3 Ocak 2016 Pazar

Çin’li bilim insanı 100 bin sığır klonlayacak

Çinli bilim insanı, 2016'da büyüyen sığır eti pazarına yönelik 100.000 sığır klonlamayı hedefliyor.

İlk başarı ile klonlanmış memeli olan koyun Dolly’nin doğumundan henüz 20 yıl geçmişken, Çin’de bir girişimci seri üretime yönelik klonlama yapacağının planını duyurdu.

Dailybeast’te yer alan habere göre, Boyalife Genomics adlı şirket bir Çin şehri olan Tianjjin’de yılda 100.000 sığırı klonlamak üzere bir fabrika kuruyor.

Şirket bunun sonunda yılda 1 milyon sığır ve aynı zamanda şampiyon yarış atları ve uyuşturucu koklama becerisine sahip köpekler üretmeyi hedefliyor.

Biyoetik açısından oldukça tartışmalı bu girişim şirketinin başında Xiao-Chun Xu bulunuyor. Xu 3 futbol sahasından büyük alanda kuracağı ultra modern fabrikası, Florida’da kar amacı gütmeyen 2000 yıllık bir ağacı klonlamaya çalışanlar ve bir İngiliz çiftin köpeğinden iki yavru klonlayan Güney Koreli bir şirketten sonra klonlama girişimlerinin son tezahürü olarak görülüyor.

Xu bu seri üretim hayvan klonlamayla geleceği değiştirebileceğini umuyor.

Çin’de doğan Xu, Washington Üniversitesi’nde doktorasını tamamlamış. Pfizer şirketinde proje yöneticisi olarak da çalışan Xu, 2009′da Çin’e geri dönerek, yedi araştırma enstitüsünün yardımıyla büyük bir kök hücre veritabanının da kurucusu olma özelliğine sahip.

Üç yıl sonra Boyalife Group’u 2 milyar dolarlık bir yatırımla kuran ve CEO’luğunu üstlenen 44 yaşındaki Xu, aynı zamanda Peking Üniversitesi’nde moleküler tıp alanında yardımcı profesör.

Xu’nun yeni klonlama fabrikası, dünyada yankı uyandıran bir duyuru olarak görülmezken, inekleri seri üretim klonlayacağı duyurusu sonrası global medya temsilcilerinin telefonları çalmaya başladı.

Klonlama veya eşeysiz üreme, doğada doğal olarak çıkan bir durum olduğunu belirten uzmanlar, bitkilerde, bakterilerde ve tek hücreli canlılarda bu şekilde ürediğini belirtiyor. Örneğin mantarlar ikiye bölünerek ürerken, çilek kendi hücrelerini klonlamaktadır.

Xu örneğinde olduğu gibi yapay klonlama ise daha karmaşık bir süreç içermektedir. Bilim dünyası bu alanda üç tip klonlama tanımlamıştır. Genetik, tedavisel ve tekrar üretim. Tüm hayvanları klonlama işlemi tekrar üretim yöntemiyle ve nükleer transfer sürecini gerektiren bir durum arzediyor.

Bunu yapmak için araştırmacılar, mevcut DNA’nın yerine klon hücrenin DNA’sını hücre içine yerleştirerek, genetiği değiştirilmiş olan yumurtanın doğurmasını ve bir yetişkin haline gelmesini sağlıyorlar. 1950′lerde bu şekilde klonlanmış kurbağalar mevcutken, bir memeli için bu 1996′da mümkün olabilmişti.

Bir çok bilim kuruluşu ve ülke insan klonlamayı doğuracağı biyoetik sorunlar nedeniyle yasaklarken, örneğin ABD’nde çiftlik hayvanları klonlamak yasal bir statü taşıyor.

XU, NBC’ye verdiği mülakatta, bu girişimiyle insan klonlamayacağını ve bir Frankeştayn yaratmayacağını belirtirken, diğer yandan günde 1 milyon sığırı üretmeyi planladıklarını anlatırken, teknolojinin artık çok geliştiğini ve sınırlarının aşılması gerektiğini belirtiyor.

Klon hayvan etlerini yemenin sağlıklı olup olmadığı konusunda ise bilim çevrelerinde farklı ve tartışmalı görüşler devam ediyor..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder