın kilitlendiğini söyleyerek kullanıcıyı kandıran versiyonlarıyla ülkemizde de yoğunlukla görülen fidye yazılım saldırıları, son dönemde özellikle e-postalarla gönderilen sahte e-faturalarla kullanıcıların bilgisayarlarına bulaşıyor."

Börekcioğlu, fidye yazılımlarının özellikle sonbahar aylarında görüldüğünü vurguladı.

Trend Micro'nun araştırma birimi TrendLabs'ın verilerine göre, 2014 Kasım ayı itibariyle Türkiye'nin en çok Ransomware yazılımı saldırısına uğrayan dünyanın dördüncü ülke konumunda olduğunu dile getiren Börekcioğlu, şunları anlattı:

"Mevcut durumda tüm dünyada gerçekleşen Ransomware saldırılarının yüzde 5'i Türkiye'yi hedef alıyor. Son dönemde yaşanan sahte e-fatura saldırıları da bu sonuçlarla paralellik gösteriyor. TrendLabs'ın paylaştığı verilere göre Türkiye'deki Ransomware saldırıları sadece son iki ayda yılın ikinci çeyreğine göre yüzde 71 oranında artış gösterdi."

Güvenlik taraması ve kontrol önlemi

Börekcioğlu, siber saldırılardan korunmak için kapsamlı ve sürekli güncellenen bir veri güvenliği yazılımı kullanılması gerektiğine dikkati çekti. E-postaların ekinde bulunan e-faturalar, fotoğraflar, metin belgeleri, videolar ve diğer dosyaları bilgisayara indirmeden önce güvenlik taramasından geçirmenin önemini vurgulayan Börekcioğlu, şöyle devam etti:

"Kaynağından emin olmadığınız e-postalardaki dosyaları açmayın. Aldığınız e-postaların kim tarafından gönderildiğini her zaman kontrol edin. En yakınlarınızdan gelen e-postaların bile doğruluğunu sorgulayın çünkü cihazlarına virüs bulaşmış ve onların adına size e-posta gönderilmiş olabilir. E-postalarla gelen bağlantı adreslerine tıklamayın. Mümkün olduğunca bu gibi adresleri internet tarayıcısına kendi elinizle yazıp girmeye çalışın. Bu sayede otomatik yönlendirmeler yüzünden bilgisayarınıza bulaşabilecek zararlı yazılımlardan korunabilirsiniz. Bilgisayarınızdaki otomatik uygulamaları iptal edin. Örneğin bir sayfaya girdiğinizde müzik ya da video dosyasını otomatik oynatma seçeneğini seçtiyseniz bilgisayarınıza zararlı yazılım bulaşması için açık bir kapı bırakmış olabilirsiniz."

Börekcioğlu, yeni çıkan her mobil uygulamanın da indirilmemesi önerisinde bulundu. Güvenli olduğundan ve herhangi bir zararlı yazılım içermediğinden emin olduktan sonra uygulamanın indirilip kullanılması gerektiğini aktaran Börekcioğlu, şunları kaydetti: "Facebook, Twitter, Linked-in gibi sosyal medya hesaplarınızı herkese açık tutmayın. Tanımadığınız kişilerin erişimini kısıtlayın. E-devlet gibi uygulama ve portalları kullanırken bağlantı adreslerinde bulunan güvenlik simgelerini kontrol edin. Doğru siteye bağlandığınızdan emin olun. Önemli verilerinizi her zaman yedekleyin. Özellikle Crpytolocker gibi doğrudan dosyalarınızı hedef alan virüslere karşı yedeklenmiş veriler sizi zarar görmekten kurtarır. Bu noktada özellikle kurumlar Trend Micro SafeSync gibi çözümlerle verilerini güvenli bir şekilde yedekleyebilir. Bu gibi bir durumla karşılaştıklarında ise dokümanlarının şifrelenmeden önceki sürümlerine geri dönüş yapıp dosyalarını kurtarabilirler. " hürriyet.co.tr

iPhone 6S mini geliyor!

Apple gelecek yıl 4 inç'lik ekranıyla yeni mini telefonu iPhone 6S'le dikkatleri üzerine çekecek. Yeni iPhone'un gelmesiyle mevcut iPhone 6 ve 6 Plus'ların da fiyatlarında düşüşler bekleniyor.


Apple, 6. nesil iPhone modellerinde tasarım farklılığına gitti, hatta bunun yanında, zaten büyüyen ekranının dışında, kullanıcılara daha büyük ekranlı "Plus" modelini sundu. 5'inci nesilde de benzer bir farklılık deneyerek "ucuz yollu" cebi iPhone 5C'yi tanıtmıştı. Açıkçası Apple'ın, Steve Jobs'u kaybettikten sonra yeni dönemde "deneysel" çalışmalarda bulunduğunu söylesek yanılmış sayılmayız. Kaldı ki, bu konuda fanlar da ikiye ayrılmış durumdalar. Kimileri bu yenilik çalışmalarının takipçisiyken, kimileri ise Apple CEO'su Tim Cook'un yanlış yolda olduğunu düşünüyor. Ancak görünen o ki, bu tip çalışmalar sürecek. Gelen yeni haberler Apple'ın "yine" yeni bir model üzerinde çalıştığını söylüyor.

Görünüşe göre Apple, 2015 yılında yeni bir iPhone modeliyle daha karşımızda olacak. iPhone 6, iPhone 6 Plus'ın yanında yer alacak yeni telefonun adının ise iPhone 6S mini olacağı belirtiliyor. 4 inç ekran boyutunda olacak olan iPhone 6S mini, tasarım olarak da yeni nesil iPhone'lara benzeyecek.

iPhone 6S mini modeliyle, IPhone 5 boyutuna geri dönerek mini cepler kategorisinde de yer almaya hazırlanan Apple, bu yeni cebini 2015'in ikinci yarısında sunması bekleniyor. Hatta bizim tahminimiz bu tanıtımın eylül ayına sarkacağı yönünde.

Facebook mutlu etmiyor!

Sosyal paylaşım sitesi Facebook'un, kullanıcıları dünyaya bağladığı, ancak mutlu etmediği öne sürüldü.

ABD'deki Michigan Üniversitesinden Ethan Kross ve ekibinin yaptığı  araştırma, Facebook'un sosyal bağ kurma ihtiyacını karşıladığını ancak  kullanıcıların mutluluğunu olumsuz yönde etkilediğini gösterdi.

Akıllı telefon ve Facebook hesabı sahibi 82 gencin katıldığı  araştırmada bilim adamları, kullanıcılara 2 hafta boyunca her gün 5 mesaj gönderdi.

Araştırmacılar bu kişilere kendilerini yalnız ya da endişeli hissedip  hissetmediklerini, Facebook'u ne kadar kullandıklarını ve başkalarıyla kaç kez  "doğrudan" iletişim kurduklarını sordu.

Araştırmada, Facebook'u fazla kullananlar, kendilerini daha mutsuz  hissettiklerini belirtti.

2 hafta sonunda, Facebook ne kadar çok kullanılırsa hayattan tatmin  derecesinin o kadar azaldığı vurgulandı. Başkalarıyla doğrudan iletişim  kuranların ise mutluluk seviyesinin arttığı belirlendi.

Ayrıca kullanıcıların Facebook'a başvurmasının yalnızlık hissinden  kaynaklandığı da görüldü.

Araştırma, Plos dergisinde yayımlandı.

Akıllı telefonların özel ve iş hayatına etkileri

"Cihaz bağımlılığı, öncelikle kişisel sınırların ortadan kalkmasına, kendilerini sosyo-psikolojik anlamda savunmasız bırakmalarına, konsantrasyon kaybına bağlı olarak performans düşmesine neden oluyor"



Akıllı telefonların, bir yandan  bilgiye anında ulaşılabilmesi, mekana bağlı kalmadan işlerin yürütülebilmesi gibi  birçok fayda sağladığı belirtilirken, fiziksel ve psiko-sosyal sağlık sorunlarına  da neden olduğu öne sürülüyor.

Uzmanlar, akıllı telefonların, insanların özel ve iş hayatına  etkilerini AA muhabirine değerlendirdi.

Psikolog Levent Duran, teknolojinin, hayatın daha iyi kontrol  edilebilmesini sağlamak için var olduğunu belirterek, "Her nesne de olabileceği  gibi akıllı telefonlarda da farkında olmadan kötüye kullanım ortaya çıkmaktadır.  Farklı nedenlerden dolayı cihazlara bağımlılık geliştirmemiz kolaylaşır. Bu  nedenlerin farkında olmak tüm bu sorunların yeni bir çerçevede ele alınmasını  sağlayacaktır" dedi.

Cihaz bağımlılığının, öncelikle kişisel sınırların ortadan kalkmasına,  özel ihtiyaçlarını görmezden gelmelerine, kendilerini sosyo-psikolojik anlamda  savunmasız bırakmalarına, konsantrasyon kaybına bağlı olarak performans  düşmesine, dolayısıyla iş kaybına neden olduğunu iddia eden Duran, sınırları  olmayan hiçbir sistemin kendisini koruyamayacağını ifade etti.

Bu sorunların iş yerinde koyulacak Radikal yasaklarla ya da internete  ulaşım engellemeleriyle çözümlenemeyeceğini dile getiren Duran, "İş yerlerinde  düzenlenecek psiko-sosyal eğitimlerle ve kişisel farkındalık kazandırılarak  sağlanabilir" diye konuştu.

"Mekanikleşen bir insan modeli oluşturuyor"
İş sağlığı uzmanı doktor Derya Fidancı da akıllı telefonların fiziksel  ve zihinsel sağlığını önemli ölçüde etkilediğini belirtti.

Sürekli ekrana bakmanın baş ağrısı ve göz problemlerine, sürekli elde  taşıyarak yapılan kavrama hareketinin de zamanla baş parmakta eklem  rahatsızlıklarına yol açabildiğini anlatan Fidancı, "Akıllı telefonlarla gün  içinde sürekli e-postaları ve sosyal medyayı takip etmek, birçok kişi için bilinç  dışı bir davranış, bir bağımlılık haline geliyor. Bu durum ise insanlarla birebir  ilişki kurma becerisini zayıflatarak asosyal, içe dönük, mekanikleşen bir insan  modeli oluşturuyor" dedi.

"İnsan hafızası zayıflıyor" 
Fidancı, akıllı telefon teknolojisiyle insan hafızasının zayıfladığı  öne sürerek, şunları kaydetti:
"İstediği bilgiye büyük bir hızla ulaşan kişi aynı hızla unutuyor.  Sürekli bir ulaşılabilirlik ve her şeyden haberdar olma isteği insanda stres  yaratıyor. Uyku düzeni bozukluğu, depresyon ve daha birçok psikolojik problemlere  zemin hazırlıyor."

"Zamanın daha verimli kullanmasına imkan veriyor"
Cep telefonu operatörü Avea'dan yapılan açıklamada ise her iki  abonelerinden birinin akıllı telefon kullandığını bildirildi. Günümüzde, mobilleşen hayata ve hayatlara erişebilmek için teknoloji kullanımının lüksten  öte adeta bir zorunluluk haline geldiği vurgulanan açıklamada, akıllı  telefonların da aslında bu mobil yaşam trendinin baş rol oyuncularını olduğunu  belirtildi.

Akıllı telefonlarla birlikte mesai saati veya iş yükünün artmadığı  ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "İş, zamandan ve mekandan bağımsız kılındı. Böylece, iletişim ve takip  kolaylaştığı için bir nevi zaman yönetimi daha etkin bir hal aldı. Akıllı  telefonların iş süreçlerine entegrasyonuyla birlikte işi ofis dışından da takip  etmek, yurtdışı ile daha sürekli ve pratik bir iletişim kurmak mümkün.  Dolayısıyla günümüzün en kıymetli aracı olan zamanı daha verimli kullanma fırsatı  yakaladık."

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun verilerine göre Türkiye'de  3G abone sayısı 51 milyona ulaştı. GFK Türkiye'nin Perakende Paneli verilerine  göre 2013'te 9 milyon,  bu yılın ilk yarısında ise 5 milyon akıllı telefon  satıldı.

Hiç kendinizi Google'da aradınız mı?

Amerikan araştırma şirketi Pew Research Center, internet kullanıcıların yüzde 56’sının en az bir kere arama motorunda kendileri hakkında bilgi arattığını açıkladı.

Amerikan araştırma şirketi Pew Research Center, internet kullanıcıların yüzde 56’sının en az bir kere arama motorunda kendileri hakkında bilgi arattığını açıkladı. Araştırmanın ilk kez yapıldığı 2001 yılında bu rakam yüzde 22 civarındaydı.

Rusya’nın Sesi’ne göre, haberi geçen Mashable sitesinin analiz uzmanı Mary Madden, “İşverenler, romantik partnerler ve üniversitelerin öğrenci kabul komisyonları, hakkınızda bilgi almak için giderek artan oranda arama sistemlerini kullanıyor. Bu nedenle online itibar yönetimi, dijital çağımızda birçok kişi için vazgeçilmez sosyal ve mesleki beceri haline geldi” yorumunda bulundu.

İnternette yayınlanan veriler, vatandaşların gerçek hayatını daha fazla etkilemeye başladı. Örneğin, Rusya’da sosyal paylaşım sitelerinde uygunsuz resimler ve açıklamalar yüzünden çalışanların işten kovulması ile ilgili birkaç skandal yaşanmıştı.

Rus haber portalı Digit.ru, çalışanların sosyal ağları kullanmasının kontrolünün işverenler arasında küresel eğilimlerinden bir haline geldiğini yazdı. Geçen yıl Batı medyası, ABD’de Facebook hesapları bilgilerinin talep edildiği iş mülakatları sayısının arttığını bildirmişti. İşverenler, iş başvurusunda bulunanların Facebook hesabına hangi içeriği yüklediğini kontrol etmek istiyor.

Apple ve Microsoft gibi büyük uluslararası şirketler de sosyal paylaşım sitelerinde uygunsuz açıklamalarda bulunan çalışanlarını şirketten uzaklaştırıyor.

Kilise temsilcileri de sosyal ağlarda iletişimin potansiyel risk taşıdığını defalarca dile getirmiş, neden olarak ise evli kişilerin Facebook’ta eski sevgilerini bulması yüzünden ailelerin dağılması gösterilmişti.

24 Aralık 2014 Çarşamba

Whatsapp'ın sesli arama özelliği böyle olacak

Hollanda merkezli web sitesi AndroidWorld, WhatsApp'ın kendi sitesinde sesli arama özelliğiyle ilgili yayınladığı metin ve görsel kodlarını "ayıkladı" ve ortaya bu görüntüleri çıkardı.

Popüler mesajlaşma servisi WhatsApp’a sesli arama özelliği geleceği neredeyse 1 yıl önce duyuruldu. AndroidWorld’ün ele geçirdiği ekran görüntüleri, söz konusu özelliğin nasıl görüneceğini şimdiden gözler önüne seriyor.
Hollanda merkezli web sitesi AndroidWorld, WhatsApp’ın kendi sitesinde sesli arama özelliğiyle ilgili yayınladığı metin ve görsel kodlarını “ayıkladı” ve ortaya bu görüntüleri çıkardı. Hollandalı ekip, özelliğin yüzde 99,9 oranında bu şekilde görüneceğini iddia ediyor.


Görsellere göre sesli arama özelliği, tıpkı WhatsApp’ın ana amacı olan mesajlaşma özelliği kadar sade ve kullanışlı görünüyor. Gelen aramalar “cevaplamak için kaydırın” şeklinde açılabildiği gibi mesajla yoluyla da cevap verilebiliyor. Aramalar aynı zamanda, daha sonra dinlemek üzere kayıt altına alınabiliyor.

Apple'ın 2015 ürünleri

ABD merkezli teknoloji devi Apple’ın iPhone 6S, 12 inçlik MacBook Air ve Apple Watch’u önümüzdeki yıl piyasaya sürmeyi planladığı iddia ediliyor.

Apple’ın bir süredir ince kasasıyla dikkat çeken MacBook Air’in Retina çözünürlüklü ekrana sahip yeni modeli üzerinde çalıştığı iddia ediliyordu. Digitimes’ın şirkete yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre, söz konusu cihaz, alışılmışın aksine 12 inç olacak ve 2015’te satışa sunulacak

Retina ekrana sahip olacağı düşülülen yeni MacBook Air’in gününüzdeki mollere kıyasla daha ince bir görünüme bürüneceği de sıklıkla dile getirilen iddialar arasında.

'iPHONE 6S 2015’TE RAFLARDAKİ YERİNİ ALACAK'
Geçtiğimiz aylarda büyük ekranlı iPhone modellerini piyasaya süren ve hatırı sayılır bir satış grafiği yakalayan Apple’ın 2015’te yeni bir iPhone modelini piyasaya süreceği iddia ediliyor.

Apple Insider’ın Apple hakkında ortaya attığı iddialarla adını duyuran Timothy Arcuri’ye dayandırdığı haberine göre, şirket bir süredir klasik iPhone boyutlarında bir cihaz için çalışmalar yapıyor.

iPhone 6S adını alması beklenen akıllı cihazın 4 inçlik ekrana sahip olacağını öne süren Apple Insider, şirkete yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde, iPhone 6S’in hemen hemen 5S ile aynı boyutta olacağı ve yeni nesil iPhone’lar gibi kavisli bir kasaya sahip olacağını iddia ediyor.

‘APPLE WATCH İLKBAHAR’DA SATIŞA SUNULACAK’
Eylül ayında ABD’nin Kaliforniya eyaletinde yeni nesil iPhone modelleri ile beraber tanıtılan Apple Watch’un 2015’te raflardaki yerini alması bekleniyor. Piyasaya sürüleceği kesin tarih henüz bilinmese de şirketin ürettiği ilk akıllı saatin 2015’in 2’nci çeyreğinde satışa sunulacağı iddia ediliyor.

Bu Kolye İle İstediğiniz Bilgisayarı Hackleyebilirsiniz!

Ajan filmlerinde gördüğümüz, kötü adamın bilgisayarına bir USB kolye takıp hack’lemek ve tüm bilgilerini çalmak tam anlamıyla gerçek oldu.

SamyKamkar isimli genç önemli güvenlik sorunlarına karışmış durumda. Kamkar 2006’da MySpace’i ele geçiren virüsün ve diğer uçan drone’ların kontrolünü alabilen SkyJack isimli drone’un yaratıcı olarak biliniyor. Son projesi ise bir dakika içinde bilgisayarınızı tamamen ele geçirebilecek bir USB kolye.

Bu USB ilk bakışta zincir takılmış küçük bir devre gibi görünüyor. Üzerinde bir mikrobilgisayar bulunan USB kolye, PC’nize takıldığı anda sorunlar başlıyor. Sırası ile yaptıkları:

- Kendini bilgisayarınıza bir mouse veya klavye gibi tanıtıyor.
- Eğer ağ güvenliğini kontrol eden bir programınız varsa, birkaç komut ile bu programların uyarılarını kapatıyor.
- Bilgisayarınızın firewall’unu (güvenlik duvarı) kapatıyor.
- DNS ayarlarınıza giriyor ve onları hacker’ı istediği bir adrese değiştiriyor. Böylece açtığınız her site, hacker’ın kendi istediği sahte bir versiyon ile değiştiriliyor ve bunu farketmeniz çok zor.
- Bilgisayarınızda bir arka kapı açıyor, böylece hacker istediği zaman uzaktan PC’ye erişebiliyor.
- Son olarak da açtığı tüm pencereleri kapatıyor, güvenlik duvarı ayarlarını eski haline getiriyor ve izlerini siliyor.
Bu sayede bir dakika içinde bilgisayarınız tamamen hacker’ın kötü amaçlarına açık hale geliyor. Her ne kadar videodaMac OS X işletim sistemi kullanılmış olsa da, Kamkar USB kolyenin bir Windows veya herhangi bir Unix/Linux işletim sistemi için de aynı şekilde düzenlenebileceğini söylüyor. İşin kötüsü böyle bir güvenlik tehdidine karşı yapabileceğiniz hiçbir şey yok. Dizüstü bilgisayarınızın başından, ev dışında kesinlikle ayrılmayın.

23 Aralık 2014 Salı

iPhone’a, ithal laptop’a LCD TV’ye vergi geliyor

Bakan Zeybekci, ithal ürünlere ek vergi uygulamasıyla ilgili olarak kategori listesini açıkladı. Buna göre iki ay içinde ithal telefon, laptop ve elektronik aletlere anti-damping uygulanacak



Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye’ye gelen cep telefonu, bilgisayar (PC) ve elektronik aletlere anti-damping vergisi getireceklerini açıkladı.

Böylesine bir ek vergi uygulaması yerli üreticilerin pazar payını ciddi oranda artırabilir.
Cep telefonu, PC, TV ve ev elektroniği işi yapan ithal markalar ise yerli ürüne karşı artacak fiyat hareketi sonrası pazar kaybı yaşayabilir.

“Türkiye çok başarılı bir şekilde mobil telefon üretebiliyor, tablet üretebiliyor, laptop üretebiliyor” diyen Bakan Nihat Zeybekci, şöyle devam etti:

“Yaptığımız çalışmalarda Türkiye’ye gönderilen bir telefon üzerinde, ‘5 dolar veya 2.5 dolarlık iki kişilik montaj ve diğer maliyetler’ diyor. İnandırıcı bulmuyorum. Bunun üzerinde başka damping destek var. Gizli teşvik ve destekler var. Bunları araştırıyoruz. İçeride sanayicimizi korumak üzere yakında cep telefonuna tablet ve bilgisayarlara anti damping vergisi gelecek gibi görünüyor. Şu anda soruşturmalarda öyle bir gelişme var. Biz koyacağız. Soruşturmalarda somut verilere ulaşıldı. Dünya Ticaret Örgütüne tabi olan bir ülke olarak el aletlerinde ev aletlerine, elektronik ev aletleri cihazlarında inanılmaz haksız rekabet yaratıcı başka ülkelerin teşvikler var, destekleri var. Bunlarla ilgili bize düşen görev sektörlerimizi korumak.”

‘2 ay içinde gelir’
Bakan Zeybekci, “Anti-damping vergisinin ne kadar olacağı soruşturmalar ile çıkıyor. Soruşturma açıldı, maksimum 2 ay içinde olur. Sorduğumuz sorulara cevaplar geliyor. Fiili araştırma yapıyoruz” dedi.


Misilleme değil Çin’e söyledik!
“İthal ürünlere anti-damping vergisi misilleme mi?” sorusunu “Misilleme değil bu” diye yanıtlayan Bakan Zeybekci, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz sadece bize gelen şikayetleri değerlendiriyoruz. Yoğun olarak şu üründü, şu üründe diye şikayetler gelmeye başlıyor. Biz bunları Çin’e de söylüyoruz. Aynı şekilde en son Filipinlere söyledik. Türk unu üzerinde öyle bir şey koyunca bütün sektörlerden Filipin ürünleri deyip başka bakıyorlar. Herkes, Tayvan da aynı şekilde.”
Bakan Zeybekci, “Anti-damping vergisi konurken içeride vatandaşımızın tüketimde aşırı fiyatlara maruz kalmasını istemiyoruz, ters etki haksız rekabet şeklinde bir durum oluşturmadan bunu yapmaya çalışıyoruz” dedi.


ABD’ye ‘düğün masrafı’ çıkışı
Şu anda Amerikan pamuğuyla ilgili de anti damping vergisi çalışmalarının sürdüğünü bildiren Zeybekci, şöyle devam etti: “Türkiye, Amerikan pamuğunun en büyük ithalatçısı. Çünkü Amerikan pamuğunun üzerinde gerek pazarlamada gerek Eximbank, gerek çiftçiye verdiği destekle, vadeli satışlarla bir haksız rekabet yaratma var. ABD’den Teksas senatörü özel mektup yazdılar. Pamukla ilgili, ‘Teksas çiftçilerinin rahatsız olacağını’ söylüyor. Cevap yazıyoruz. Biz bunu zaten Amerikan Ticaret Bakanı’na söylemiştik. ABD stratejik ortak, müttefik ama ekonomik ortak olmamız lazSadece askeri stratejik ortak olalım ama ekonomik ortaklığı başkalarıyla olalım, olmaz. Düğün masrafları senden olsun ama düğün mutluluğunu başkasıyla yaşayalım, olmaz.”
Zeybekci ayrıca, “ABD, Türk çeliğine haksız şekilde anti-damping vergisi koydu. Dünya Ticaret Örgütü’ne şikayet ettik. Uluslararası mahkemeler götürdük” dedi.

Skype'tan mucize teknoloji!

Daha önce küçük bir testini görmüş olduğumuz Microsoft’un Skype Translator anında sesli çeviri hizmeti, artık deneme sürümü ile açıldı.


Microsoft sesli görüşme uygulaması Skype’a bir süredir eklemeyi planladığı anında sesli dil çevirisi özelliğini deniyordu. Daha önce küçük bir demosunu gördüğümüz Skype Translator, artık kullanıma hazır bir halde.

Bugünden itibaren deneme sürümü için başvurulabilen Skype Translator, şimdilik sadece İngilizce’den İspanyolca’ya ve tersi yönde sesli çeviri yapabiliyor. Bir konuşmacı cümlesini söylediğinde uygulama hemen onu diğer dile çeviriyor ve ekranda da yazılı olarak görülebiliyor. Bu çeviri işlemini neredeyse gerçek zamanlı şekilde ve hızlı yapabilenuygulama, yıllarca süren çalışmanın bir sonucu.
Skype Translator uygulamasının deneme sürümü Windows 8.1 işletim sistemi veya Windows 10 Beta sürümü üzerinde çalışıyor. Microsoft daha önceki gösterimlerinde İngilizce ve Almanca dilleri arasında anında sesli çeviriyi testetmişti. Yani Skype Translator ileride diğer çok konuşulan dilleri de destekleyecek gibi görünüyor. Skype’ın yazılı mesajlaşma sisteminde şu anda zaten 40’dan fazla dil çeviri hizmeti sunuluyor.

İşte Google'ın tamamlanan sürücüsüz otomobili

Google gerçek anlamda çalışan ilk sürücüsüz otomobil prototipini dünyayla paylaştı.


Google sürücüsüz otomobilinin “gerçek ilk kurulumu” olarak nitelendirdiği yeni versiyonunun tanıtımını yaptı. Şirket geçtiğimiz mayıs ayında da benzer görünüme sahip bir otomobilin gösterimi yapmıştı, ancak şimdi söylediğine göre o otomobil sadece erken safhada yapılmış bir taslaktı ve farları bile yoktu.

Google son yedi aydır orijinal taslağin farklı prototiplerini geliştirerek bilgisayar, sensör, direksiyon ve fren gibi mekanizmaları test ediyordu. En sonunda şirket kendi kendine sürüş yapabilen eksiksiz bir prototipe imza atmış oldu.

Sürücüsüz Otomobil Projesinden sorumlu ekibin Google+ üzerinden paylaştığı yazıda, tatil dönemi boyunca test aracıyla sürüşler yapılacağı ve yeni yılda meraklıları Kuzey Kaliforniya caddelerinde görmeyi bekledikleri belirtildi. Test ve öğrenme dönemi sürdükçe ihtiyaç duyulacak geçici elle kontrollerin kullanılmasını sağlayacak güvenlik sürücülerinin otomobili bir süre daha gözetmeye devam edeceği de vurgulandı.

Türkiye'yi "nano çağa" taşıyacak "çip fabrikası" kuruluyor

ASELSAN ve Bilkent Üniversitesi ortaklığında kurulan savunma, uzay, haberleşme ve enerji sektörleri için bir saç telinden daha ince ve dayanıklı malzemelerin üretileceği Türkiye'nin ilk çip fabrikası 23 Aralık 2014 Salı günü, düzenlenecek törenle atılacak.

"AB-MikroNano" şirketin temiz odaları ve ilk kez denenecek teknolojilerle inşa edilecek binasının temeli, Bilkent yerleşkesinde yer alan Bilkent Cyberpark Teknokent bölgesinde Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın katılımıyla düzenlenecek törenle atılması planlanıyor.

Türkiye, bu tesiste üretilecek GaN temelli çipler sayesinde savunma radarı, elektrikli araba, yüksek hızlı tren ve 4G/5G cep telefonu sistemleri gibi stratejik teknolojiler üretebilen dünyanın 4. ülkesi konumuna yükselecek.

Bilkent Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (NANOTAM) Başkanı ve AB-MikroNano şirketinin Genel Müdürü Prof. Dr. Ekmel Özbay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ASELSAN ve NANOTAM'ın uzun yıllardır nano ve mikro teknolojiler üzerine ortak pek çok teknoloji geliştirdiğini anlattı.

Üretilen çiplerden elde edilen sonuçların, hedeflenen performansların çok üzerinde çıkması sonucunda ASELSAN ve BİLKENT yönetimlerinin bu konuda ortak şirket kurma kararı aldığını dile getiren Özbay, şirketin üretime geçmesiyle Türkiye'nin bu alanda ticari nano mikro çip üretimini yapabilen dünyadaki 4. ülke konumuna yükseleceğini bildirdi.

Şirketin 30 milyon dolarlık bir yatırımla kurulduğunu aktaran Özbay, "Şirketimiz üniversite-sanayi işbirliği açısından Türkiye'ye örnek olacak. Türkiye'de ilk kez bir üniversite elini taşın altına koyuyor ve üniversitede geliştirilen teknolojinin ticarileşmesi için sanayi ile beraber bu tür bir işbirliğine giriyor. 'Spin-off' olarak adlandırılan ve ABD'de sayıları onbinleri bulan bu tür yüksek teknoloji şirketleri Türkiye'nin kalkınması ve ferahı açısından çok önem taşıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin ticari ilk çip fabrikası

Laboratuvar ortamında geliştirdikleri teknolojilerin, bir fabrikada ürün olarak ortaya çıkmasının bir zamanlar ancak hayal edilebildiğini, ancak bu hayallerinin gerçeğe dönüştüğünü ifade eden Özbay, "Hep konuşuyorduk şimdiye kadar: 'Yaptığımız işler, ticari ürüne dönüşecek, Türkiye zenginleşecek' diyorduk, ama bir türlü olmuyordu. Şu an bunu oldurmuş durumdayız. 2014 Kasım ayında ASELSAN ve Bilkent Üniversitesinin yüzde 50-yüzde 50 ortaklığıyla kurulan şirketin, üretim tesisinin temelini atıyoruz. Türkiye'nin ticari anlamda ilk çip üreten şirketi olacağız" dedi.

Savunma, uzay, havacılık ve enerji sektörlerinin gelişebilmesi için mikro nano çiplerin stratejik önemine işaret eden Özbay, "Türkiye'nin satın aldığı, bazen istese bile temin edemediği çiplerin çok daha gelişmişlerini bu tesiste yapacağız. Böylece artık Türkiye de katma değeri yüksek teknolojik ürünler geliştirebilir bir ülke konumuna yükselecek. Şirket tarafından üretilecek nanoteknoloji temelli ürünler ihraç da edilecek. Teknolojisine kendimiz geliştirdiğimiz için yüksek katma değerli ürünleri üreteceğiz. Yani Türkiye bir koyup 10 kazanacağı bir sektöre giriyor" ifadesini kullandı.
Özbay, şirketin adının ASELSAN'daki A harfi ile Bilkent Üniversitesi'ndeki B harflerinden yola çıkarak AB-MikroNano ismini aldığını bildirdi.

Dünyayla yarışır teknolojik düzeyini yakaladık

Prof. Dr. Özbay, ASELSAN'la birlikte son 10 yıldır galyum nitrat teknolojileri üzerine malzeme geliştirdiklerini, bu malzemeyle yapılan çiplerin, çok yüksek sıcaklık ve çok düşük sıcaklıklarla çalışabildiğini, dolayısıyla başta savunma, uzay, enerji olmak üzere hemen hemen her elektronik sektöründe ürün geliştirmek için stratejik önem taşıdığını vurguladı. Özbay, "SSM, MSB Ar-Ge, TÜBİTAK ve Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenen projeler kapsamında yaptığımız çalışmalar ile dünyayla yarışır bir teknolojik düzeyi yakaladık" dedi.

Saç telinden çok daha ince ve dayanıklı malzeme üretimine imkan veren nano teknolojiyi ve mikro teknolojiyi kullanarak çiplere çok üstün özellikler kazandırdıklarına işaret eden Özbay, böylece çiplerin gücünü 10-100 kat artırabildiklerini söyledi.

Bu çiplerin haberleşmede 4G-5G teknolojilerinin hızlı gelişimine imkan tanıyacağını kaydeden Özbay, "Çipler sayesinde baz istasyonlarında daha güçlü teknolojiler kullanılabilecek, bu sayede cep telefonlarının internet iletişimi de hızlanacak" dedi.

Savunma kalkanını bu çipler yapacak

Tesiste üretilecek çiplerin Türkiye'nin "savunma kalkanı" projesi ve enerji sektöründe de de kullanılacağını aktaran Özbay, şöyle konuştu:

"Çipler Türkiye için kritik öneme sahip olan savunma radarlarında da kullanılacak. Geliştirdiğimiz teknoloji sayesinde bu radarların güçleri 5-10 kat artacak ve görüş menzilleri sınırlarımızın çok ötesine uzanacak. Bu savunma radar sistemleri ASELSAN tarafından üretilecek. Şirket aynı zamanda, TUSAŞ, Meteksan Savunma, TÜBİTAK Uzay ve benzeri Türk savunma, havacılık ve uzay sanayi kuruluşlarının ihtiyaçlarına yönelik çipler geliştirecek.

Çipler enerji sektöründe de kullanılacak. Güneş enerjisi, hidroelektrik santraller ya da rüzgar enerjisiyle üretilmiş elektriğin bir yerden bir yere taşınması sırasında voltajın 4-5 kez çevrilmesinden (yükseltilmesi veya azaltılması) kaynaklanan ve yüzde 20'ye varan enerji kayıpları ortadan kalkacak. Böylece bir anlamda mevcut tesislerle Türkiye yüzde 20 daha fazla elektrik gücüne kavuşmuş olacak."

Prof. Dr. Ekmel Özbay, Türkiye'nin çok önem verdiği yüksek hızlı tren ve elektrikli araba teknolojilerinde yeni nesil yüksek güçlü çipleri kullanmayı planladıklarını ve bu sayede bu sistemlerde yer alan elektrik motorlarının çok daha güçlü ve verimli hale geleceğini sözlerine ekledi.